İskoçya’nın başkenti Edinburg’da İskoç Parlamentosu, Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta Kuzey İrlanda Meclisi, Galler’in başkenti Cardiff’te Galler Parlamentosu vardır ama İngiltere’nin başkenti ve Birleşik Krallık Parlamentosu’na ev sahipliği yapan Londra’da İngiltere Parlamentosu yoktur.
Birleşik Krallık’ı oluşturan dört ulustan üçünün kendi parlamentosu var iken, İngiltere neden kendi parlamentosuna sahip değildir?
Bu soruya yanıt vermeden önce tarihe kısa bir gezinti yapalım.
Çok sayıda krallık arasında bölünmüş olan ve bu krallıkların birbirleri ile çatıştığı İrlanda 12. yüzyılda Anglo-Normanların istilasına uğramaya başlamış ve İrlanda’yı hakimiyetleri altına almaya çabalayan İngiltere Kralı II. Henry ve Kral John dönemlerinde İrlanda’da İngiliz etkisi artmıştır. Feodal sistemin hakim olduğu koşullarda İngiltere-İrlanda ilişkisi feodal-hiyerarşik bir ilişki olarak tanımlanabilir; İngiltere kralları İrlanda’nın feodal beyi olmuş, İrlandalı soylular ise İngiltere krallarının vasalı haline gelmiştir. İngiltere’yi Protestan reformasyon sürecine sokan Kral VIII. Henry ise 1541 yılında İrlanda Kralı unvanını alarak İrlanda’nın ilk İngiliz kralı olmuştur. Sonuçta 16. yüzyılda İngiltere ve İrlanda tek taç altında birleşmiştir; ama bu iki devletin birleştiği anlamına gelmemektedir. İki devletin birleşmesi 1801 tarihinde yürürlüğe giren Act of Union ile gerçekleşmiştir ve bu yasal düzenleme İrlanda Parlamentosu’nu feshederek, İrlanda ulusunun Birleşik Krallık Parlamentosu’nda temsiline imkan sağlamıştır. Ancak İrlanda’da İngiliz egemenliğine karşı oluşan tepki ve beraberinde gelen şiddet ortamı nedeniyle 1920 yılında çıkarılan Government of Ireland Act ile Dublin’de ve Belfast’ta iki parlamento kurulması öngörülmüş, 1922 yılında ise Serbest İrlanda Devleti kurulmuştur. Sonuçta İrlanda daha sonra İrlanda Cumhuriyeti adını alacak olan Serbest İrlanda ve Birleşik Krallık’ın bir parçası olan Kuzey İrlanda olarak ikiye bölünmüştür. 1973 Mart ayında Kuzey İrlanda’da gerçekleştirilen referandumda seçmene “Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’ın parçası olarak kalmasını istiyor musunuz?” sorusu yöneltilmiş, seçmenin % 98.9’u “evet” yanıtını vermiştir.
İskoçya’nın tarihin herhangi bir kesitinde İngiltere’nin vasalı olduğuna dair yeterli veri olmasa da, İngiltere-İskoçya ilişkilerini savaşların ve çatışmaların şekillendirmiş olduğu bilinmektedir. Tahta çıkacak ismi kan bağının belirlediği İngiltere’de Kraliçe I. Elizabeth’in 1603 yılında varis bırakmadan vefat etmesi üzerine, İngiltere tahtına İngiltere Kralı VII. Henry’nin torunu İskoçya Kralı VI. James I. James olarak çıkmıştır; böylelikle 1603 yılında ayrı devletler olarak varlıklarını sürdürseler de taçların birleştirdiği İngiltere ve İskoçya, 1707 tarihli Act of Union ile parlamentolarını birleştirerek tek devlet olmuşlardır.
Galler Kral VIII. Henry döneminde İngiltere kanunlarını Galler’de gerçerli kılmaya yönelik 1535 ve 1542 yıllarında çıkarılan iki yasa ile İngiltere’ya katılmıştır; bu günümüz Birleşik Krallığı içinde gerçekleşmiş olan ilk siyasi birleşmedir.[1]
Dolayısıyla Birleşik Krallık savaşa ve şiddete eşlik eden yasal düzenlemeler ile gerçekleşen üç siyasi birleşmenin sonucu İngilizler, İskoçlar, Gallerliler ve Kuzey İrlandalılardan oluşan bir devlettir. Dört ulustan oluşan bu devlet 1990’lı yılların sonunda İşçi Partisi’nin iktidarında İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’ya bazı yetkilerin devredildiği (devolution) yeni bir siyasi sürecin içine girmiş ve bu siyasi süreç referandumlara dayandırılmıştır.
