Foreign policy, Reuters gazetesini kaynak göstererek Afganistan ile ilgili “Taliban, özümüzdeki ay içerisinde yazılı barış planı sunmayı hedefliyor” başlıklı özel bir haber yayımladı.
Habere göre, Bagram Havaalanı’nın Afgan Hükümeti’ne ait güçlere teslim edilmesi, Taliban Hareketinin yeni bölgeleri ele geçirmesine hız kazandırdı. Taliban’ın Tacikistan ve Çin sınırları üzerinde yer alan altı önemli bölgeyi ele geçirmesiyle birlikte Afgan Hükümetinin 1037 askeri Tacikistan’a kaçtı. Taliban sözcüsü, üstünlük sağlamamıza rağmen diyalog ve barış konusunda ciddiyiz dedi.
İnisiyatif ve moral üstünlüğünü sağlayan Taliban, önümüzdeki günlerde ABD’nin desteğiyle kurulan Afgan Hükümeti ile masaya oturacak. Afgan Hükümeti, Taliban’ın barış planını kabul ederse Taliban, ülke yönetiminde söz sahibi olacak. Kabul etmezse Taliban’a ülkeyi güç kullanarak ele geçirmesi için altın tabakta gerekçe sunacaktır.
Afganistan eski Devlet Başkanı Hamit Karzai’nin “Devleti soymak için teşkilatlanmış bir örgüt” olarak tanımladığı Afgan Hükümeti, ABD ve Batılıların isteklerinin içerisinde yer aldılar. Başkalarının isteği doğrultusunda hareket edenler, kendilerini kaybederler ve yönettikleri yapıyı/devleti kimliksizleştirirler. Kimliğini, hedefini ilkesini belirlemiş olan yapıların karşısında sürekli yenilgiye mahkûm olurlar. Pakistan’ın eski Devlet Başkanı Zülfikar Ali Butto’nun “ABD ile işbirliği yapan işbirlikçiler, kömür ticareti yapanlara benzerler, sonunda sadece el ve yüz karası kazanırlar” sözü de bölgenin yakın siyasi tarihini özetliyor.
Sahadaki kazanımlar, askeri güçten ziyade diplomasi ve beyin gücü ile elde edilir. Diplomatik güç, askeri gücün zafere ulaşmasını sağlar ve elde edilen zaferin devamlılığını getirir. Diplomasi gücü olanlar, olmayanlara üstünlük sağlarlar. Nitekim Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi’nin hezimeti, yeterince diplomatik güçlerinin olmamasından kaynaklanmıştır.
Dr. Hicran Kazancı
ITC Yürütme ve İdari Heyet Başkanı