Milli hedefler, bir milletin genel istek ve eğiliminin dikkat ettiği ve ettireceği somut hedeflerdir. Bugün, Türkmeneli’ndeki tartışmalı bölgeler (sadece Kerkük olmaması kaydıyla) bağlamında, genel istek ve eğilimin dikkat çektiği, Türkmen toplumunu yöneten kurum ve kuruluşların bütün halkın üzerinde birleştiği, konsensüse vardığı hedefleri ortaya koyup çerçevesini belirleyeceği ve bu amaca ulaşmak için izleyeceği milli bir siyaset olmalıdır.
Yukarıda zikredilen konular hakkında bir milli hedef var ama söz konusu hedefe ulaşabilmek için izlenen bir milli siyaset tam anlamıyla yok. Milli siyaset, toplumun tüm katmanlarının aykırı hiçbir görüş olmaksızın birlik ve bütünlük halinde katıldığı, yönetenleriyle birlikte uyguladığı, hedeflere ulaşmak için takip ettiği siyasetin adıdır. Milli siyaset, aynı zamanda, mili hedeflere erişmek, erişilen hedefleri korumak, sürdürmek ve günün ihtiyaçlarına uygun biçimde geliştirmek için uygulanan siyasetin adıdır. Yani, sadece kazanmak değil, kazanılanların kaybedilmesine meydan vermeksizin koruyabilme başarısını göstermektir. Açık bir ifadeyle, şu anda Irak Türkmenlerinin karşılaştığı en güncel ve yakın tehdit, tehlike karşısında uygulama becerisini gösteremediği kavramın adı milli siyasettir. Her millet kendi milli menfaatini sağlayacak milli hedeflere yönelik bir niteliğe sahiptir. Bu hedeflere ulaşmak milli siyasetin başlıca aracıdır. Bir başka deyişle, hiçbir milletin milli siyaseti bir başka milletin milli siyaseti ile örtüşmez.
ABD’nin, Irak merkezli bölgedeki milli siyaseti ile Irak Türkmenlerinin milli siyaseti arasında ciddi aykırılıklar ve çatışmaların olması son derece doğaldır. ABD, bölgeye yönelik kendi ulusal çıkarları bağlamında bir milli siyaset üretir ve bunu uygularken Irak Türkmenlerin ulusal çıkarları ile çatışma noktasına gelebilir. Bu uluslararası politikanın, uluslararası ilişkilerin doğasında ve temelinde bulunur. ABD kendi ulusal çıkarlarını koruyan siyaset üretirken, Irak Türkmenlerinin ulusal çıkar alanına girerse bunun karşılığı ne ABD’ye düşmanlık ne de ABD’ye teslimiyettir. ABD’ye düşman olarak bir toplumun veya ülkenin ulusal çıkarlarını koruyabilmesi mümkün değil; ABD’ye teslim olarak da bir toplum veya bir ülkenin ulusal çıkarlarını koruması mümkün değil.
Irak Türkmen toplumu, karşısında kim olursa olsun kendi ulusal çıkarlarını, karşı tarafa düşmanlık ve teslimiyet temelinden ayırarak objektif ve rasyonel esaslar içerisinde yürütebilme, koruyabilme ve kollayabilme becerisine sahip olduğunda, Türkmeneli’nde patlak veren sorunların büyük bir bölümü, henüz başlangıç noktasında çözümlenmiş sayılır. Ancak, milli hedef ve milli siyasetin gereğini yerine getirme yerine duygusal ve heyecanlı konuşmalar yapıldığı takdirde, bu konuşulanlar sadece boş bir kubbede hoş bir seda olarak üzerimize geri döner ve kısa sürede de unutulur. Çünkü milli siyaset asla ve asla şahsi çıkarlara alet edilemez. Milli siyasette asla duygusallık olmaz gibi milli politikanın önemli kuralları vardır. Bugün Irak bağlamında, Irak Türkmenlerinin uygulamakta olduğu siyasetle işlev kazandığını söyleyebiliyorsanız o zaman Irak siyasi denkleminde, Irak Türkmenlerinin doğru yerde olduğunu söylemek mümkündür. Bunu söyleyemiyorsanız, o zaman durduğunuz yeri ve zemini gözden geçirmeniz gerekir.