Akıncı’nın güvenilmez olduğunu, kafasının karıştığını, siyaseten bunalımlara girdiğini, büyük çelişki ve tutarsızlıklar sergilediğini yazdığımız zaman yandaşları hemen tepki gösteriyor…Zaman zaman kendisi de konuşmalarında isim vermeden bize yanıt veriyor, öfkesini dile getiriyor… Oysa ben hiçbir zaman belgesiz kanıtsız yazmadım, yazmam…Arşive başvurmadan, kanıt bulmadan bir iddiada bulunmam..
Akıncı, hasbelkader, bu devletin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişidir. Bu nedenle onunla ilgili bir şey yazacaksam iki defa düşünürüm…Ne ki bu, onun çelişkilerini, dengesizliklerini, tutarsızlıklarını, bir gün öyle bir gün böyle konuşmasına göz yumacağım anlamına gelmiyor…Gelmemesi gerekir…Çünkü Akıncı bu tür tutarsız tavırlarla Kıbrıs Türk Halkının ve KKTC’nin geleceğini tehlikeye atıyor…Canımız dahil, herşeyimizi borçlu olduğumuz ve 1.5 asırdır kahrımızı çeken Anavatan ile çatışmaya kalkıyor..Yakın geçmişte iki devletli çözümü savunduğunu unutarak bugün iki devletli çözüme karşı çıkıyor, 50 yıldır süren ve birçok kez iflas eden federasyon görüşmelerini seçim hesapları ile sürdürmek istiyor…Bizi yok edecek olan verdiği korkunç tavizleri daha da ileri götürmeye çalışıyor…
Bunlara göz yumamayız…Yummuyoruz. Yummayacağız..
İşte Kendi Sözleriyle Tutarsızlıkları
6 Ekim 2016’da Meclisi bilgilendirdikten sonra yaptığı açıklama:
“Bu bizim kuşağın son denemesidir…Bu süreci gerçeğe çevirmek akıl işidir”
***
25 Ocak 2017’de NTV’ye verdiği demeç:
“Ben 2016 sonunu hedef olarak koymuştum….Diğer ortak olacak taraf ben bu yarıda memnunum böyle devam edeceğim derse, zorla yanınıza getiremezsiniz..O durumda KKTC elbet kendi yoluna devam edecek…Bence bizim kuşağın son denemesidir….Adayı federal çatı altında birleştirme adına son deneme olduğunu değerlendiriyorum”
***
3 Mart 2017 Kıbrıs Manşet gazetesinde yayınlanan açıklaması
“Çözüm yönünde ilerleme sağlamak mümkün olmazsa iki ayrı devlet pekişir… Eğer federasyon olmuyorsa, KKTC ortadan kalkacak değil, O zaman iki bölgede iki ayrı devlet gerçeğini eninde sonunda kabul etmek durumunda kalacaklardır. Hem onlar, hem de bugün bu yanlışa göz yuman bütün taraflar”
***
6 Mayıs 2017 Dünya Bülteni’nde çıkan açıklaması
“ Aceleye gerek yok diyorlar ama 50 yıl geçti. Bir 50 yıl daha konuşmak niyetinde değiliz..O nedenle bu bizim neslin bizim kuşağın son denemesidir”
***
7 Temmuz 2017’de Akıncı’nın Crans Montana’da düzenlediği basın toplantısında söyledikleri:
“Bu bizim neslin son denemesiydi..Çok zordu. Gelecek kuşaklar için daha da zor olacaktır. Gelecek kuşaklar önüne blok koyamayız, bloke edemeyiz, Onlar kendi yollarında en iyisini yapmaya çalışacaklar..Genç kuşaklara başarılar dilerim…Bizden önceki nesiller Kıbrıs’ı bu hale getirdiler, biz toparlamaya çalıştık BAŞARAMADIK..Temenni ederim bizden sonraki kuşaklar bunu yapsınlar…”
***
Akıncı’nın 8 Temmuz 2017 Havadis Gazetesi’ndeki açıklaması:
“ Bunun bizim kuşağın son denemesi olduğunu söylemiştim…Bu son denemede biz başarılı olamadık, gelecek kuşaklara başarılar dilerim”
***
8 Temmuz 2017 Yeni Akit gazetesinde çıkan demeci
“Şimdi bakın konu şudur: İki devlet zaten var….Ya federal çözümü kuracağız, ya da olmuyorsa, bu iki ayrı varlık kökleşmeye devam edecek..Bu iki varlık AB çatısı altında buluşabilir mi, bunu konjonktür belirler. Bizler Dünyanın bir parçası olmak istiyoruz”
***
Akıncı, İsviçre görüşmelerinin çökmesinden sonra, 4 Ağustos 2017’de sivil toplum örgütleri ile yaptığı bilgilendirme toplantısında “AB içinde iki devlet” çözümünü ilk kez dile getirdi. 5 Ağustos 2017 tarihli CTP yayın organı Yenidüzen, bu konuşmayı tam sayfa manşette şöyle duyurdu:
“ Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ilk kez dile getirdi: AVRUPA ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLET…Kıbrıslı Türk lider, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sivil toplum örgütlerine yönelik bilgilendirme toplantısında. “AB çatısı altında iki ayrı devletli çözüm” düşüncesini ilk kez dile getirdi. “Ömrümü Kıbrıs’ta federasyon için adadım” diyen Akıncı, geldiği noktada, farklı formüller için ortak akıl aranması gerektiğini, Avrupa Birliği içinde iki ayrı devletin de bunlardan biri olabileceğini” söyledi
Akıncı, Temmuz 2017’de, BM temsilcisi Eide’nin veda ziyaretinde de aynı öneriyi yapmış ve “ Adayı birleştirme çabalarından vaz geçmeyiniz” telkininde bulunan Eide’ye şöyle demişti “ Federasyon imkanı kalmamıştır.. Rum tarafı başta dönüşümlü başkanlık olmak üzere güç paylaşımını reddetmekte, ancak güvenlik ve garantilerin arkasına saklanmaktadır. Artık zaman Avrupa Birliği içinde iki devlet yoluyla çözüm zamanıdır”
***
6 Ağustos 2017 tarihinde Yenidüzen’de yayınlanan Mehmetçik panayırındaki konuşması:
“ Zaman birleşmeye değil iki ayrı devletin kökleşmesine akıyor…Ya eşitliğimizi kabul edecekler ya da iki ayrı devlet kök salacak, bunun başka yolu yoktur”
***
9 Ağustos 2017’de Afrika gazetesinde yayınlanan demeci
“Gelin iki ayrı devlette anlaşalım..Ya bizimle yönetimi paylaşmayı sindirecekler, ki bunu başaramadılar, göstermediler, ya da iki ayrı çatı altında yan yana yaşamanın koşullarını oturup bizimle konuşacaklar…KKTC tanınmamış olmasına rağmen, kurumlarıyla bir varlıktır…Bir devletimiz vardır ve Rum tarafının bunu kabul etmesi gerekmektedir.”
