Akıncı'nın mutabakatlara rağmen tüm diğer konularda anlaşma olmadan ve karşılığında bir şey almadan, siyasi eşitliği ve dönüşümlü başkanlığı elde etmeden harita ve toprak tavizi vermesi Rum tarafının elini güçlendiren, pazarlık gücümüzü yok eden ve Türkiye'ye kurulan bir tuzaktı. Bunu gündeme getirmiştik. (bkz. http://soyledik.com/tr/analiz/3471/akincinin-turkiyeye-kurdugu-tuzak-ve-yalanlari-teshir-oldu--sabahattin-ismail.html) Bu tuzak sonucu bugün Türkiye göstermelik bir siyasi eşitliği almak için Rumla aynı masaya oturmak ve garantörlüğü pazarlık konusu yapmak durumunda kaldı. Tabii bunda Akıncı'ya destek veren Türkiye'deki yetkililerin de büyük sorumlulugu var..
Oysa Akıncı o günlerde Cenevre'de toprak ve harita verilmesine karşı çıkan hükümet yetkililerine "Anastasiadis söz verdi dönüşümlü başkanlığı kabul etti"yalanını söylemişti. Bu gerçek olsaydı ve en büyük kozumuz olan toprak-harita karşılıksız verilmeseydi, karşılığında gercek siyasi eşitlik alınsaydı bugün Türkiye garantörlüğü pazarlık etme durumunda kalmayacaktı... Akıncı yalana dayalı korkunç toprak-harita taviziyle büyük bir ihanette bulunmuştur. Rum talepkarlığını cesaretlendirmistir, garantörlüğü büyük tehlikeye atmıştır. Rum uzlasmazlığını teşvik etmiştir, çözüm diye diye Ruma teslim olmuştur... Bunun hesabını vermelidir.