Gürcistan'da bir hafta süren sokak ayaklanması ve nedenleri KKTC’de takip edilmedi. Oysa bizi de çok yakından ilgilendiren bir konu ile ilgiliydi.
Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra 1992-2003 yılları arasında Gürcistan’ı Rusya yanlısı Eduard Sevardnadze yönetti. AB/ABD bu süre içinde milyonlarca dolar akıtarak 5.kol görevi görecek yüzlerce sivil toplum örgütü oluşturdu, binlerce kişiyi eğitti.
2003 yılında yapılan seçimleri Sevardnadze kazanınca AB/ABD düğmeye bastı, devşirdikleri 5.Kol “seçim hilesi yapıldı” diyerek, AB/ABD bayrakları ile sokağa döküldü. Parlamento ve hükümet binaları basıldı. İç savaş çıkartmak istemeyen Sevardnadze istifa etti.
Uzun yıllar ABD’de yaşayan, ABD’de iki üniversite bitiren ve ayaklanma liderliği için ABD’den getirilen sokak darbesinin lideri Mikhail Saakaşvili Cumhurbaşkanı yapıldı.
Bu sivil darbeye GÜL DEVRİMİ adını verdiler.
AB/ABD ona tam destek verdi. Amaçları Gürcistan’ı NATO’ya almak, Rusya’yı Karadeniz ve Kafkasya’dan da kuşatmaktı.
Rusya, buna izin vermeyerek savaş ilan etti. Ordusu Başkent Tiflis‘e dayandı. Gürcistan toprağı olan Abhazya ve Osetya’yı kopararak bağımsız devletler haline getirdi.
Saakaşvili birkaç dönem ülkeyi yönettikten sonra, yolsuzluklar nedeniyle hapse atıldı, çıkınca ülkeyi terk etti. Yıllar sonra döndü, şimdi yine hapiste. Olan Gürcistan’a oldu.
Gürcistan’ın şimdiki Başbakanı İrakli Garibaşvili Rusya ile dengeli ilişkiler kurdu. AB/ABD ise, Ukrayna’da yaptıkları gibi Gürcistan’a yandaş bir yönetim getirmek, Gürcistan’ı NATO’ya almak, Rusya Gürcistan savaşını kışkırtmak ve Rusya’ya karşı ikinci bir cephe açmak istiyor
Bu amaçla 5.kol olarak kullandıkları sivil toplum örgütlerine para akıtmaya ve sokak eylemleri için hazırlıklara hız verdiler.
Şeffaflık Yasası
Gürcistan hükümeti 5. KOL ‘u kontrol altına almak için “DIŞ ETKİNİN ŞEFFAFLAŞMASI YASASI” (yabancı ajan yasası) adlı bir yasa tasarısı hazırladı. Buna göre bütçesinin yüzde 20’sinden fazlasını yabancı devletlerden veya yabancı vakıflardan sağlayanlar ajan sayılacaktı.
Bunlara, her yıl hangi devletten para aldıklarını ve aldıkları parayı nereye, niçin harcadıklarını devlete bildirme zorunluluğu getirilmekteydi. Buna uymayanlara hapis ve para cezası öngörülmüştü.
AB/ABD, çevirdikleri dolaplar ve devşirdikleri 5. kol teşhir olacağı için, tasarıya büyük tepki gösterdi. Tepkileri dikkate alınmayınca düğmeye bastılar. GÜL DEVRİMİ’nde yaptıkları gibi 5.kol'u AB/ABD bayrakları ile sokağa döktüler. Devşirmeler, yakıp yıktılar, Polis ve askerle çatıştılar. İç savaştan korkan hükümet yeniden düzenlemek üzere tasarıyı geri çekti.
Benzer bir tasarıyı 2012'de “YABANCI AJAN YASASI” adı ile Rusya da yaptı. Yabancı devletlerden para alan örgütler, kişiler, gazeteler ve gazeteciler AJAN olarak tanımlandı. Dıştan para almak izne bağlandı. Yasayı çiğneyenlere hapis ve para cezaları getirildi.
Rusya’nın AB ve ABD baskısına karşın geçirdiği bu yasa ile her gün sokaklarda eylem yapanlar ortadan kayboldu, 5. kol kontrol altına alındı. Dolar ve euro ile devşirilen Ajanlar hapsi ve para cezasını göze alamadı
KKTC'nin İhtiyacı Var
Annan Planı günlerinde biz de bunları yaşadık. Dönemin ABD Büyükelçisi içimizdeki eğitim çalışmaları ve eylemler için 60 milyon dolar harcadıklarını açıklamıştı. Ağızlarına AB düdükleri, ellerine AB bayrakları verilenler sokağa dökülmüştü.
