Dr. Hicran Kazancı Dr. Hicran Kazancı

Ukrayna Krizinin Alternatif Petrol Hattı Irak

02 Mart 2022
Ukrayna Krizinin Alternatif Petrol Hattı Irak

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekatıyla devam eden Rusya-Ukrayna krizi, Kuzey Irak yönetiminin kontrolünde bulunan 1 trilyon dolar değerindeki doğalgaz ve petrol rezervi ile Irak’ın güney bölgesindeki 4 trilyon dolarlık doğalgaz ve petrol rezervlerinin, işlenmesi, çıkarılması ve ihracının kontrol altına alınmasını sağlamaya yönelik bir hamledir.

Bu bağlamda Irak Yüksek Federal Mahkemesi’nin (IYFM), kuzey bölgesinden ihraç edilen petrollerin Irak Merkezi Hükümetinin denetiminde ve kontrolünde olmasını öngören kararı (2007’den itibaren ihraç edilen petrolün gelirlerinin Bağdat’ta iade edilmesini de kapsar) onaylaması, petrol ihracının tek elden gerçekleştirilmesini sağlayacaktır. Bu durum, Irak Anayasasının yazılmasında büyük rol oynayan Kürt-Şii partileri arasında hükümet kurma konusunda anlaşmazlığa yol açmıştır. Buna ilave olarak da Irak Cumhurbaşkanı adayı üzerinde KDP ile KYB arasındaki anlaşmazlık da hükümet kurma sürecini karmaşık hale getirmiştir. Diğer taraftan Batılı ülkeler, yeni uluslararası düzende zayıf, küçük, bağımsız veya yarı bağımsız devletler yeni uluslararası sisteme katkı sağlamadığı gibi istikrarsızlığa da zemin hazırladığından, en azından şimdilik de-facto olarak bağımsızlığa giden yolları kapatmaya çalışıyor. Dolayısıyla IYFM kararı, Irak’ın idari açıdan bölünmesi veya merkezden ekonomik olarak bağımsız hareket edilmesinin önünü kapattı.

Bu çerçevede IYFM kararı sonrasında Kuzey Irak’ta petrol arama çıkarma faaliyetlerini sürdüren yabancı şirketler Gazprom, Exxon ve diğer firmalar çalışmalarına ara verebilirler ve KRG’ye olan yatırım hisselerini durdurabilirler. IYFM kararının siyasi boyutunun olduğu biliniyorsa da hukuki açıdan bağlayıcıdır ve Irak Anayasasına uygunluğu şüphe götürmez. Irak’ın 2005’te onaylanan Anayasasındaki petrol ile ilgili hükme göre yeraltı zenginlikleri bütün Iraklılara aittir. Bu karar, KDP siyasetçileri üzerinde sarsıcı etki yaparken Goran Harekâtı ve birçok Kürt sivil toplum kuruluşu, petrol gelirlerinin tamamı Kürt halkına değil de tek bir aileye gittiği için doğru ve isabetli bir karar olduğunu açıkladılar.

Bu kararın başka bir mağduru da Irak-Türkiye ilişkileridir. Türkiye’nin desteği olmadan Kürdistan Yönetiminin petrol endüstrisi olmazdı. Ankara, 2014-2021 yılları arasında Irak-Türkiye Boru Hattı üzerinden Kürtlerin günlük olarak 430.000 varil petrol ihraç etmesine izin vermişti. Bağdat, 24 milyar dolarlık tazminat talebiyle Ankara’yı bu konuda Uluslararası Tahkime götürdü. Yıllarca süren gecikmelerden sonra, temmuz için kesin bir duruşma ayarlandı. Irak Federal Mahkemesinin kararı, Bağdat’ın bu hakemliği kazanma şansını artırıyor. Böyle bir sonuç, Türkiye ile Kadhimi’nin gözetiminde gelişen diplomatik ve ticari ilişkileri olumsuz etkileyebilir.

Diğer taraftan 22 Şubat 2022 tarihinde, Irak Yüksek Federal Mahkemesi, Yezidilerin Irak parlamentosundaki temsil hakkının Irak’taki nüfus orantısına göre artırılma kararını onaylamıştır. Yani, Yezidilerin sandalye hakkı, 1 milletvekilinden 5 milletvekiline yükseldi. Bu, Hristiyanlara tanınan kotanın seviyesindedir.

Irak’ın üçüncü ana unsuru olan Türkmenlerin, temsil hakkının seçim yasası ile düşürüldüğü bir ortamda Hıristiyan, Yezidi ve Şebek gibi azınlıkların temsil hakkının artırılması, Irak’a biçilen yeni enerji politikasından bağımsız değerlendirilemez. Irak Parlamentosunda Türkmenler 1 milletvekili ile temsil edilirken, diğer Iraklı azınlıklar beş milletvekili ile temsil edilecektir. Bu durum, Irak’taki Türkmenlerin ister Erbil ister Kerkük isterse Bağdat’ta etkili yönetim pozisyonlarını elde etmesini imkânsız kılacaktır. Aynı zamanda, uluslararası arenada da elini zayıflatacaktır. 

Yorumlar