Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

Kıbrıs Türk Halkına 14 Yıl Kaybettirildi

26 Nisan 2018
Kıbrıs Türk Halkına 14 Yıl Kaybettirildi

Annan planı referandumu üzerinden 14 yıl geçti. 
Rum tarafı federal çözüme güçlü bir hayır demesine ve ambargoları sürdürmesine karşın tanınma yoluna çıkmak yerine Ruma yalvar yakar olunarak federasyon arayışına devam edildi.
Boylece bu halka 14 yıl daha kaybettirildi. 
Crans Montana'da Rumlar kendi lehlerine iyileştirilmiş yeni bir Annan planına hem de garantorlugun 10-12 yıl içinde iptali önerisine rağmen yine hayır dedi..
Buna rağmen hala federasyon görüşmelerinin devamıni savunanlar var. 
Einstein "Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır" demişti. 
Bunlar sadece ya ahmaktır ya da aşağılık duygusu içindeki özgüvensiz Rum sevicilerdir.
Veya "cozumcu, barışçı, solcu" maskeli olup, Rumdan ve AB-ABD-İngiliz emperyalizmden ödenekli beşinci kol mensuplarıdır...
Kimsenin kişisel kaprisleri, takıntıları,ideolojisi, Rum seviciligi, kişisel-siyasal-maddi çıkarları gereği bu halka bir 14 yıl daha veya 1968 görüşmelerinden alırsak bir 50 yıl daha kaybettirme hakkı yoktur.. federasyon görüşme maskaralığına artık bir son verilmeli ve KKTC'nin tanınması için büyük bir kampanya başlatılmalıdır..
Rumların yönettiği bir idarede yaşamak isteyenler, kapılar açık, gidip onların idaresinde yaşayabilir . 
Ne ki kimsenin Kıbrıs Türk Halkını, Rum ağırlıklı bir federasyonun kuzey eyaletindeki vatandaşları-azınlığı statüsüne düşürme hakkı yoktur. 
Rum'un bundan aşağısını kabul etmeyeceği hem Annan planında hem Talat-Eroglu görüşme süreçlerinde hem de Akıncı döneminde yeniden yeniden yeniden kanıtlandığına göre nedir bu Rum seviciligi, nedir bu aşağılık kompleksi, nedir bu özgüvensizlik ve acizlik, nedir bu teslimiyetcilik?
İnsanın yüzü kızarır, utanır, bu denli yalvar yakar olunur mu?
*********************
Guterres Çerçeve belgesini Rum reddetmişti hem de "garantörlük sürdürülemez bunun yerine başka birşey bulun" demesine karşın... Şimdi Rum bizi masaya oturtmak için kabul ediyor. Bunun böyle olacağını daha o günden yazmıştım. Bu çerçevede masaya oturulursa görüşmeler kaldığı yerden başlar demektir. Bu Akıncı'nın verdigi korkunç tavizlerden daha da aşağıya cekilmemiz, Rum'un azınlığı olmamız ve garantörlüğün iptali sonucunu doğurur. Rum tarafının isteği olan Guterres çerçevesinde görüşmelerin kaldığı yerden yeniden başlamasını savunanlar Rum'un icimizdeki ajanlarıdır.

Yorumlar