Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yeni yıl mesajı üzerinde çok yönlü olarak durmak ve Akıncı’nın, mesajına yansıyan tutarsızlıklarını Halk önünde teşhir etmek gerekmektedir.
Akıncı’nın yeni yıl mesajında, bir Cumhurbaşkanının mesajında asla olmaması gereken şekilde;
- Baştan sona kafa karışıklığı, çelişki ve tutarsızlıklar vardır
- KKTC’nin geleceğine inançsızlık vardır, karamsarlık ve KKTC aleyhine kara propaganda vardır
- KKTC’nin Tanınmasına inançsızlık, pasifizm, korkaklık, teslimiyetçilik vardır
- Rum’dan ve BM’den korkarken, Anavatan Türkiye’ye meydan okuma, kafa atma, Türkiye ile çatışma hevesi vardır
- Seçeneksizlik, acizlik, ne yapacağını bilmeme, bu nedenle 50 yıldır devam eden müzakere sürecinde başarısızlığı ortaya çıkan federasyon safsatasına takıntılı ve tehlikeli biçimde saplanma vardır…
Sadece kısa bir yeni yıl mesajında bu denli negatif mesaj vermek, bu denli karamsarlık, inançsızlık yaymak, bu denli çelişki ve tutarsızlık sergilemek, herhalde sadece Akıncı’ya mahsus bir özelliktir…
KAZAKİSTAN VE AZERBAYCAN’A GİDEMİYORMUŞ
“Tanınma mümkün değil, ben Kazakistan’a, Azerbaycan’a bile gidemiyorum” diyor…
Kardeşim, sen Azerbaycan'a, Kazakistan’a dahi gidemiyorsan, dünya KKTC'yi tanımıyorsa, bunun nedenini en başta kendinde aramalısın, kendini sorgulamalısın…
En başta gelen neden, senin Cumhurbaşkanı olduğun bu devlete inanmamandır, senin iflas etmiş olan federasyon siyasetinde ısrar etmendir..
Eğer sen “ille de federasyon, sadece federasyon görüşürüm” deyip, KKTC'yi, Türkiye tarafından tanınmış olan egemen bir devlet statüsünden Rum ağırlıklı birleşik Kıbrıs’ın egemenliği olmayan KUZEY VİLAYETİ’ne dönüştürmek için çalışırsan, bu senin, bağımsız-egemen KKTC Devletini ortadan kaldırmak için çalıştığın anlamına gelir. Dünya bunu görüyor, böyle anlıyor. O zaman dünya, kendi Cumhurbaşkanının dahi ortadan kaldırmaya çalıştığı ve bir süre sonra ortadan kalkacak olan bu devleti niye tanısın?
İkincisi, KKTC Cumhurbaşkanı olarak sen, Azerbaycan'dan, Kazakistan'dan, Türkmenistan’dan, Kırgızistan’dan, TANINMA mı istedin? Bu ülkeleri ziyaret etmek için bir arayış içinde mi oldun? Bu ülke liderlerine ziyarette bulunman için bir diplomatik girişimde mi bulundun ?
KKTC Meclisi’nden federasyon kararını kaldırmak ve TANINMA yoluna çıkmak için bir girişim mi yaptın, TANINMA diye bir milli hedef mi belirledin? TANINMA için, tüm partileri ve Türkiye’yi de yanına alarak milli bir uluslararası kampanya mı başattın?
Ülke ülke gezip tanınma mı istedin?
KKTC’nin tanınmasını engellemek için Rum-Yunan ikilisinin girişimi ile alınan 550 ve 551 sayılı BM kararlarının iptali için BM nezdinde bir girişim mi başlattın? Bu yönde BM’ye mektup mu yazdın, çağrıda mı bulundun?
Herhangi bir ülke liderine tanınma için mektup mu yazdın ki "e napayım KKTC'yi tanımıyorlar, Azerbaycan'a ve Kazakistan'a dahi gidemiyorum" diyorsun?