Bugün de iki toplumlu derneklere, gruplara, görsel, yazılı ve sosyal medyaya milyonlarca dolar akıtmaya devam ediyorlar. 5. kol faaliyetleri dorukta.
Eğer bizde de DIŞ ETKİNİN ŞEFFAFLAŞMASI YASASI çıkarılmazsa gerektiğinde 5.kol’u yeniden sokaklara dökeceklerinden emin olabilirsiniz.
Büyük Atatürk şöyle demiştir :
- “Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün milletin oluşturduğu cephedir. Dış cephe, ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir. Bu cephe mağlup olabilir; fakat hiçbir zaman bir memleketi yok edemez. Memleketi temelinden yıkan iç cephenin çökmesidir.”
KKTC devletini “gayrı meşru” sayan, muhatap almayan, itibarsızlaştırmayı ve çökertmeyi hedef olarak belirleyen Rum, Yunan, AB, ABD, İsrail şer ittifakı bunu çok iyi bildiği içindir ki, iç cephemizi çökertmeyi birinci amaç olarak belirlemiştir.
İç Cephemiz Hedefte
Bir devleti kurşun atmadan içten çökertmek için yapılan faaliyete, PSİKOLOJİK SAVAŞ VE 5. KOL FAALİYETİ denmektedir. Bir başka deyişle bu faaliyetler silahsız savaştır.
Askeri yönden sonuç alamayacaklarını bildikleri için, 5.Kol’u kullanarak, psikolojik savaşla iç cephemizi çökertmeye yoğunlaşmışlardır.
Rum yönetimi ve AB/ABD bu amaçla milyonlarca dolarlık dev fonlar ayırmışlardır.
1990 yılından itibaren iki toplumlu gruplar, “conflict resolution” eğitimleri, bazı Radyo ve TV’lerin kurulması, gazete çıkarılması, gazeteci, sendikacı, öğretmen, öğretim üyesi başta olmak üzere her meslekten insan devşirilmesi için milyonlarca dolar harcamaktadır.
Annan Planı günlerinde, oluşturup finanse ettikleri örgütlerin listesini ve örgütlenme ağlarını (ÖRÜMCEK AĞI ÖRGÜTLENME ŞEMASI) kendi İnternet sitelerinden alarak yayınladım. 2015, 2016 ve 2017 yıllarında hangi örgüte ne kadar para verdiklerini de kendi İnternet sitelerinde bulup yayınladım. Bazı örgütlere yılda 1 milyon euro para verilmekteydi..
Ne acıdır ki KKTC Devletinin bunlardan hiç haberi yoktu. Olmadığı gibi, yayınlarımıza karşın bu milli güvenlik sorunu, hükümetlerin hiç umurunda ve ilgi alanında da değildi. Devlet, gafil siyasilerin vurdumduymazlığı sonucu devletliğini unutmuştu. Ne yazık ki bugün de böyledir.
Akamete Uğrayan Girişim
2016’da Maliye Bakanı olan Serdar Denktaş, dış güçlerden para alan örgütlerin devlete bildirimde bulunmasını ve alınan paradan vergi ödenmesini zorunlu hale getirecek bir yasal düzenlemeden söz etmişti. Ayrıca AB'nin direk para vermesine karşı çıkmış ve AB’ye parayı devlet üzerinden vermesi çağrısı yapmıştı. Durumun vahametini göstermek için de 2016 yılında hangi örgüte, ne kadar para verildiğini liste halinde açıklamıştı.
Liste gazetelerin manşetlerinde yayınlanınca kıyameti kopardılar
Emperyalist ülkelerden aldıkları paranın bilinmesini ve KKTC Devletine hesap vermeyi reddedenler, yaptıklarından utanacağına, kuyruğuna basılmış kedi gibi büyük yaygara kopardı. AB/ABD bunlara sahip çıktı. Koalisyon ortakları da destek vermeyince o doğru girişim akamete uğradı.
Yasa ve Denetim Şart
KKTC, egemen bir devlet ise, bu rezilliğe artık DUR demek zorundadır. Yapılan, egemenliğimizin ihlalidir.
KKTC’yi “gayrı meşru” sayan dış güçlerin, devleti dışlamalarına, para ile gizlice adam, gazete, gazeteci, örgüt devşirmelerine, iç cephemizi çökertmek için 5. kol faaliyeti ve psikolojik savaş yürütmelerine göz yumulamaz.
Buna göz yumanlar, KKTC'yi savunma görevlerini yapmıyorlar ve gaflet içindedirler..
