Kıbrıs’ta Türk nüfusunun artması her zaman Rum yönetiminin korkulu rüyası olmuştur. Bu nedenle yıllardır uluslararası alanda “İşgalci Türkiye adaya nüfus aktarıyor, adanın demografik yapısını bozuyor” temalı bir kara propaganda yürütüyorlar. Bu propagandalarını güçlendirmek ve inandırıcı hale getirmek için içimizde de işbirlikçileri ve 5. KOL olarak kullandıkları ödenekli ajanları vasıtasıyla yoğun bir propaganda yapıyorlar.Nitekim bunda başarılı da oldular..İşbirlikçiler, aynen Rumların yaptığı gibi “Türkiye adaya yasadışı nüfus taşıyor, adanın demografik yapısını bozuyor” iddiası ile Lahey Adalet Divanı’nda dava açacak kadar ileri gittiler.
Ne ki bunu yaparken 1960’da 350 bin olan Rum nüfusunun bugün üçe katlanarak 1 milyonu aşmış olmasından hiç rahatsızlık duymadılar, bunu dile getirip şikayetçi olmadılar…
Akıncı ise bir tek kez bile bunu dile getirmedi, Rum nüfusun 1 milyona dayanmasından şikayetçi olmadı. Acaba NEDEN?
Rum yönetimi, 1964’den 1974’e kadar Kıbrıs’ta görev yapan tüm Yunan askerlerine ve ailelerine vatandaşlık hakkı tanıdı…Bunlar yüzbinlerle ifade ediliyor…Aynı şekilde Sovyetler’in çökmesinden sonra 100 bine yakın Pontus Rum’unu Güney’e getirip vatandaşlık verdi…Bu arada yüzbinlerce Rus’a Arab’a, Filipinli’ye de vatandaşlık verildi…Sadece son 3-4 yılda satılan vatandaşlıklardan 7 milyar Euro gelir elde ederek iflas eden ekonomilerini ayağa kaldırdılar…
Çünkü nüfusun güç demek olduğunu, ekonomik kalkınmaya katkı demek olduğunu, 100 -200 bin kişinin kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir ekonomisi, güçlü bir ordusu olamayacağını biliyorlar… Daha fazla nüfus daha fazla tüketim, daha fazla üretim, daha fazla iş gücü, daha fazla vergi, daha fazla asker, daha büyük pazar, daha dinamik bir ekonomi demek…Kıbrıs meselesinde ise “ÇOĞUNLUK YÖNETİMİ-ÜNİTER DEVLET, TÜRKLERİN AZINLIK OLDUĞU”iddialarına haklılık kazandırmak demek…Özetle Rum devleti siyasi, askeri, ekonomik nedenlerle nüfuslarını artırmayı milli bir politika olarak benimsemiş ve bu yolda çok büyük mesafeler alarak 1 milyon nüfusa dayanmıştır...
İŞBİRLİKÇİLER 100 BİN KİŞİ KALMAMIZI İSTİYOR
Bizdeki işbirlikçi takımı ise tam tersini yapıyor, nüfusumuz artıyor diye kıyameti koparıyor, kendilerinin de inandığı abartılı yalanlarla nüfusumuzun 1 milyona çıktığını iddia ederek Rum yönetimine kullanması için malzeme veriyorlar… Bu bağlamda, dün, Tabipler Birliği’nde yapılan bir toplantıya katılan Akıncı, KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu unutarak, resmi rakamlar yerine, hayali, gerçek dışı rakamlar ileri sürerek halkı kışkırtıcı nitelikte provokatif bir konuşma yaptı. Konuşmasında, nüfusumuzun artmasından rahatsız olduğunu, bu durumun varlığımızı ve haklarımızı yok ettiğini iddia etti ve halkı “maymunlar ve tavuklar gibi hakkını ve varlığını korumak için” harekete geçmeye çağırdı.
Akıncı konuşmasında, İçişleri Bakanlığından 3.5 yıl önce görüşmelerde sunmak için aldığı nüfus rakamının 220 bin olduğunu ancak bu rakamın bugün 350 bin’e çıktığını, vatandaş sayımızın 3.5 yılda 130 bin kişi arttığını, UBP döneminde her ay 1000 vatandaş yapıldığını, şimdiki hükümet döneminde ise her ay 400-500 vatandaş yapıldığını, 343 bin kişinin KKTC kimlik kartı sahibi olduğunu iddia etmiştir. Ancak KKTC kimlik kartı olan bu 343 bin kişinin en az 100 binin yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türkleri olduğunu özellikle gizlemiştir. Bilindiği gibi yurt dışında çoğu İngiltere, Avustralya ve Türkiye’de olmak üzere 600 bin civarında Kıbrıs Türkü yaşamaktadır..Bunlar mecburi askerlik yapmak zorunda oldukları için KKTC kimliği almaktadır, almalıdır…Böyle bir durumda KKTC kimliği taşıyan nüfusumuz 1 milyonu bulacaktır. Akıncı bundan niye rahatsızlık duymaktadır?
AKINCI’NIN RAKAMLARI GERÇEK DIŞI
Doğrudur, Akıncı 2016 görüşmelerinde Rum tarafına nüfusumuzu 220 bin olarak bildirmiştir.. Ben o günden beri bunun doğru olmadığını, 2011 resmi nüfus sayımında nüfusumuzun 286.257 olduğunu, 2016’ya kadar geçen 5 yıl içinde nüfusumuzun 320 bin civarına ulaştığını dolayısı ise 100 bin kişinin eksik bildirildiğini, bunun 100 bin Türk’ün adadan gönderileceği anlamına geldiğini her fırsatta söylüyorum, yazıyorum …
Akıncı, nüfusumuzu 320 bin olarak verse Rum tarafının istediği gibi ¼ oranını tutturamazdı, o nedenle 220 bin rakamını vermiştir, diye düşünüyorum…Nitekim Rum nüfusunu da 803 bin olarak kabul etmiş ve 4 Ruma 1 Türk oranının değiştirilemeyeceği konusunda Anastasiadis ile anlaşmıştır….
Akıncı konuşmasında gerçek dışı bir şey daha söyleyerek “nüfusumuzun 3.5 yılda 130 bin kişi arttığını, geçmişte her ay 1000 kişiye, şimdi ise her ay 400-500 kişiye vatandaşlık verildiğini” iddia etmiştir… Akıncı bu gerçek dışı sözlerine dayanarak “varlığımızın ve haklarımızın yok olduğunu, halkın buna karşı harekete geçmesi gerektiğini” de iddia etmiştir…
Oysa Akıncı’nın dediği doğru olsa ve her ay 1000 kişiye vatandaşlık verilse bile 3.5 yılda 40 bin kişiye vatandaşlık verilmiş olacaktı..Buna 220 bin eklenince nüfus 260 bin olacaktı. Ne ki Akıncı 350 bin olduğumuzu ve 130 bin kişi arttığımızı iddia etmiştir. Akıncı bu korkunç tutarsızlığı ve halka niye doğru bilgiler vermediğini, amacının ne olduğunu Halka izah etmek zorundadır
Belli ki Akıncı’nın derdi, adadaki Türk nüfusunun artmasıdır, Rumlar gibi bundan rahatsızlık duymaktadır. Çünkü, KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu unutmakta ve herhalde bir Türk gibi değil, kendi ifadesiyle “empati yaparak” bir Rum gibi düşünmektedir…
İçişleri Bakanlığı’nın en kısa sürede gerçek resmi rakamları açıklaması ve KKTC Meclisi’nin ilk toplantısında Akıncı’ya gerçeklere aykırı bu konuşmasının hesabını sorması gerekmektedir…