Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

Liderlerimizin Emanetine Sonuna Dek Sahip Çıkacağız

19 Ocak 2018
Liderlerimizin Emanetine Sonuna Dek Sahip Çıkacağız

Kıbrıs Türk Halkı, bağımsız-egemen devletimizin kurucusu Denktaş’ı 6. ve milli mücadele liderimiz Dr. Küçük’ü de ölümünün 34. Yıldönümünde anıyor… 
Halkımız Onların ne için mücadele ettiklerini çok iyi bilirdi…Onlara güvenirdi..Onların varlığı ve mücadeleleri herkese güven verirdi…Onlar sadece birer siyaset ve birer mücadele adamı değil, Halka babalık yapan, fakir fukaraya ve gençlere her zaman yardım eden liderlerdi..
Kıbrıs Türk Halkı Onları birlikte miting kürsüsünde, ilk kez Selimiye Camisi arkasındaki Selimiye Meydanı’nda 1948 yılında düzenlenen ENOSİS karşıtı büyük mitingde yaptıkları ateşli konuşmalar sırasında gördü…
Dr. Küçük Halkın Sesi’ni yayınlamaya başlayalı 6 yıl olmuştu ve genç bir doktordu…
Denktaş ise yeni mezun olmuş, daha 24 yaşında gencecik bir avukattı… 
Sonra aynı yıl, İngiliz Valisi’nin kurduğu ve Türk Halkının durumunu-taleplerini ortaya koyacak çalışma yapan Türk İşleri Komisyonu’ndaki çalışmaları sırasında birlikte çalıştılar..

1950’li Yıllar

1950’li yılların ortalarına gelindiğinde, Dr. Küçük, kurduğu siyasi partinin başında yaptığı açıklamalarla ve Halkın Sesi’nde yayınladığı ateşli yazılarla İngiliz sömürge idaresine ve Rum’a karşı Halkımızın hak ve çıkarlarını savunurken; Denktaş da önceleri EOKA’cılara aman vermeyen, mukavemetçileri koruyan bir savcı olarak, sonraları ise tüm örgütleri bir çatı altında toplayan Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Başkanı olarak, Halkımızı politik bir güç haline getirmek için örgütlemeye çalışmaktaydı...
Dr. Küçük, fakir fukara Halka kliniğinde ücretsiz sağlık hızmeti veriyor, elindekini avucundaki fakir fukaraya dağıtıyordu…
Denktaş da aynı şekilde, federasyonun imkanları ile borç içindeki fakir Halkı rahatlatmaya çalışıyordu… Köylerde, kentlerde dara düşen herkes federasyonun kapısına dayanıyor ve maddi yardım istiyordu…Denktaş, bir yandan fakir fukaraya maddi yardım yaparken, bir yandan da okulların, camilerin tamiri için uğraşıyordu. 
Ve, iki lider, aynı anda haklı davamızı savunmak için Rum liderleri ile dişe diş mücadele ediyorlar, değişik ülkelere giderek yabancılara davamızı anlatıyorlar, Türkiye’de her ilde yapılan Kıbrıs mitinglerine katılarak ateşli nutuklarla Kıbrıs davasını savunuyorlardı…Bir yanda da Türk hükümetini, siyasi partilerini, medyasını, örgütlerini ziyaret ederek Kıbrıs davamıza destek sağlamaya çalışmaktaydılar…
Sonra TMT günleri geldi…Dr. Küçük artık belinde silahı ile AĞRI; Denktaş ise elinde silahı ile TOROS’tu..ENOSİS için kan döken EOKA terör örgütü artık karşısında silahlı bir Türk Mukavemet Teşkilatı da bulacaktı…

Cumhuriyet Yılları ve Karanlık Dönem

Kıbrıs Türk Halkını 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ne birlikte taşıdılar, “azınlık” olarak nitelenen bir “cemaat”tan, bağımsız bir Cumhuriyetin, self-determinasyon hakkına sahip, egemenliğe ortak, eşit statüde kurucu bir HALK yarattılar…Ve, asıl önemlisi 82 yıl sonra Türk askerinin yeniden adaya ayak basmasını ve Anavatanın garantörümüz olmasını sağladılar…
Ortaklık Cumhuriyet döneminde de, Cumhurbaşkan Muavini ve Türk Cemaat Meclisi Başkanı sıfatları ile birlikte çalıştılar, Türk Halkının ekonomik olarak kalkındırılması, eğitim seviyesinin yükseltilmesi ve gizli EOKA örgütlenmesine karşı güvenliği için ne gerekirse yaptılar…
Ve, 1963-1974 karanlık dönemi…Bir yandan ENOSİS için harekete geçen EOKA’ya karşı silahlı direniş, bir yandan göçmenlerin iskanı, bir yandan yabancı platformlarda hak ve çıkarlarımızın savunularak davamızın dile getirilmesi, bir yandan gazeteler yoluyla haklı davamızın savunulması ve Halkımızın aydınlatılması ve bir yandan da Halkın yeniden örgütlenmesi, yeni bir devletin alt yapısının hazırlanması…
Genel Komite, Geçici Türk Yönetimi, Türk Yönetimi dönemleri…

Ve Kurtuluş

Sonra şanlı Türk Barış Harekatı, savaşın yaralarının sarılması, Cenevre’de verilen diplomatik mücadele, Özgürlük Hattı’nın çizilmesi, Nüfus Mübadelesi Anlaşması, tutsak-rehin Halkımızın kurtarılarak özgür topraklara getirilmeleri, iskan edilmeleri…Daha üst bir yönetim örgütlenmesi; Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi, Federe Devlet ve nihayet bağımsız-egemen KKTC’nin ilan edilmesi….
Uzun soluklu mücadelede, arada bayrak değişimi yapsalar da bütün bu safhalarda iki lider hep birlikte çalıştılar…
Kıbrıs Türk Halkının bugünlere gelmesindeki başarının sırrı budur…
İnanç-azim-kararlılık-cesaret-Anavatana kayıtsız şartsız güven ve bağlılık-Halkla iç içe olmak, Türk Ulusuna ve Halkımıza güvenmek, başta egemenliğimiz olmak üzere temel ilkelerden asla taviz vermemek…

KKTC Yaşatılacaktır

34 yıl önce15 Ocak günü Dr. Küçük sonsuzluğa göç ederek, birlikte mücadele ettiği dava arkadaşını yalnız bıraktı…
6 yıl once ise Denktaş, bir başka Ocak’ın 13. günü dava arkadaşı ve şehitlerimizle o sonsuz yolculukta buluşmak üzere bize veda etti…
İki liderimizle de uzun yıllar birlikte çalışma ve mücadele etmenin onurunu yaşayan bir aydın olarak yeniden vurgulamak istiyorum: 
Değerli liderlerimiz; dava arkadaşlarımızla, gençliğimizle, mukavemetçilerimizle, Halkımızla, bağrından çıktığımız Türk Ulusuyla birlikte, taşıdığınız bayrağı daha da yükseklere taşımak için mücadeleye devam etme sözü veriyoruz..
Gösterdiğiniz ışıklı yolda sonsuza dek bağımsızlık, sonsuza dek egemenlik, sonsuza dek KKTC, sonsuza dek Anavatan diyoruz…
Gözünüz arkada kalmasın, emanetinize sahip çıkıyoruz, çıkmaya devam edeceğiz, rahat uyuyunuz, toprağınız ve rahmetiniz bol olsun… 
Sizleri asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız…
Mücadeleniz mücadelemiz, hedefleriniz hedeflerimiz, davanız davamızdır…

Yorumlar