Yunanistan Dışişleri Bakanı Koçias ve Anastasiadis sık sık yaptıkları açıklamalarda, Türkiye’nin garantörlüğünün iptalinin ve Türk ordusunun adadan çıkmasının şart olduğunu tekrarlayıp duruyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan dönüşünde uçakta yaptığı açıklamada bunlara net yanıt verdi. Türk askerinin adadan çıkmayacağını, tam aksi adadaki sayısının daha da artacağını duyurdu… Bu açıklama Kıbrıs Türk Halkını rahatlatmıştır…Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu açıklaması için teşekkür ediyoruz…
******
Aslında, Rum-Yunan ikilisi, “Türk askeri adadan çıksın” derken yayılmacı – hegemonyacı hedeflerini gerçekleştirmek açısından milli çıkarlarının gereğini yapıyor…
Türk ordusunu adada istemiyorlar;
- Çünkü Türk ordusu yayılmacı Yunanistan’ın, hegemonyacı Rum yönetiminin ve EOKA’nın tüm hain emellerini 3-4 gün içinde berhava ederek adaya barış getirmiştir…Kıbrıs Türk Halkını mutlak bir soykırımdan kurtarmıştır…
******
- Çünkü, Türk ordusu, Enosisi amaçlayan 15 Temmuz Yunan darbesinden sonra adaya müdahale ederek ENOSİS’i, yani, adanın Yunanistan’a bağlanmasını önleyerek Kıbrıs’ın bir Yunan adası olmasını, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adlı devletin bugün de yaşayarak AB’a üye olmasını, BM üyeliğinin devam etmesini ve Rum Halkının kendi kendini yönetmesini sağlamıştır...
******
- Çünkü, Türk ordusu, 20 Temmuz’da adaya müdahale ederek, Rumlar arasında devam eden iç savaşın son bulmasını, Yunan subayları ve emrindeki EOKA B’cilerin öldürdükleri binlerce Rum’a ilaveten, hazırladıkları AKEL’cilerden oluşan 10 bin kişilik katliam listesinde ismi bulunan Rum komünistlerinin katledilmesini önlemiştir...
*****
- Çünkü, Türk ordusu, 20 Temmuz’da adaya müdahale ederek, iktidarı ele geçiren Yunan Cuntası’nın güdümündeki faşist EOKA B iktidarını devirmiş ve Rumlara hem iç barışı, hem demokrasiyi getirmiştir...
*****
- Çünkü, Türk ordusu, 20 Temmuz’da adaya müdahale ederek, 1963-1974 dönemi boyunca adanın %3’üne sıkıştırılan ve insanlık dışı bir kuşatma altına alınan Türk Halkının etrafındaki kuşatmayı paramparça etmiş, Türk Halkına da barışı ve demokrasiyi getirmiştir...
*****
- Çünkü, Türk ordusu, adaya müdahale ederek, Rum saldırıları altında inim inim inletilen, yok edilmek istenen, açlığa ve sefalete mahkum edilen, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki kurucu ortaklık ve egemenlik hakları elinden alınan Türk Halkının, Kuzey’de toplanarak self-determinasyon hakkını, kendi kendini demokrasi içinde idare etme hakkını, barış, huzur ve güvenlik içinde kendi kendini, kendi seçtiği insanlar vasıtasıyla ve kendi devleti çatısı altında yönetme hakkını kullanmasına imkan yaratmıştır...
*****
- Çünkü, Türk ordusu adaya müdahale ederek, masum, sivil insanlarımızın utanç barikatlarında aşağılanmasını, yollardan alınarak yok edilmesini, göçe zorlanmasını, Rum ırkçılarının Türk Halkına “aşağılık köpek” muamelesi yapmasını önlemiştir....
******
- Çünkü, Türk ordusu adaya müdahale ederek, hem Rum Halkının, hem de Türk Halkının kendi ekonomilerini özgürce geliştirmelerine, milli gelirlerini 1974 öncesine göre 10’a katlamalarına, refaha ve zenginliğe kavuşmalarına, hem Güneye, hem Kuzeye toplam 4 milyon turistin huzur içinde adaya gelmesine, yabancı yatırımcıların adaya akmasına imkan yaratmıştır...Türk ordusu sayesinde, adada 44 yıldır devam eden barış ve huzur olmasaydı, milyonlarca turist gönül rahatalığı içinde Kıbrıs’a gelir ve tatil yapar mıydı?
*****
- Çünkü, Türk ordusu adaya müdahale ederek, sadece Kıbrıs’a ve Kıbrıs’taki iki Halka bu güzellikleri getirmekle kalmamış, aynı zamanda, Yunanistan’a da demokrasiyi ve barışı getirmiş, onları 7 yıl süren faşist Yunan Cuntası’nın baskısından, cinayetlerinden, gazabından kurtarmıştır...
Türk Ordusu Adaya Gelmeseydi
Evet, Türk ordusu adaya gelmeseydi, Kıbrıs Türk Halkı mutlak bir soykırımdan geçirileceği için bugün adada Türk Halkı ve bir Türk Cumhuriyeti olmayacaktı, BM ve AB üyesi “Kıbrıs Cumhuriyeti” yaşamayacaktı, Yunanistan’da Cunta iktidarda olacaktı, belki de Cuntayı yıkmak için büyük bir iç savaş yaşanacaktı, Rumlar da Yunan idaresine girmiş, bağımsızlık ve egemenliklerini kaybetmiş olacaktı, bugün Türk ordusuna dil uzatan Anastasiadis de Cumhurbaşkanı olmayacak, belki de Yunan Meclisi’nde sıradan bir milletvekili olacak veya evinde torunlarıyla oynayan bir emekli olacaktı, ölüm listelerine alınan 10 bin AKEL’ci katledilecek ve AKEL diye bir parti de bulunmayacaktı....
Anastasiadis ve Koçias işte bütün bu nedenlerden dolayıdır ki Türk ordusunun adadan çıkmasını istemektedirler, çünkü uygulamaya başladıkları soykırım ve ENOSİS planlarının sonuçlanmasını Türk ordusu önlemiştir..
Dolayısı ile Türk askerinin adadan çıkmasını ve garantörlüğün iptalini istemek demek, aslında adada 44 yıldır devam eden barışa, huzura, elde edilen refah ve zenginliğe, demokrasiye son vermeyi istemek demektir…
Türk ordusu adadan çıkarılırsa ne yapacakları bellidir:
- “Meşru hükümet” oldukları iddiasıyla kendi egemenliklerini Kuzeye de yayma, kendi ifadeleriyle “işgal altındaki topraklarını kurtarma, yasadışı sahte devleti ortadan kaldırma haklarını” kullanmak için dişinden tırnağına kadar silahlandırılmış 100 bin kişilik ordularıyla saldırıya geçip birkaç saat içinde sorunu “çözecekler”, adanın tümünde “meşru egemenliklerini” kuracaklar, bu amaçla üye ülke olarak ve daha önce çıkarttıkları tek yanlı kararları da işaret ederek, BM ve AB’den de destek isteyecekler....
Kıbrıs Türk Halkı, bu nedenle Anastasiadis’in ve onun ağzıyla içimizde Türk ordusunu “işgalci” olarak suçlayanların niye tek düşman olarak Türk askerini gördüğünü çok iyi değerlendirmelidir...
Değerlendirmeli ve 1974 Barış Harekatı ile ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel, demokrasi, insan hakları alanında elde ettiğimiz kazanımlarla, barış-huzur ve refahın teminatı olan ordumuza dört elle sarılmalıdır...