Cenevre sürecinin çöktüğü günden beri her fırsatta şu tehlikeye işaret ettim:
Akıncı, Cenevre'de, Guterres Belgesi gibi bir felaket planını kabul ederek korkunç bir ihanette bulunmuştur. Anasti’nin bunu kabul etmemesi bir seçim taktiğidir. Seçimde "HEMEN sıfır asker sıfır garanti içermeyen hiçbir kağıdı kabul etmedim" diyerek kahramanlık taslayıp oy isteyecektir. Ama seçim geçince bunu kabul edecek, görüşmeler kaldığı yerden başlayacak ve biraz daha fazla taviz elde edip imzayı basacaktır. Akıncı ve AKP, bizi 5 yıl içinde bitirecek o denli korkunç tavizler verdi ki bunu kabul etmemesi için deli olması gerekir… Seçimden sonra bizi bekleyen en büyük tehlike budur. Bunu bertaraf etmenin yolu Meclis’teki federasyon kararını kaldırmak, iki devletli çözüm kararı almak ve Akıncı’nın tekrar masaya dönüp federasyon görüşmesini engellemektir...
Günlerce bunları yazdım. En son 15 Kasım 2017'de, Türkiye'den çok değerli konukların da adaya gelip katıldığı Ulusal Kanal’ın düzenlediği konferansta sunduğum bildiride de bu tehlikeye işaret ettim. Türkiye'deki karar merkezlerine o konuşmamı gönderdim.
Bu çerçevede Zorlu Töre, meclisin federasyon kararını iptali için bir girişim başlattı ve 19 milletvekilinin imzasını sağlayarak önergeyi sundu…
Ne ki o ara Hüseyin Özgürgün CTP ile yarışa girerek ortağı DP'nin karşı çıkmasına rağmen UBP'yi iktidardan edecek olan erken seçim kararını aldı.
Buna kızan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, "Akıncı ile istişare edilmemesini" gerekçe göstererek, söz vermesine karşın önergeye destek vermekten vazgeçti. Ve bugünkü olumsuz gelişmelere fırsat vermiş oldu.
Nitekim Akıncı, Anasti ile yediği yemek ve ABD-İngiltere, AB temsilcileri ile yaptığı görüşmeler sonrası Meclisten, Hükümetten ve Türkiye'den habersiz olarak, bir felaket belgesi olan Guterres Belgesini bir stratejik çerçeve anlaşması olarak imzalamaya hazır olduğunu açıkladı.
Hem de Türkiye'nin iki devletli çözüm için girişimler yaptığı bir anda...
Anasti ise müzakerelere kaldığı yerden başlamaya hazır olduğunu duyurdu.
BM de bunu ileri götürmek için müzakere çağrısı yaptı ve temsilci göndereceğini açıkladı.
Böylece Akıncı, Anesti, AKEL, şubesi CTP ve emperyalizmin kurduğu komplo işlemeye başladı.
Komplonun hedefi KKTC'yi tasfiye etmek, Türk askerini ve TC vatandaşlarını adadan çıkarmak, Garantörlüğü yok etmek, Türkiye ile Kıbrıs'ın bağını koparmak, 4 özgürlük yolu ile Rum- Yunan ve AB vatandaşlarının kuzeyi demografik ve ekonomik olarak işgalini sağlamak, bizi Türkiyesiz bir AB içine sokarak asimile etmek, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklara el koymak, AB içinde tüm adayı kapsayacak Enosis’i gerçekleştirmektir.
Vakit yine geç değildir.
Bunu önlemenin yolu süratle meclisteki federasyon kararını iptal etmek, iki devletli çözüm ilkesini ve Garantörlüğü yeniden karar altına almak ve bu yolla Akıncı’nın kaldığı yerden federasyon görüşmesini engellemektir Böylece Akıncı’nın emrivakileri meclis kararı ile engellenmiş olacaktır.
Bu konuda tarihi sorumluluk yine UBP, DP, HP, YDP'dedir.
Guterres belgesine ve federasyon görüşmelerinin kaldığı yerden başlamasına karşı çıkan partilerin rahat bir meclis çoğunluğu vardır ve bu karar rahatlıkla alınabilir…
Anavatan yetkilileri ile temas kurulup işbirliği ve destek sağlanabilir... Türkiye'ye acil ziyaret yapılıp gelen felaket birlikte değerlendirilebilir…
Bu konuda gerekli adımlar süratle atılmalıdır. Aksi halde yaşanacak olası felaketin sorumluluğu bu tarihi adımı atmayacak siyasilere ve partilere ait olacaktır.