DİB Çavuşoğlu, Haber Global TV'ye yaptığı açıklamada Rumların zengin doğalgaz kaynağı bulduğu 6. Parselin güney parçasının "Rum Kıta Sahanlığı içinde olduğunu,Türkiye Kıta Sahanlığının ihlal edilmediğini, dolayısıyla sorun olmadığını, Türkiye ve KKTC'nin haklarını her zaman koruma konusunda kararlı olduklarını " belirtti.
Böylece Rum yönetiminin 6. Parselin Güney parçasında ENİ-TOTAL Konsorsiyumuna yaptırdığı sondaja niye sessiz kalındığı belli oldu.
Hemfikir Değilim
Bu yaklaşıma iki nedenle katılmıyorum:
1- Tüm parsellerde olduğu gibi, 6. Parselin güney parçasında da Kıbrıs Türklerinin hakkı vardır.
Türkiye, Garantör ülke olarak Kıbrıs Türklerinin meşru haklarını korumakla yükümlüdür.
Nitekim önceki yıllarda Kıbrıs Türklerinin hakkı olan yerlerde yapılmak istenen benzer sondaj veya sismik araştırmalara donanmamız ile engel olunmuştu
Rumlar bu sondajları Kıbrıs Rum Devleti olarak değil, sözde "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak yapıyor.
O Cumhuriyetin iki kurucusundan ve egemenliğinin iki eşit ortağından biri Kıbrıs Türk Halkıdır.
Dolayısı ile orada bizim de eşit söz/pay hakkımız vardır.
Bizim onayımız alınmadan, payımız konusunda anlaşma yapılmadan tek başlarına sondaj yapmalarına göz yumulamaz.
Aksi, Doğu Akdeniz'in Ruma terk edilmesi olur!
Rum yönetimi bu konuda, TC'nin desteğiyle KKTC tarafından geçmişte yapılan 3 öneri temelinde bir anlaşmaya varılmadan "bu benim egemenlik hakkımdır" diyerek TÜM KIBRIS ADINA sondaj yapamaz. Kıbrıs Türk Halkının egemenlik haklarının simgesi ve güvencesi olan KKTC ile Garantör Türkiye bu gaspa göz yumamaz.
Dolayısı ile Türkiye, bu meşru gerekçeye dayanarak geçmişte yaptığı gibi Rum sondajına veya doğal gaz çıkarmasına önleme yapmalıdır.
Rum yönetimi " bu benim egemenlik hakkımdır" diyorsa o zaman sondajı
" KIBRIS CUMHURİYETİ " olarak değil, Kıbrıs Rum Devleti olarak yapmalıdır.
Bunu yapmak için de KKTC ile karşılıklı tanıma ve deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması yapmalıdır.
Bu durumda da Rum devletine kalan onların, KKTC'ye kalan da bizim olur. Herkes kendi yoluna gider.
Ama hem bunu yapmayıp " BEN TÜM KIBRIS'I TEMSİL EDEN KIBRIS CUMHURİYETİ'YİM DİYECEKSİN, HEM DE BU CUMHURİYETİN EŞİT KURUCU ORTAĞI KIBRIS TÜRK HALKININ HAKLARINI GASP EDECEKSİN...."
Öyle yağma yok!!!
Bu gaspa garantör Türkiye ve KKTC göz yumamaz. Yummamalıdır.
Ortak Yatak Olabilir
2- Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun açıklamasında eksik gördüğüm bir diğer husus da ORTAK YATAK olasılığına değinmemesidir
Rum sondajı, Türk Kıta Sahanlığı içinde bulunan 6 parselin Kuzeydeki parçasının, güneyinde yapılıyor.
Doğrudur, sondaj Türk Kıta Sahanlığı içinde yapılmıyor, ancak sondaj yapılan doğalgaz yatağı, aynı tek ORTAK YATAK olabilir.
Nitekim 12. Parselde böyle bir durum var ve Rum yönetimi İsrail'in, ortak yataktan kendi doğalgazlarını çekip çaldığı yönünde şikayette bulundu.
Dolayısıyla Türkiye, 6. Parselin kendine ait Kuzey parçasında araştırma ve sondaj yaparak, burada da böyle bir ORTAK YATAK durumu olup olmadığını tespit etmelidir.
Eğer böyle bir durum varsa bir anlaşmaya varılmadan Rum sondajına ve ortak yataktan çekim yapılmasına izin
vermemelidir.
Diğer yandan Türkiye, Rum yönetimini meşru Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımadığı için onunla oturup görüşemez, ikili anlaşma da yapamaz.
Böyle bir anlaşmanın yapılabilmesi için Kıbrıs Türklerinin/KKTC'nin de masada olması gerekir
Bir başka deyişle Rum yönetimi, Doğu Akdeniz'de doğal kaynaklardan yararlanmak istiyorsa, her hal ve şartta Türkiye ve KKTC ile masaya oturmak zorundadır.
Türkiye yukarıda saydığım meşru nedenlerle bu ilkeden asla geri adım atamaz, atmamalıdır...
Özetle DİB Çavuşoğlu, "6. Parselin güneyi Rumundur, kıta sahanlığımızı ihlal etmediler, bizi ilgilendirmez" diyemez
dememeliydi.
Bir kez daha vurguluyorum:
Yapılması gereken, ya 6. Parselin güney parçasında, Rumların sondaj yaptığı yerin dibinde Kıbrıs Türk Halkı adına sondaj yapmak ya da Rumların ileride oradan doğalgaz çıkarmasını engellemektir. İlaveten 6. Parselin Kuzeyinde de araştırma yaparak, Rumun sondaj yaptığı güney parçadaki yatağın, Türk Kıta Sahanlığı içindeki Kuzey parçadaki yatakla AYNI, TEK VE ORTAK YATAK olup olmadığını belirlemektir