Almanya seçimlerinin üzerinden bir ay; dördüncü Angela Merkel koalisyonunu kurma görüşmelerinin başlamasının üzerinden ise üç hafta geçti.
Bu görüşmeler, asıl koalisyon pazarlıkları için olan ön görüşmelerdir. Yani, Şansölye’nin ve diğer önemli siyasetçilerin tahmin ettiği gibi Merkel’in kabinesiyle oturması ve koalisyon anlaşmasını imzalaması için gidilecek çok yol var.
Almanya’da şuan politik rahatlığın uzağında. Hristiyan Demokratlar birliği(CDU), Bavyera Hristiyan Sosyal Birliği(CSU), Bağımsız Demokrat Parti (FDP) ve Yeşillerin koalisyonunun, bir keresinde eyalet çapında oluşturulmasına rağmen (Bu koalisyon siyah, sarı ve yeşil renklerinden dolayı Jamaika koalisyonu olarak anılmıştı) hiçbir zaman ulusal çapta böyle bir koalisyon oluşturulmadı.
Bir hükümet kurma meselesi, daha büyük ve ülkenin itibarı için önemli olan konulara gelindiğinde başka bir durum oluyor. İklim değişikliği ve mülteci politikası gibi konular bunun örneğidir.
Sığınma politikası
Yıllarca süren bir sürtüşmeden sonra, iki önemli muhafazakar parti olan CDU ve CSU, yıllık olarak Almanya’nın kabul edeceği sığınmacı başvuru sayısına “hafif bir sınırlama” getirme konusunda uzlaştı. Tek problem ise diğer olası koalisyon partileri olan FDP ve Yeşillerin böyle bir sınıra karşı olması.
Enerji ve İklim
Enerji politikası konusunda, bütün partiler Almanya’nın iklim hedeflerine dair niyetlerini belirtti (bu hedef CO2 salınımının 2020 yılı itibariyle 1990’daki oranlarına göre yüzde 40 azaltılması) ancak hepsinin bu konunun nasıl başarılacağı konusunda farklı düşünceleri vardı. Yeşillerin en hızlı şekilde ülkenin en zararlı 20 kömür santralinin kapatma ve 2030 yılıyla beraber yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçme hedefi var. FDP sadece “rekabetçi” olan yeni enerji ve iklim politikasını imzalayacak. Yeşiller, sağlıklı iş pazarını sürdürmenin ve yenilenebilir enerjiye geçmenin birbirlerini dışlayan bir şey olmadığı konusunda ısrarcı.
En azında herkesin mutabık kaldığı bir şey var: Dört parti de, Almanya’nın Paris İklim Anlaşması’nın bir parçası olarak kalması gerektiği konusunda söz veriyor.
Emekli Maaşı
Sosyal politikanın, bu haftaki tartışmaların gündemlerinden biri olması bekleniyor. Pazar günü, CDU’nun genç parlamento üyesi, 63 yaşında emeklilik yasasını feshetme planını ortaya attı. Parti yetkililerinin içerdeki çatlağı inkâr etmesine rağmen, öneri Merkel’in belirlenmiş emeklilik politikası ile uyuşmazlık içerisinde. Maliye Bakanlığı’nda devlet sekreteri olan Spahn, pazarlıklarda CDU’nun finans politikasına liderlik ediyor ve emeklilik parasının, dul maaşlarının güçlendirilmesinde iyi bir yatırım olacağını düşünüyor.
Yeşiller, kendi işinde çalışan, devlet destekli “küçük işler” yapan insanlar ve bekar ebeveynlerin olduğu emek piyasasının kenarında duran insanları garanti altına alan Alman emeklilik politikasında büyük bir reform istiyor. Bunun en tepesinde, devlet sistemine para ödeyen insanların emekli olduğunda basit bir gelire sahip olmasını istiyor. Bu esnada, FDP herhangi bir belirlenmiş emeklilik yaşını feshetmenin ve emeklilik maaşını işçinin yaşına göre belirlemenin yollarını arıyor. FDP’ye göre, tam emeklilik maaşı isteyen insanlar daha fazla çalışmalı.
Emek Pazarı
FDP, düzenlemeleri esnetme, haftada maksimum çalışma saatini 48 saate çıkarma ve geçici ve taşeronluk yapan işçilerin korunmasından kurtulma konusunda çok hevesli. Bu doğrudan Yeşillerin politikasıyla çelişiyor. CDU ve CSU, 2025 yılı itibariyle tam istihdam hedefini başarmanın ötesinde emek politikası konusunda büyük bir değişiklik önermedi.
http://www.dw.com/en/angela-merkel-and-cdu-struggl