50 yıldır devam eden müzakere sürecinde iki topluma dayalı federasyon olamayacağı ortaya çıktı.
Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir. Bu nedenle artık iki egemen devlete dayalı devletten devlete bir görüşme süreci olmalı. Çözüm de iki eyalete değil, iki eşit-egemen devlete dayalı yeni bir ortaklık olmalı.
Biz bunu dediğimiz zaman Rum muhibbi statükocular bize diyor ki "İki egemen bağımsız devletten oluşan federasyon mümkün değil, böyle bir örnek yoktur"
Oysa bunun doğru olmadığını kanıtlayan birçok örnek verebiliriz ancak sadece eski Çekoslovakya’yı örnek vereceğim...
Çekoslovakya Federasyonu egemen Çek ve Slovak devletlerinden kurulan iki devletli bir örnek ortaklıktı.
Federasyon kuruluş bildirgesinde de "Biz Çek ve Slovak devletleri olarak gönüllü şekilde, egemenlik ve ayrılma hakkı dâhil self determinasyon haklarımızı koruyarak... Çekoslovakya Federasyonu’nu kurmaya karar verdik..." deniyordu.
Ben o bildirgeyi birçok kez yayınladım...
Oysa Rum tarafı bizim ayrı eşit-egemen bir HALK olduğumuzu, ayrılma hakkını da içeren self-determinasyon hakkına sahip olduğumuzu, egemenliğimizi ve devletimizi inkâr ediyor... Bizi kendi devlet sınırları içinde yaşayan 400 yıllık misafirleri (yurttaşları) olarak görüyorlar... Olası bir anlaşmanın kendi devletlerine katılımımızla ve o gayrı meşru devletin şekil değişerek devamıyla, yani evrimleşmesiyle olacağında ısrar ediyor... Bizden tazminat isterken 1963'den bu yana gelen tazminat haklarımızı reddediyor, toplu katliamları inkar ediyor, toplu katliam katillerini tutuklayıp yargılamıyor, Meclisindeki Enosis kararını bile hala iptal etmedi, Türklük aleyhine Meclislerinden 6 ırkçı yasa geçirdiler... Okullarında Türk düşmanı nesiller yetiştirmeye devam ediyorlar, Türk düşmanlığı ile dolu tarih kitaplarını bile temizlemediler, eğitim hala kilisenin kontrolünde... Diz çöküp egemenliklerine girmemiz için 1964'den beridir bize insan haklarına aykırı bir tecrit ve ambargo uyguluyorlar... Türkiye’nin garantörlüğüne ve egemenliğimize karşı çıkıyorlar... 52 köy ve kentimizi istedikleri yetmiyormuş gibi, tüm Rum göçmenlerin geri dönmelerini kabul etmemizi istiyorlar... Annan Planı gibi yüzde yüz kendi lehlerine olan bir planı ve Akıncı’nın bunun da ötesinde verdiği korkunç tavizleri bile yetersiz bulup hayır diyen Böylesine ırkçı, hegemonyacı, yayılmacı, hakimiyetçi bir zihniyetle üstelik de eyalet statüsü ile nasıl federasyon kurulacaktır?
Gerçeklere gözlerinizi kapamayınız, bu gerçekleri yok saymayınız, bilmezden, görmezden gelmeyiniz... Buna kimsenin asla hakkı yoktur... Çünkü söz konusu olan bir Halkın, gelecek kuşakların ve bir devletin geleceğidir...Ve bedeli de yine savaştır, yine acı çekmemiz, yine katliamlara uğramamızdır...
Rum tarafı yukarıda örneklerini verdiğim hususlarda tavrını değiştirsin, eşit-egemenliğimizi, devletimizi, self-determinasyon hakkımızı, Türkiye’nin garantörlüğünü kabul etsin, tazminatlarımızı ödesin, ambargolara ve düşmanlığa son versin, bir ortaklık kuralım, hiç sorun yok...
Biz ırkçı ve savaş yanlısı değiliz, ancak devletimiz, eşitliğimiz, egemenliğimiz self-determinasyon
hakkımız ve Türkiye’nin garantörlüğü pahasına bir anlaşma, bir federasyon barış değil, yeniden savaş getirecektir... Karşı olduğumuz budur...
O nedenle hükümet ve meclis artık gerekli iradeyi ortaya koymalı ve meclisin geçmişte aldığı federasyon kararlarını iptal eden yeni bir karar almalıdır. Bunun yerine bundan sonraki görüşmelerin ancak devletten devlete olacağı ve çözümün de iki eşit egemen devlete dayalı YENİ BİR ORTAKLIK olacağı, yani Kıbrıs Cumhuriyeti adlı güneydeki Rum Devleti'nin evrimleşerek devamının söz konusu olmayacağı yeni bir kararla dünyaya ilan edilmelidir. Rum bunu kabul etmeyebilir. Çaresiz değiliz…
KKTC'yi güçlendirerek refah düzeyini artırarak yolumuza devam edeceğiz. 2 yıl içinde bitecek olan Güzelyurt ve Mesarya ovalarını sulama projesi, Türkiye'den kablo ile elektrik gelmesi, önümüzdeki bir yılda turizme 5000 yeni yatak ilave edilecek olması refahı 5 -6 yıl içinde daha da artıracaktır. Gazete ve televizyonlarda Rum tezlerini savunan, karamsarlık ve umutsuzluk pompalayan Rum muhibbi işbirlikçi teslimiyetçilere itibar etmeye gerek yoktur...