Aylardır yazmamıza rağmen hala " Akıncı taviz vermedi, biz duymadık, verdiyse hangi tavizleri verdi" diyenler var. Bu, bunu soranlara cevaptır:
Akıncı her şeyden önce derogasyondan vazgeçti. İsteyen her Rum kuzeyde mülk alıp yerleşecek. bu yüz bin de iki yüz bin de olabilir. Böylece iki kesimlilik bitecek zaman içinde. BM kararında da yer alan kuzeyde nüfus ve mülkiyette sarih çoğunluğumuzu kaybedeceğiz. Bu Annan planında bile olmayan korkunç bir tavizdir. Orda köy ve kent bazında nitelikli çoğunluğa sahip olmamız ve Rumların dönüşünün hemen değil zamana yayılması vardı
Akıncı daha toprak konusu konuşulmadan bir çırpıda yüzde 7 taviz vererek yüzde 29 a indi. Bakalım şimdi kaça inecek. Oysa toprak oranının verimlilik yeterlilik güvenlik kriterine göre belirlenmesi bizim temel ilkemizdi
Akıncı mülkiyette ilk söz hakkının Rum’da olmasını kabul etti, KKTC tapularını sıfırladı.43 yıldır elinde devlet tapusu olanlar mülk komisyonu insafına terk edildi. Mülkiyeti tartışmalı mülklere yatırım olmayacağından ekonomimiz çökecek.
Akıncı veto hakkımızdan ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan vazgeçti. Bakanlar Kurulunda bir Türk'ün Rum çoğunlukla oy kullanması kararlar için yeterli olacak. Yasamada da 70/30 oranı 75/25 şeklinde aleyhimize düzenlendi. 3 Türk'ün oyu ile yasalar geçecek. Böylece çoğunluğun azınlığı yönettiği üniter devlete yakın bir düzen oluşturulacak
Akıncı garantörlüğü sulandırdı ve sadece kuzeyde geçerli olacak garanti önerdi ki bunun da 15 yıl sonra devam edip etmeyeceğini görüşmeye açtı. Şimdi Cenevre de ne olacağı meçhul
Akıncı 300 bin olan nüfusumuzu 220 bin olarak Rumlar ve BM’ye bildirdi ve nüfusumuzu 1/4 oranında dondurdu. Buna göre 850 bin Rum 220 bin Türk olacak. Adaya TC’den bir Türkün gelip yerleşmesi için 4 Yunanlının gelip yerleşmesi beklenecek. Bu durumda nüfusumuza dahil olan 80 bin kişinin ada dışına çıkarılması gündeme gelecek
Akıncı Lozan’da tesis edilen ve 1960’da Kıbrıs'a da teşmil edilen Türk -Yunan dengesini Yunanlılar lehine bozdu. Yunanlılar AB üyeliği nedeniyle vizesiz olarak adaya gelirken, yerleşip iş kurarken, TC’liler vize ile gelecek, yerleşemeyecek, iş kuramayacak… Ada Yunan dolacak. Adadaki Türk- Yunan dengesi de Yunan lehine bozulacak. Oysa Türkiye de AB üyesi olana kadar Yunanistan’ın sahip olduğu tüm hakların Türkiye'ye de tanınması milli talebimizdi.
Akıncı öğrenci ve çalışma izinleri ile dolaylı vergileri de merkezi devlete bıraktı. Bu durumda her şey Rum ağırlıklı merkezi devlet inisiyatifine kaldı. Üniversitelerimiz tehlikeye girecek, çalışacak işçi bulunmayacak… Kuzey eyaleti maaş bile ödeyemeyecek duruma gelecek.
Akıncı kuzeye gelecek yuzbinlerce Rum'un 50 binine ( yüzde 20) seçme ve seçilme hakkı tanıdı ki bu iki toplumluluk ilkesini de yok edecek ve Rumlar birçok organda çoğunluğu blok oylar sayesinde elde edecek. AİHM Rumların başvurusu ile kuzeydeki tüm Rumlara seçme ve seçilme hakkını tanıyacak ve kuzeydeki yönetim de Rumların eline geçecek.
Akıncı, bunu önleyecek olan derogasyonlardan vaz geçti ve anlaşmanın AB’nin birincil hukuku olmasını da Anastasiadis’e kabul ettiremedi.
Akıncı çapraz oyu da kabul etti. Böylece Rumlar Türk başkan ve milletvekillerinin seçiminde belli oranda oy kullanacak ve seçilecek Türkleri belirleyecek
Akıncı 1963’den gelen tazminat haklarımızdan da vazgeçti.Yakılıp yıkılan köylerimizin katledilen sakat bırakılan öksüz bırakılan insanlarımızın ,gasp edilen haklarımızın tazminatlarını Rumlara bağışladı. Ama Rumların kuzeydeki malları için 25-30 milyar Euro tazminat ödemeyi kabul etti.
Akıncı gasp edilen Vakıf Mülkleri ile Sultan Mallarını veya onların tazminatlarını da talep etmedi ama kilise malları ile eski eser nitelikli yerleri vermeyi kabul etti.
işte bu nedenle Onu taviz vermekle suçluyoruz ve getireceği plana hayır diyeceğiz. Bu arada bunları da kendisinin açıklamalarından derledim. Bilmem yeter mi?