Anavatan’ın davetiyle gittiğin Türkiye'de, İstanbul hava limanı açılışında dünya liderleri arasında yer alan, KKTC'yi temsil eden, onlarla birlikte fotoğraf çektiren, onlarla görüşen, yemek yiyen sen değil miydin?
Oh ne güzel!!! Sen tanınma için hiçbirşey yapma, dahası tanınmaya karşı çık, daha da kötüsü, KKTC’nin egemen-bağımsız bir devlet olmaktan çıkması ve Rum ağırlıklı federasyonun egemenliği olmayan Kuzey EYALETİ olması için çaba göster, sonra da “Azerbaycan ve Kazakistan’a bile gidemiyorum, Tanınma mümkün değil, tek çare federasyon görüşmeye devam etmek de…
Sevsinler böyle siyaset yapmayı…Bu özürlü ve gayrı ciddi açıklamaları kim yutar ki?
AKINCI SEÇENEKSİZ
Akıncı yeni yıl mesajında, tanınmaya karşı çıkarken, “iki devletli çözüm, konfederasyon ve AB içinde iki devlet” formülleri de mümkün değil…” demiştir…
İşte buna gerçekten gülünür, çünkü daha geçen yıl yaptığı ve Yenidüzen gazetesinin ön sayfasını boydan boya kaplayan manşet açıklamasında “ARTIK AB İÇİNDE İKİ DEVLET FORMÜLÜNÜ GÜNDEME GETİRMEK GEREKİR” diyen bizzat kendisidir…Tarih 17 Şubat 2017’dir…Yani aradan 1 yıldan az bir zaman geçmiştir…
Aklı başında bir cumhurbaşkanı, 11 ay önce söylediği ve gazetelerin 8 sütun manşetinde yer alan şeyin yüzde yüz tersini 11 ay sonra söyler mi?
Söylerse bu tutarsızlık ve çelişkiyi ve bu seçeneksizliği Halka izah etmesi gerekmez mi?
İzah etmiyorsa, sağlığından şüphe duymak gerekmez mi?
Artık şüphe götürmez bir şekilde belli olmuştur:
Akıncı’nın tek seçeneği, KKTC’yi, Rum ağırlıklı Federal Birleşik Kıbrıs’ın Kuzey eyaleti statüsüne, Kıbrıs Türk Halkını da etkisiz bir azınlık statüsüne düşürüp, Ruma yama yapıp asimile ettirmektir..
Nitekim müzakerelerde kabul ettiği tüm Rum-Yunan-AB vatandaşlarına sınırsız 4 özgürlük tanınması, 1960’da tescil ettirdiğimiz şekliyle siyasi eşitliğimizden vaz geçmesi, KKTC mülkiyet sistemini tümden çökertecek olan KKTC tapularının sıfırlanması, garantörlüğün pazarlık masasına yatırılması vb. hususlar, bunun inkar edilemez kanıtlarıdır..
Evet, Akıncı, yeni yıl mesajındaki sözleri ile KKTC’ye inanmadığını ortaya koymuştur. Ruma teslim olmak dışında bir seçeneğe inanmadığını yeniden kanıtlamıştır. Bu durumda yapması gereken derhal istifa etmektir.
Halk KKTC'ye, iki devletli bir çözüme inanan, TANINMA yoluna çıkacak olan, TANINMA’yı milli bir hedef olarak belirleyip tüm partilerle birlikte büyük bir kampanya başlatacak olan bir lideri KKTC Cumhurbaşkanlığı makamına getirecektir...
Akıncı’nın bunu yapmaması halinde, KKTC Meclisi ya geçmiş federasyon kararını iptal eden ve bundan sonra ancak iki devletli çözümün görüşüleceğini Dünyaya ilan eden bir karar almalı, Akıncı bu karara saygı göstermezse onu müzakerecilik görevinden almalı; ya da geçireceği bir referandum yasasıyla, referanduma gitmeli, Halka “federasyon mu iki devletli çözüm mü? İstersiniz?” sorusu sorulmalı ve Halk iradesinin net bir şekilde ortaya çıkmasını sağlamalıdır…