Rusya, 10 Haziran 2021 tarihinde İdlib’e hava saldırısı düzenledi. 13 kişinin öldürüldüğü saldırıda, ABD ve Rusya tarafından terör listesine alınan Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) sözcüsü Halit Al-Şami ile örgütün iki üst düzey mensubunun ölenler arasında olduklarını Rusya’nın resmi kaynakları duyurdu. Söz konusu duyuru, Suriye’nin yerel kaynakları tarafından teyit edildi.
16 Haziran 2021 tarihinde, Putin ile Biden’ın Cenevre’de görüşeceğine dair, gerek Kremlin gerekse, Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamaların ardından gerçekleşen saldırı, iki lider arasında yapılacak görüşmede Putin’in elini güçlendirdi.
Rusya’nın söz konusu saldırısının, ABD tarafından yapılan insani yardımların terör örgütlerine gittiğini, İdlib’in halen HTŞ tarafından kontrol edildiğini ve Suriye üzerinde inisiyatife sahip olduğunu göstermeye yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
26 Mayıs 2021’de, Suriye’de gerçekleşen tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimini % 95,1 oyla Beşşar Esad’ın kazanması, ülke üzerinde tamamen kontrolü sağlayamayan rejime bir meşruiyet kazandırdı. Buna ek olarak, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliği, Kuveyt ve diğer bazı Arap ülkeleri, Şam ile normalleşme sürecine girerek elçiliklerin açılması konusunda adımlar attılar.
Irak ve Suriye’de etki alanı kaybeden ABD, her zamandan daha fazla Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadır. Türkiye, gerek jeopolitik konumu gerekse NATO içerisindeki güçlü kara gücü ve doğru hamlelerle büyük kazanımlar elde edebilir.
ABD’nin Afganistan’dan çekileceğine dair yaptığı açıklamaların ardından Avrupa ülkelerinin de Afganistan’dan çekilecekleri ifade ediliyor. Dolayısıyla, ABD ve Batılı ülkelerden boşalan yerleri Türkiye doldurabilir. Özellikle, Afganistan halkının büyük saygı ve güvenini kazanan Türk askerinin Afganistan’a yerleşmesi, ülkedeki kırılgan barışı kalıcı hale getirebilir. Ayrıca, ABD-Türkiye arasında giderek derinleşen S-400 krizinin füzelerin Afganistan’a yerleştirilmesi ile çözülme fırsatı doğabilir.