Ulusal Birlik Partisi (UBP), Demokrat Parti (DP) ve bağımsızlardan 19 milletvekili, Meclis’in “federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına” ilişkin karar alması için öneri sundu. 19 milletvekilinin karar önerisi, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı’na verildi. Karar önerisi, “Cumhuriyet Meclisi’nin bugüne kadar öngördüğü çözüm şekillerinden biri olan iki kesimli, iki toplumlu federasyon yönündeki karar ve/veya önerilerinin iptal edilmesi, federasyon görüşmelerine bu bağlamda son verilmesi ve federasyon görüşmesinin zemin olarak kullanılmamasını” içeriyor.(Kıbrıs Postası, 26 Ekim 2017)
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Böylesi önemli bir kavşakta, bu kadar radikal bir görüş içeren önerinin Cumhurbaşkanlığı makamıyla istişare edilmeden Meclis’ten geçirilmek istenmesi uygun bir davranış değil. Bu konuda maalesef fikrimizi soran olmadı” dedi. (Haber Kıbrıs, 30 Ekim 2017)
Akıncı 19 milletvekilinin sunduğu meclisin geçmişte aldığı federasyon kararının iptali yönündeki önerge için "Bana sormadılar, görüşümü almadılar" demiş... Bu konuda en son konuşma hakkı olan kişi aslında Akıncı’dır… Akıncı’ya soruyorum:
Sen akla hayale gelmeyecek tavizleri kendi aklına göre verirken,
bir çırpıda KKTC topraklarının beşte birini taviz olarak sunarak yüzde 29'a inerken,
50 köyün Rum’a verilmesini öngören taviz haritasını sunarken,
içimize nüfusumuzun beste biri oranında Rum'un seçme seçilme hakkı ile yerleşmesini ve tüm Rum-Yunan vatandaşlarına serbest yerleşme, mülk edinme, çalışma ve iş kurma hakkı tanırken,
nüfusumuzu Rumların beşte biri oranında dondurmayı kabul ederken,
global takas ve tazminat ilkemizden vazgeçip KKTC tapularını sıfırlarken,
mülkiyette ilk söz hakkını Rum’a verip bireysel çözümü kabul ederek 50 yıldan önce bitmeyecek bir mülk kaosu yaratırken,
toprak egemenliğimizi yok ederken,
Anavatan Türkiye'nin garantörlüğünü yok edecek şekilde öneri yapıp 12 yıldan sonra garantörlüğün son bulmasını ve tüm Türk askerlerinin çekilmesini önerirken,
Ortak meclis ve hükümette ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan ve başkanlıkta veto hakkımızdan vazgeçerek siyasal eşitliğimizi yok ederken,
"görüşme süreci bitti, biz başaramadık, gelecek kuşaklara başarılar dilerim" dedikten sonra tükürdüğünü yalayarak tekrar görüşme masasına dönmeye çalışırken,
Meclise mi, milletvekillerine mi, hükümete mi sordun? Onlarla istişare Edip görüşlerini mi aldın? Referanduma gidip halka mı sordun?
İnsan " 19 milletvekili bana sormadı, görüşümü almadı" derken, bunları düşünüp biraz utanır, biraz sıkılır...
Bir 50 yıl daha Rum'un peşinden koşulmasına, salya sümük yalvararak onurumuzun çiğnenmesine izin vermeyeceğiz. Bu karar geçecek, Şubat sonrası bıraktığın felaket noktasından federasyon görüşmeye yetkin olmayacak.
Görüşmeler ve çözüm ancak iki eşit egemen devlet temelinde, yani KKTC’nin egemen varlığı kabul edilerek ve ambargoların kaldırılması şartıyla olacak, verdiğin tüm tavizler Meclis tarafından geçersiz ilan edilecek… Bu memleket, bu dava, bu devlet sahipsiz değil, bunu sen de işbirlikçi, teslimiyetçi, Rum lobiciligi yapan kesimler de görecek…