Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Katolik-Protestan Ayrımı Temelinde Avrupa Birliği'ne Bakış Açısı

14 Temmuz 2023
Katolik-Protestan Ayrımı Temelinde Avrupa Birliğine Bakış Açısı

Avrupa Birliği’nin anayasası niteliğindeki Kurucu Antlaşmaları ve Antlaşma değişikliklerini incelediğimizde, metinlerde “Katolisizm/Protestanlık/Ortodoksluk” kavramlarına asla yer verilmediğini  görmekteyiz; ama  Avrupa Birliği Antlaşması’nda “din” kavramına yapılan atıf dikkatlerden kaçmaz.

Avrupa Birliği Antlaşması’nın “başlangıç” kısmında

  “Özgürlük, demokrasi, eşitlik ve hukukun üstünlüğü ile insanın dokunulmaz ve vazgeçilmez  haklarından oluşan  evrensel değerlerin kaynaklandığı Avrupa’nın kültürel, dini ve insanı mirasından ilham alarak…”

ifadesi yer alır. Burada atıf yapılan dinin “Hıristiyanlık” olduğu net olunca,  Birliğin hem bir “Hıristiyan projesi” hem de bir “Hıristiyan Kulübü” olduğuna yönelik savlar da kaynağını bizzat Avrupa hukukundan kolaylıkla alabilir. Bu yöndeki savları destekleyen bir gerçek de vatandaşlarının çoğunluğu Müslüman olan hiçbir devletin Avrupa Birliği üyesi olamamış olduğudur; diğer taraftan Vatikan’dan gelen “Avrupa’nın kalbi ve ruhu Hıristiyanlıktır” ifadeleri adeta Avrupa Birliği Antlaşması’nın “başlangıç” kısmına atılan imza gibidir.

Avrupa Birliği’nin “Hıristiyan Kulübü” olduğu savı tarihten de kolaylıkla beslenebilir; Avrupa kültürü Hıristiyanlık öncesi Antik Yunan’a ve Roma’ya dayandırılabilir ama Avrupa’da “Avrupalılık” bilincini oluşturmasa bile güçlendiren unsur “ötekinin”, yani Hıristiyan olmayan Asya’nın, Afrika’nın ve coğrafi keşifler ile keşfedilen Amerika’nın varlığıdır; zira Avrupalı’nın Haçlı Seferleri ya da coğrafi keşifler örneklerinde olduğu gibi “ötekini” domine etme çabaları Avrupa’da “Avrupalılık” bilincini beslemiştir.

Bu noktada parantez açıp belirteyim ki, “kilise” kavramı da Avrupa Birliği’nin birincil hukukunu oluşturan temel metinlerinde yer alır; Amsterdam Antlaşması’nın kiliselere dair 11. Deklarasyonu, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşması’nın 17. maddesinde tekrar ifadesini bulmuştur.

Bu madde hükmü

“Birlik, üye devletlerdeki kiliselerin ve dini birliklerin veya toplulukların ulusal hukuk çerçevesindeki statülerine saygı gösterir ve halel getirmez.

Birlik, felsefi ve dini örgütlerin ulusal hukuk çerçevesindeki statülerine de aynı şekilde saygı gösterir.

Birlik, bu kiliselerin ve örgütlerin kimliklerini ve özel katkılarını tanıyarak, bunlarla açık, şeffaf ve düzenli bir diyalog sürdürür.”

şeklindedir.

Avrupalı olmayanlar için Avrupa Birliği bir “Hıristiyan Kulubü”   olabilir de… Avrupalı olan biri için Avrupa Birliği “Hıristiyan Kulübü” müdür?

Bu sorunun yanıtı kolaylıkla “evet” olarak verilemez. Zira Avrupa’da Avrupa Birliği’ne bakışın Katolisizm/Protestanlık temelinde farklılaştığı, hatta Avrupa Toplulukları’nın kurucuları Robert Schuman’ın, Konrad Adenauer’un, Alcide de Gasperi’nin Katolik olmasının ve Avrupa entegrasyonuna Vatikan’ın verdiği desteğin entegrasyonun bir “Katolik projesi” olarak  okunmasına sebep olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Yapılan değerlendirmeler, Vatikan’ın “devlet”,  Protestan Kiliseleri’nin “devlet dışı” aktörler sıfatıyla Avrupa Birliği ile ilişkiler kurmaya ve geliştirmeye, entegrasyon sürecinde seslerini duyurmaya çalıştıklarını gösterse de (bu durum özellikle Avrupa entegrasyonuna siyasi boyut kazandıran Maastricht Antlaşması sonrası yogunlaşmıştır), diğer taraftan Protestan Avrupalıların  Avrupa entegrasyonuna karşı daha “mesafeli” olduğuna, “Euroskeptisizm”in Protestanlar arasında daha yaygın olduğuna işaret etmektedir. Katolik/Protestan ayrımı temelinde Avrupa entegrasyonuna yönelik yaklaşımdaki farklılığın entegrasyon hareketinin başında daha belirgin olmakla birlikte zamanla azaldığı görülse de, bu farklılaşma günümüzde hala varlığını  sürdürmektedir; mesela Kuzey Avrupa’nın Protestan siyasileri Avrupa Parlamentosu içinde “Euroskeptik” siyasi grupları tercih etmektedir.  Diğer taraftan Katolikler arasında da Avrupa Birliği’ne destek  Avro alanı borç krizi, göçmen sorunu gibi nedenlerle azalmaktadır.