1997 yılında İskoçya’da gerçekleştirilen referandumda İskoç ulusuna “İskoç Parlamentosu olmalı mıdır?” sorusu sorulmuş, seçmenin % 74.3’ü “evet” yanıtını verince, İskoç Parlamentosu kurulmuştur. Aynı yıl Galler’de gerçekleştirilen referandumda kendisine “Galler Parlamentosu olmalı mıdır?” sorusu sorulan seçmenin % 50.3’ü “evet” yanıtını vermiş ve Galler Parlamentosu kurulmuştur. 1998 yılında ise hükümleri arasında Kuzey İrlanda Meclisi’nin kurulması olan ve İrlanda-Kuzey İrlanda, İrlanda-Birleşik Krallık ilişkilerini düzenleyen Belfast Antlaşması’nın[2] Kuzey İrlandalıların onayına sunulduğu referandumda seçmenin %71.1’i “evet” deyince Kuzey İrlanda Meclisi kurulmuştur.
Sonuçta dört ulusun üçü kendi meclisine sahip olmuştur ama İngilizlere “İngiliz Parlamentosu olmalı mıdır” sorusu yöneltilen referandum gerçekleştirilmemiştir.
Aslında o yıllarda İngiltere’nin de kendi parlamentosu olması yönünde taleplerin olduğu bilinmektedir ve İngiliz bölgelerinde de bölgesel parlamentolar oluşturulması amacıyla atılan ilk adım 2003 yılında çıkarılan The Regional Assemblies Act olmuştur. [3] Bu düzenleme ile İngiltere’nin Kuzey-Batı bölgesi, Kuzey-Doğu bölgesi ile Yorkshire ve the Humber bölgesinde Seçilmiş Bölgesel Meclislerin kurulması için referanduma gidilmesi öngörülmüştür. Kasım 2004’te İngiltere’nin Kuzey-Doğu bölgesinde Bölgesel Meclis için yapılan referandumda seçmene “Kuzey-Doğu bölgesinde bir seçilmiş meclis olmalı mıdır?” sorusu sorulmuş ve seçmenin % 77.9’u “hayır” yanıtını vermiştir. Kuzey-Doğu Bölgesi için bir meclis kurulmamasına sebep olan bu sonuç İngilizlerin yetki devri (devolution) istemediği şeklinde okunduğundan, Kuzey-Batı ve Yorkshire ve the Humber için referandum yapılmamıştır.
İngiltere’nin kendi parlamentosu olmamasını “siyasi asimetri”, “yetki devrinde asimetri” olarak nitelendirenler ve bu asimetrinin giderilmesi için bir İngiliz Parlamentosu oluşturulması gerektiği fikrini savunanlar olsa da, İngiliz Parlamentosu fikrinin İngiliz ulusundan güçlü bir destek almadığı gözlemlenmektedir. Yougov anketine göre İngiliz Parlamentosu oluşturulması fikrine destek %10’u aşmamaktadır; [4] BBC’de yayınlanan ankete göre İngiltere Parlamentosu’na destek sadece % 41 oranındadır;[5] diğer taraftan özellikle İskoçya’nın kendi parlamentosu’na sahip olmasıyla İngilizlerin arasında İngiliz Parlamentosu oluşturma fikrine daha sıcak yaklaşıldığı yönünde yorumlar da mevcuttur.[6]
İngiliz halkının Parlamento fikrine sıcak yaklaşmaması İngiltere’nin Parlamento’ya sahip olmamasının bir nedeni olabilir ama asıl önemli neden İngiltere’nin kendisini Birleşik Krallık’ı oluşturan dört ulustan coğrafi ve ekonomik olarak ve nüfus açısından en büyüğü sıfatıyla Birleşik Krallık’ın birleştirici gücü olarak görmesidir; neticede tarihin bize gösterdiği gibi bu dört ulusu biraraya getiren asıl güç de İngiltere olmuştur.
[1] https://www.history.com/news/united-kingdom-scotland-northern-ireland-wales
[2] https://www.gov.uk/government/publications/the-belfast-agreement
[3] https://www.legislation.gov.uk/ukdsi/2004/0110494350/note
[4] https://yougov.co.uk/topics/politics/trackers/support-for-creation-of-a-new-english-parliament-along-the-lines-of-the-existing-scottish-parliament
[5] https://www.bbc.com/news/uk-politics-44208859
[6]https://www.theguardian.com/commentisfree/2014/aug/21/guardian-view-devolution-parliament-for-england