DIŞ ETKİNİN ŞEFFAFLAŞMASI YASASI’nı çıkarmak şarttır
Korkacakları gizli kapaklı işleri yoksa, aldıkları paraların miktarını, nereye, niçin harcadıklarını devlete bildirmekten, yani şeffaflıktan niye korkuyorlar?
Dönemin Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın 6 Eylül 2016’da yaptığı konu ile ilgili açıklamayı ( 6 Eylül 2016 detaykibris.com ) aktarmak istiyorum. Haber şöyle:
“ Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, KKTC’nin AB ile ilişkilerini sürdürülebilir kurumsal bir yapıya dönüştürmek amacında olduklarını belirterek şöyle dedi:
“Bugüne kadar dağıtılan fonlar ne amaçla kullanılmış, bunların sonuçları ne olmuş, bu fonlar hangi etkinlik ve aktivitelerde kullanılmış, yapılan araştırmaların sonuçları ne olmuş, Kıbrıs Türk halkı bu araştırmalardan ne şekilde yararlanmış, yazılan raporların sonuçları ne olmuştur?
Bunları bilmek KKTC vatandaşlarının hakkıdır. Çünkü AB bu fonları ‘Kıbrıslı Türklere yardım’ adı altında dağıtmakla, yardımların ana hedefi ekonomik ve sosyal kalkınmamıza destek olmak, bir kısmı ise iki toplum arasında yakınlaşma sağlamak için harcanmaktadır.
Bugüne kadar sivil toplum aktivitelerine destek adı altında dağıtılan miktar 7,434,075.48 (yedi milyon dört yüz otuz dört bin yetmiş beş) eurodur. Bu yardımların listesini ekte bulabilirsiniz. AB’ye sorduğumuz ve cevaplanmasını istediğimiz sorular meşrudur ve KKTC halkının bilmesi gereken cevaplardır. Eğer AB sadece bir sivil toplum örgütüne 300.000 euro veriyorsa ve eğer AB verdiği paranın çeşitli eylem ve etkinlikleri desteklemek için kullanılmasını şart koşuyorsa ve bu sivil toplum örgütü ‘REDDEDİYORUZ’ (TC-KKTC GENÇLİK-SPOR KOORDİNASYON OFİSİNİ REDDEDİYORUZ KAMPANYASI... S. İ. ) siyaseti yapıyorsa, bu paraların ne amaçla kimlere verildiğini bilmek hakkımızdır.”
Serdar Denktaş, “Kıbrıs Sosyoloji Derneği’nin” aldığı 94.000 euro ile,
“AB Derneği”nin aldığı 214.000 euro ile,
“ICTJ” isimli grubun almış olduğu 142.000 euro ile,
“CMIRS” in aldığı 83.000 euro ile ne yaptıklarını bilmek Kıbrıs Türk Halkının ve KKTC Devletinin bilmesi hakkımızdır.
AB’den talebimiz ekteki listede yazılı tüm projeler hakkında detaylı bilgi vermeleridir.
Tabii AB’yi beklemeden bu gruplar ŞEFFAFLIK göstererek fonların nerelere harcandığını ve bu harcamalar neticesinde elde edilen toplumsal yararı da halkımıza paylaşabilirler. Bunları sadece örnekler olarak verdim. Ekteki listede yazılı finansman alanların tümü hakkında bilgi talep ediyoruz.
Şu an AB’den üst düzey yetkililer adamızda bulunmaktadırlar. Umarım mesajımızı olumlu değerlendirip, en yakın bir zamanda sorularımızı yanıtlarlar. AB yetkililerinden beklentimiz budur”
Ayaklandılar
Ne mi oldu?
Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın, Devlet olmanın ve Halka karşı sorumluluk hisseden bir Bakan olmanın gereği olan bu çok haklı açıklaması karşısında kıyamet koptu.
Başta KKTC’yi tanımayan ve muhatap almayan, egemenliğimizi her fırsatta çiğneyen AB olmak üzere dış güçlerden para alanlar ayağa kalktı.
AB yetkilileri KKTC diye bir devlet tanımadığını ve KKTC Devletine hesap vermeyeceğini belirtirken, milyonlarca euro’yu CEPLEYENLER ve AB parası ile yaşamayı meslek edinenler, “devlete hesap vermek zorunda olmadıklarını, hiçbir bildirimde bulunmayacaklarını, konunun KKTC ‘yi ilgilendirmediğini” açıkladılar. O günden bugüne devlet de konunun üzerine gitmedi!
O nedenle bugün kimse çıkıp da “Bunca Rum sevici, bunca AB/ABD muhibbi, bunca Türkiye – KKTC düşmanı, bunca federasyoncu nerden çıktı, gençliğimize ne oldu?“ diye sormasın!