Avrupa Birliği’ne Katolisizm/Protestanlık temelinde farklılaşan bakış açılarının nedeni ise Katoliklerin “Hıristiyan birliğine” atfettiği önem bağlamında Avrupa Birliği’ni ulus-devletlerin oluşturduğu  düzende “kaçınılmaz” olan sorunları çözebilecek bir araç olarak görmesi iken,  Protestanların Avrupa Birliği’ni ulus-devletin egemenliğine karşı bir tehdit/ risk olarak görmesidir.

Hatta bu çerçevede Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılma nedenleri arasında dini gerekçelerin olup olmadığı tartışılabilir ki, Mudrov (2015) Anglikan Kilisesi’nin Avrupa Birliği’ne karşı çok eleştirel olduğuna dikkatimizi çekmektedir.

Protestanlar Avrupa Birliği’ni “Katolik Projesi” olarak okuyor olsalar bile, Avrupa Birliği’ne bakış açıları bakımından Protestanları homojen bir grup olarak okumak da hatalı olacaktır; zira Protestanlık içinde  Lutherci (Lutheran) ve Kalvinist (Calvinist)  Kiliseler temelinde Avrupa entegrasyonuna sıcak yaklaşan, pek de ilgili görünmeyen ya da eleştirel pozisyon takınan kiliseler bulunmaktadır.

“Katolikler Protestanlara nispetle daha fazla Avrupa entegrasyonu yanlısıdır” genellemesini tartışmaya açık bırakarak, 2017 yılında Washington Post’ta yayınlanan “Catholics like the European Union more than Protestants do. This is why.” başlıklı yazıda “muhafazakar Katoliklerin liberal politikaları nedeniyle Avrupa Birliği’ne karşı isyan etmeye başladığı” yönündeki  savı doğrulayabilecek iki örneğe değinmek istiyorum.

Birinci örnek  Avrupa Parlamentosu’nda 20 siyasi parti ve 66 parlamenter ile temsil edilen ECR’dir ( European Conservatives and Reformists Group). ECR  ulusal egemenliğe yaptığı vurgu ile Avrupa Birliği kurumlarına daha fazla yetki devri suretiyle Avrupa entegrasyonunun derinleşmesine karşı olan bir gruptur. Bu özelliği ile “euroskeptik” sıfatını hak ediyor olmalarına rağmen, kendilerine “euroskeptik” yerine “eurorealists” diyen bu siyasi grup, Avrupa Birliği’ne karşı olmadığını belirtir ama ulus devletler arası işbirliğine dayalı bir Avrupa Birliği sistemi arzuladığını belirtmek suretiyle de Avrupa Birliği’nin supranasyonel yetkilerini törpülemek istediğini ima eder. 66 parlamenterden oluşan ECR grubunda en fazla parlamenteri bulunan üye devlet 27 parlamenter ile Polonya’dır; ECR’de İtalya’nın 9, İspanya’nın 4 parlamenteri bulunduğu dikkate alınırsa,  Avrupa entegrasyonuna karşı olmasa bile mesafeli ECR’nin itici gücünün Katolik Avrupa olduğu anlaşılır.

Diğer örnek ID’dir (Identity and Democracy Group).  Avrupa Parlamentosu’nda 62 parlamenter ile temsil edilen ID başlıca üç hususa vurgu yapmaktadır. Birincisi, ulusal kimliklere saygı duyulmalı ve ulusal kimlikler korunmalıdır; bu husus Avrupa kimliğine bir başkaldırış olarak okunabilir. İkincisi, her üye devlet kendi ihtiyaçları doğrultusunda kendi politikalarına karar vermeli ve uygulamalıdır; bu supranasyonel düzeyde karar alınmasına bir başkaldırıştır. Üçüncüsü, Avrupa Birliği’nin demokrasi açığı giderilmelidir;  bu husus da Avrupa Birliği’nin kurumsal yapılanmasına bir eleştiridir. ID grubunda büyük çoğunluğu İtalyan ve Fransız parlamenterler oluşturmaktadır; İtalya ve Fransa’nın nüfusunun büyük çoğunluğunun Katolik olduğu dikkate alınırsa, Avrupa entegrasyonuna mesafeli bu siyasi grubun da itici gücü Katolik Avrupa’dır.

Kısaca Katolik Avrupa da, Avrupa Birliği’nin bir Katolik projesi olduğunu düşünüyor olsa bile, Birliğe isyan cephesinde yerini almaktadır. 

 

Ayrıntılı bilgi için bakınız…

John D'Arcy May, European Union, Christian Division?: Christianity's Responsibility for Europe's Past and Future, An Irish Quarterly Review , Summer, 2000, Vol. 89, No. 354, pp. 118-129.

 Sergei A. Mudrov, Religion and the European Union: Attitudes of Catholic and Protestant Churches toward European Integration,  Journal of Church and State, Vol. 57, No. 3 (Summer 2015), pp. 507-528.

Ivy Hamerly, Christian Democratic Parties and the Domestic Parliamentary Response to European Integration, Journal of Church and State , Spring 2012, Vol. 54, No. 2 (Spring 2012), pp. 214- 239.

https://eur-lex.europa.eu/resource.html?uri=cellar:2bf140bf-a3f8-4ab2-b506-fd71826e6da6.0023.02/DOC_1&format=PDF

https://www.washingtonpost.com/news/monkey-cage/wp/2017/01/12/protestants-dont-like-the-european-union-compared-to-catholics-this-is-why/

Yorumlar