***
31 Ağustos 2017 Kıbrıs Postası’ndaki ve 1 Eylül 2017 Detay gazetesindeki yayınlanan kurban bayramı mesajı
“Geçmekte olan zaman federal çözüme katkı yapmıyor, iki ayrı devlet varlığını pekiştiriyor…Ya tek çatı altında paylaşıma dayalı bir çözüme gidilecek, ya da yan yana iki ayrı devlet altında varolmanın yolu bulunacak….Kim ne derse desin Kıbrıs’ta iki ayrı devletin varlığı bir gerçektir…KKTC tanınmamış olsa da bir gerçektir… Çözüm olmazsa elbette KKTC ortadan kalkmayacaktır…”
***
Mart 2018’de 7 TV kanalının katılımıyla Cumhurbaşkanlığında yapılan ve canlı olarak yayınlanan programda söyledikleri:
“Anastasiadis'e soracağız bakalım bu 2 ayrı devlet konusunda ne düşünür ….Eğer federal yapıyı içselleştiremiyorsan, senin azınlığın değilsem, bir başka ülkeye bağlanmak da istemiyorsam ne kalıyor geriye? Bir devletin varlığı ekonomik olarak güçlenmek ve sen de istersen AB içinde buluşmak... Bundan daha iyisi var mı? Varsa söylesin biri….Masanın kurulabilmesi için Anastasiadis'in zihniyet dönüşümünü göstermesi lazım…Anastasiadis'in zihniyeti yüzünden yaşanan siyasi eşitlik, mobil telefon haberleşmesi, elektrik bağlantısı, öğrencilerin ulaşımı gibi sıkıntılar var…Hristofyas’ın kabul ettiği dönüşümlü başkanlığı bile kabul etmemek için binbir dereden su getirdi..Müzakerelerin başlaması bunlardan dolayı imkansız”
Şimdi Tam Tersini Söylüyor
Ne ki Akıncı, Crans Montana sürecinin kendi neslinin son denemesi olduğunu ve bunda başarısız olduklarını, o nedenle gelecek kuşaklara başarılar dilediğini söyledikten, devamla, KKTC’nin yaşaması ve iki devletli çözüm yönünde onca konuşmasından sonra şimdi iki devletli çözüme karşı çıkmakta, bunun mümkün olmadığını söylemekte, iki devleti çözümü savunan Anavatana, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na, KKTC Dışişleri Bakanı Özersay’a saldırmaktadır…İşareti alan medyadaki yandaşları ve işbirlikçi takımı da giderek artan dozda Anavatana, Özersay’a ve iki devletli çözümü savunan bizlere saldırmaya devam etmektedir…
işte bu nedenledir ki, elimizdeki belgelere bakarak, “Akıncı tutarsızdır, bunalımdadır, çelişkiler içinde yüzmektedir, aklı karışıktır, dengesiz tavırlar sergilemektedir; halkın, Türkiye’nin, BM’nin ve dünyanın güvenini kaybetmiştir, derhal istifa etmelidir” diyoruz
Bir gün Anavatanın, halkın, Meclis çoğunluğunun istediği iki devletli çözümü savunması, ertesi gün iki devletli çözüme karşı çıkarak Anavatana, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na ve KKTC Dışişleri Bakanı Özersay’a saldırması, tutarlı bir davranış mı? Cumhurbaşkanlığı makamındaki bir kişinin yapması gereken bu mu; Halkı bölüp, kutuplaştırıp çatıştırmak mı?
Akıncı belli ki yeniden aday olmaya karar verdiği için oy hesaplarıyla ve “Türkiye’ye karşı dik duruş sergileyen federasyoncu lider” imajı ile seçime girmek istemektedir…Çelişkili ve tutarsız tavırlarının nedeni de budur…
Şimdi istifa etmezse, Kıbrıs Türk Halkından hak ettiği yanıtı seçimlerde alacaktır, çok kalmadı, yakındır…