Nedeni işte bu vurdumduymazlıktır!
2016 yılında Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı olan Serdar Denktaş’ın açıkladığı ve KKTC'yi dışlayan AB’nin hangi örgüte ne kadar para verdiğini gösteren liste şöyledir:
EMAA Derneği : 164.002,57 Euro
GÜKAD Derneği : 108.981,88 Euro
KUŞKOR Derneği : 136.947,39 Euro
Kıbrıs Politika Merkezi : 193.497,01 Euro
SID Lefkoşa Derneği : 183.306,33. Euro
Biologlar Derneği : 159.061,50. Euro
Kıbrıs AB Derneği : 214.403,00 Euro
Yöneticiler Derneği : 166.909,40 Euro
YCJ ( Gençlik Barış Projesi) : 196.401,71 Euro
KTMMOB : 185.000,00 Euro
Kuzey Kıbrıs Hayvanları Koruma Derneği : 49.922,88 Euro
SOS Çocuk Köyü : 33.124,20 Euro
Kemal Çocuk Projesi : 42.684,82 Euro
Ticaret Odası : 32.712,28 Euro
KAYAD Kadın Derneği ( Başkanı Meral Akıncı) 259.550,24 Euro
KAYAD Kadın Derneği (Başkanı Meral Akıncı) : 50.000,00 Euro
Bemsa Kültür Sanat Derneği Yeni Erenköy : 49.559,21 Euro
Kanser Arastirma Vakfi(KAV) : 49.952,70 Euro
KTOEOS ( Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası) : 93.513,73 Euro
Mülteci Hakları Derneği : 83.746,59 Euro
HALK SANATLARI VAKFI (HASDER) : 69.120,00 Euro
İnsan Hakları Derneği : 91.753,78 Euro
CMIRS Merkezi ( Göç, kimlik çalışmaları ve siyasi anketler ) : 83.985,91 Euro
Nöroloji ve Genetik Enstitüsü : 210.971,95 Euro
Mağusa Kültür Derneği : 94.392,00 Euro.
Kıbrıs Folklor Federasyonu : 71.177,80. Euro
Enerji Uzmanları Derneği : 80.468,34 Euro
Yöneticilik Merkezi Bağımsız Medya oluşumu: 87.046,20 Euro
CADER Derneği : 41.601,60 Euro
AKOVA Kadınlar Derneği : 96.931,80. Euro
Büyükkonuk Eko Turizm Derneği : 90.000,00 Euro
POST Barış Eğitimi : 89.310,00 euro
Mağusa Denizcilik Derneği : 74.280,89 Euro
YEMAD (Mağusa ilk-ortaokul öğrencilerinin eğitimi projesi) : 22.305,00 Euro
Üniversiteli Kadınlar Derneği : 100.000,00 Euro
Barış için bir katalizör olarak Tampon Bölge Projesi : 98.971,66 Euro
Yeniden Birleşme mi iki devlet mi? Anketi: 85.760,00 euro
TESEV Vakfı güven yaratma ve uzlaşma projesi : 75.619,64 Euro
Kıbrıs Sosyologlar Birliği güven yaratma projesi : 94.791,18. Euro
Kıbrıs’ta uzlaşma ve barış ekonomisi projesi : 212.997,08 Euro
INTRAC toplumlararası güven yaratma ve eğitim projesi : 213.047,06 Euro
PRIO Diyalog, güven yaratma ve uzlaşma merkezi : 147.304,34 Euro
AHDR. ( Tarihsel Diyalog Ve Araştırma Merkezi ) : 81.520,00 Euro
ICTJ. (gerçeği araştırma ve güven yaratma projesi) : 142.784,00 Euro
MRG. Azınlık Hakları Gurubu : 197.313,60 Euro
Akdeniz Köyü Natura 2000 sitesi projesi : 336.275,76 Euro
Kıbrıs Türk Diabet Derneği : 304.042.40 Euro
Avrupa Akdeniz Sanat Derneği : 275.400,98 Euro
Lefkoşa Folklor Derneği : 99.119,78. Euro
Ticaret Odası işadamları diyalog, işbirliği, uzlaşma projesi : 202.748,51 Euro
MAGEM. Mağusa Gençlik Merkezi : 302.212,71 Euro
MASDER Derneği : 144.000,00 Euro
POST-RI. uzlaşma için barış kültürü eğitimi projesi : 253.887,26 Euro
SOS Çocuk Köyü: 268.646,10. Euro
Anlamamız gerekeni Annan Planına EVET mitinglerinden anlamadık mı?