43 yıl sonra elinde KKTC tapusu olan insanlara "Kusura bakma bu tapu geçersiz, malının durumunu mülkiyet komisyonu belirleyecek ya Rum’a iade edecek ya da Rum’a tazminat ödeyeceksin, yani tapulu malını yeniden satın alacaksın" demek, adada yeniden savaş çıkarmaktır.
Veya adam TC kökenli bir KKTC vatandaşı ise "Kusura bakma senin eşdeğerin yok zaten doğuştan Kıbrıslı da değilsin 40 yıldır sahip olduğun her şey aslında Rum’undur ve o alacak; sana da 13000 Euro tazminat vereceğiz ve Türkiye'ye döneceksin" demek ülkeyi kan gölüne çevirmektir.
Veya 15 yıl önce eski bir ev alarak restore eden bir vatandaşa "Kusura bakma 43 yıl önce bu evde oturan 10 yaşında bir Rum çocuk vardı. onun bu evle duygusal bağı var evini istiyor, sen de burada 20 yıldan az bir süre oturdun, o nedenle evi ona vereceğiz " demek adayı yeniden savaş alanına çevirmektir… Savaş olmasa bile Türk ekonomisi çökecek bu nedenle…
Mülkiyeti belirsiz bir mala kimse yatırım yapmaz.1974 sonrası milyonlarca tapu işlemi yapılan KKTC’de mülk komisyonunun bu davaları çözmesi 30-40 yıl alır, bu sürede ekonomi de, mülklere ipotek koyan bankalar da finans ve emlak sektörü de çöker. Komisyon karar verene kadar o mülke yatırım yapılamaz alım satım yapılamaz, inkişaf yapılamaz…
Dünyada savaş yaşamış hiçbir ülkede mülkiyet sorunu bireysel bazda çözülmedi. Toplu takas ve tazminatla çözüldü ve bireyleri de devletleri tazmin etti. 2. Dünya Savaşı sonrası buna çok örnek vardır… Dolayısıyla Akıncı ve ekibi adaya barış diye savaşı getiriyor..