Karpaz Rumları ve Maronitlere yapılan yiyecek yardımı onların bu yiyeceklere ihtiyacı olduğundan değil siyasi amaçlıdır. Rum yönetimi bunları "İşgal altında muhasara altında yaşayan mahsurlar " olarak tanımlıyor ve güya açlıktan ölmemeleri için BM aracılığı ile yiyecek gönderiyor. Hadi diyelim ki 2004'te kapılar açılana kadar bu geçerli olsun. Ne ki kapılar açılalı bu Rum ve Maronitler serbestçe güneye gidiyor kuzeyde dolaşıyor alış veriş yapıyor. Güneydeki akrabaları onları ziyaret ediyor. Maronitler ve Rumlar bahçelerinde tarlalarında çalışıyor evlerinde oturuyor üstelik Rum yönetiminden de burada yaşamaya devam etmelerini teşvik için her ay maddi yardım alıyorlar. Yani açtırlar ve yiyecek paketlerine ihtiyaçları var gibi bir durum yok. Nitekim aldıkları bu yardım paketlerini kaçak olarak bizim insanlarımıza satıyorlar ve haksız bir rekabet de yapıyorlar.
Rum Yönetimi eğer bunlara daha çok yardım yapmak isterse verdiği yiyeceğin parasını bunlara verdiği maaşların üzerine ilave edebilir. Ama yapmıyor çünkü "İişgal altında yaşayan mahsur Rumlar" edebiyatı ile kara propaganda yapma imkanını kaybedecek. Dolayısı ile hükümetin Rum yonetiminden vergi talep etmesi meşru ve haklı bir taleptir. Bir de şöyle düşünün. KKTC Hükümeti güneyde yaşayan Türklere veya sefalet içindeki gurbetçilere yiyecek yardımı yapma kararı alması halinde Rum Yönetimi buna izin verecek mi?. Hatta vergisini ödemeyi önersek bile Rum yönetimi bunu kabul eder mi? Etmez değil mi? E hani mütekabiliyet ilkesi nerde? Eşitlik nerde? Yani Rum ne yaparsa yapsın haklı KKTC ne yaparsa yapsın haksız düşüncesinden kurtulmak gerek. Bu insanların yiyecek yardımına ihtiyacı yok. Aç değiller, mahsur değiller, tutuklu değiller . Özgürler, dolaşıyorlar, çalışıyorlar. Ve zengindirler...Yani ortada insani bir sorun yok. Siyasi bir istismar ve buna artık bir son verme kararı var... Olay budur.
İlgili haber şöyleydi:
- Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi, Rum Yönetimi’nin Kuzey’de yaşayan Kıbrıslı Rum ve Maronitler’e Birleşmiş Milletler Barış Gücü aracılığıyla çeşitli günlük tüketim malzemeleri gönderdiğini, Rum ve Maronitler’in ihtiyaç duymadıkları bu malzemeleri Kıbrıslı Türklere satmakta olduklarının tespit edildiğini duyurdu ve KKTC hükümetinin mevcut uygulamayı sonlandırmaya karar verdiğini açıkladı.Enformasyon Dairesi tarafından yapılan yazılı açıklamada 1 Ekim 2017 tarihi itibarıyla, Rum Yönetimi’nin KKTC’de yaşayan Kıbrıslı Rum ve Maronitler’e sözkonusu tüketim mallarını göndermekte ısrar etmesi halinde, sözkonusu mallara yürürlükteki mevzuat uyarınca gümrük işlemi yapılmaya başlanacağını belirtti.
-
Gerekli olan vergi ve harçlar tahsil edildikten sonra malzemelerin ülkeye girişine izin verileceği ifade edilen açıklamada insani nedenlerle tıbbi yardımın bu kapsam dışında tutulmaya devam edeceği de kaydedildi.
Yeni uygulamanın teknik ayrıntıları hakkında Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne gerekli bilgilendirmenin en kısa sürede yapılacağı da vurgulanan açıklamada, gerekli görülen uygulama değişikliğinin 1975 yılında Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum tarafları arasında Viyana’da imzalanan Nüfus Mübadele Antlaşması ile uyumlu olduğuna da dikkat çekildi.