Sabahattin İsmail Sabahattin İsmail

KKTC'nin İzlemesi Gereken Yeni Strateji Ne Olmalıdır?

03 Mart 2017
KKTCnin İzlemesi Gereken Yeni Strateji Ne Olmalıdır?

- Rum Meclisinin 1964 ve 1967'de aldığı ENOSİS kararlarını iptal etmemesi,
- Tam aksi, 1950 Plebisitinin okullarda kutlanması için Meclis'ten yeni karar çıkarması, 
- Bu arada AKEL tarafından Kasım 2016'da 1931 isyanının okullarda kutlanmasına ilişkin bir önergeyi Meclise vermesi ve bu önergenin hala geri çekilmemesi,
- Kilise'nin Türk düşmanı, ırkçı, ENOSİS'çi çözüm karşıtı faaliyetlerinin yoğunlaşarak devam etmesi,
- ELAM, APOEL, EOKA Dernekleri vb Türk düşmanı militan örgütlerin ırkçı-saldırgan faaliyetlerine devam etmeleri, giderek güçlenmeleri ve Meclis'te de temsil edilmeleri,
- Güney'e geçen Türklere saldırıların devam etmesi ve saldırganların cezalandırılmaması;
- Rum okullarında Türk düşmanlığı aşılayan ırkçı eğitim sisteminin ısrarla sürdürülmesi ve Türk düşmanı bireyler yetiştirilmesi;
- Türk Halkına ve KKTC'ye karşı yaşamın tüm alanlarında uygulanan insanlık dışı ambargoların, tecrit politikalarının, aşağılama, dışlama, yok sayma, karalama politikalarının- faaliyetlerinin tüm dünyada yoğunlaşarak devam etmesi, 
- Rum devlet Başkanı Anastasiadis'in Türk Halkını azınlık olarak nitelemesi, çoğunluğun azınlığı idare etmesi gerektiğini söylemesi ve bu çerçevede egemen eşitliğimizi, devlet yönetimine eşit-etkin katılımımızı, dönüşümlü başkanlığı, Yunan vatandaşları ve Rumlara tanınacak 4 özgürlüğün Türk vatandaşlarına da tanınmasını ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünü reddetmesi ve adı federal içeriği ÜNİTER birleşik Kıbrıs isteğini ortaya koyması karşısında yani bir strateji belirlemek zorunlu hale gelmiştir...

YENİ STRATEJİ NE OLMALI?

1- Görüşmelerin devam edip etmeme konusu halka sorulmalı ve kararı doğrudan halkın vermesi istenmelidir. Meclis bu amaçla bir referandum yasası geçirerek demokratik bir referanduma gitmelidir. Katılımcı demokrasinin gereği olarak Halkın kararına-iradesine herkes saygı göstermelidir, göstermek zorundadır. Kararı Halk vereceği için kimse birbirini "çözüm karşıtlığı" ile suçlayamayacaktır..
2- Halk "görüşmeler devam etsin" derse, bu kez ucu açık olmayan, takvimli bir müzakere süreci şart olmalıdır. Öngörülen takvim içinde de eşit-egemenlik temelinde, Türkiye'nin garantörlüğünde bir anlaşma olmaması halinde, artık görüşmelerin noktalandığı Dünyaya ilan edilmelidir. 
3- Halk, görüşmeler bitsin ve "KKTC ile yola devam edilsin" derse, KKTC yeniden yapılanarak Kosova modelinde olduğu gibi TANINMA istemelidir. Bu amaçla tanınmayı engelleyen BM kararlarının kaldırılması için yoğun girişim yapılmalıdır. 
4- Yeniden yapılanma çerçevesinde ise devlet küçültülmelidir. Bu bağlamda Başkanlık sistemine geçilmeli, bakanlık, belediye, daire, memur sayısı azaltılmalı, geniş çaplı özelleştirmeler-Özerkleştirmeler yapılmalı, üretim ekonomisine geçilmeli, eğitim ve sağlık tam gün olmalı, eğitim, üretime yönelik olmalı, küçük ama etkin, bürokrasisi azaltılmış, süratli çalışan bir devlet yaratılmalıdır. Siyasi partiler yasası, seçim yasası, sendikalar yasası, belediyeler yasası yeniden yapılanmaya uygun şekilde değiştirilmelidir..
5- TANINMA çabalarının sonuçsuz kalması halinde, KKTC, Dünyada birçok örneği bulunan Dışişleri ve savunmada Türkiye'ye bağlı diğer konularda bağımsız Özerk devlet statüsüne geçmelidir. ( Rahmetli Bülent Ecevit'in her zaman savunduğu statü)
6- Bu çerçevede Türkiye ile savunma işbirliği anlaşması imzalanmalı, Türkiye'ye 1 hava, 1 deniz, 1 kara üssü verilmeli, Türk askeri bu üslere konuşlanarak yerleşim yerlerinden çekilmeli, GKK teknolojik kapasitesi yüksek profesyonel bir ordu haline getirilmeli, askerlik süresi kısaltılmalı, ülkedeki hayat normalleşmelidir.
7- Arzu ederlerse Güney'deki komşu Rum devleti ile, ekonomi, ortak çevre sorunları, polisiye olaylar, sağlık, turizm, su, elektrik, iletişim,ulaşım vb konularda iki devletin eşit-egemenliği temelinde işbirliğine açık olunmalıdır.

Yorumlar