Rum yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilidu, sözde 6. Parsellerinde kazı yapan Fransız Total ve İtalyan ENİ konsorsiyumunun mükemmel kalitede 2.5 trilyon ayakküp doğal gaz kaynağı bulduğunu açıkladı.
Tungsten Explorer adlı geminin sondaj yaptığı kuyuya "Cronos 1" adı verildi.
KKTC ile bir paylaşım anlaşması yapılmadığı için Kıbrıs Türk Halkının meşru hakları gasp ediliyor.
Biz ise uzaktan seyrediyoruz...
Oysa daha baştan sondajın engellenmesi veya aynı noktada bizim de sondaj yapmamız gerekirdi.
Meşru hak ve çıkarlarımızın bu şekilde uzaktan seyrederek korunamayacağı açıktır.
Sahada fiili durumlar yaratmazsak AB destekli Rum yönetimini durduramayacağımız bilinmelidir.
6. parselin kuzey yarısı Türkiye'nin Kıta Sahanlığı sınırları içinde bulunuyor.
Sondaj ise parselin güney bölümünde yapıldı.
Rum yönetimi sondajı sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak yaptırtıyor.
O nedenle 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliği eşit şekilde paylaşan 2 eşit kurucu ortağından biri olması nedeniyle, doğal gazda Kıbrıs Türk Halkının eşit söz/pay hakkı bulunuyor.
Rum yönetimi bölgedeki doğal kaynakları bizimle paylaşmak istemiyorsa meşru "Kıbrıs Cumhuriyeti" olmadığını kabul etmek zorundadır. Bir başka deyişle Kıbrıs Rum devleti olduğunu kabul etmeli, KKTC 'yi tanımalı ve KKTC ile Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması yapmalıdır.
Böylece 2 devlet de kendi kıta sahanlığı içinde istediği sondajları yapacak ve kimsenin buna itiraz etme hakkı olmayacaktır.
Ne ki Rum yönetimi hem bunu yapmıyor, hem ben " Kıbrıs Cumhuriyeti'yim" diyor, hem de bu cumhuriyetin egemenliği eşit şekilde paylaşan kurucu ortağı Kıbrıs Türk Halkının haklarını gasp ediyor.
KKTC, bu nedenle Rum tarafına değişik tarihlerde 3 kez ortak bir enerji Komitesi kurulmasını ve herşeye birlikte karar verilmesini önerdi ancak bu reddedildi.
O nedenle hakkımıza sahip çıkmak için artık iki seçeneğimiz kalmıştır:
1- Hakkımızı yedirmemek için, meşru haklarımızı teslim etmeye yönelik bir anlaşma yapılana kadar müttefikimiz- garantörümüz TC ile birlikte doğal gazın çıkarılmasını engellemek
2- Anavatandan kiralayacağımız bir sondaj gemisi ile onların sondaj kuyusunun dibinde donanma eşliğinde
sondaj yapmak.
Susarsak, ABD-AB desteği ile hakkımız gasp edilecektir. Hakkımızı tescil etmek için susmamak, sahada adım atmak ve fiili durum yaratmak şarttır.
TÜRKİYE DE SONDAJ YAPMALI
Bu arada Türkiye de, (her nedense) Gazi Paşa açıklarına sondaj yapan Abdülhamid Han adlı modern sondaj gemisini, asıl olması gereken yer olan kendi kıta sahanlığı içindeki 6. Parselin Kuzey kısmına gönderip aynı yatakta sondaj yapmalıdır.
Çok büyük bir olasılıkla Rumların 6. Parselin Güney Kısmında bulduğu dev kaynak, Türk kıta sahanlığı içindeki dev yatağın devamında bulunmuştur.
Bu yataktan doğal gaz çıkarmaları, TC'nin hakkını çalmak olacaktır.
Bilindiği gibi 12. Parselde İsrail ile Rum yönetimi böyle bir sorun yaşamaktadır. Kendi alanında sondaj yapan İsrail, bitişikteki Rum parselindeki yataktan gaz çektiği için Rum yönetimince uyarılmıştır.
Dolayısı ile yatak aynı ise, bunun için bir paylaşım anlaşması gerekir.
Türkiye'nin, haklı olarak, Rum yönetimini 1960 meşru Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımaması nedeniyle, paylaşım anlaşması yapılabilmesi için, ya Kıbrıs sorununun çözülmesi, ya da masada KKTC'nin de eşit devlet olarak oturması gerekir.
Bu denklemi Rum yönetimi ve destekçilerine kabul ettirmek için en kısa sürede 6. Parselin Kuzey veya Güney yatağında sondaja başlanmalıdır