ABD’nin eski Başkanı Obama, ABD ordusunu Afganistan’dan çekme niyetinde idi; böylece ülkesini “Afgan bataklığından” kurtarmış olacaktı. Ancak Afganistan’daki koşullar Obama’nın Amerikan askerini Afganistan’dan çekme planının uygulanmasını yavaşlattı; Obama görevdeki son yılı olan 2016’da Afganistan’da 8.400 Amerikan askerinin kalmaya devam edeceğini açıkladı.
2017 başı itibarıyla Afganistan’da bulunan NATO askeri sayısı 13.000, dolayısıyla askerlerin büyük çoğunluğu Amerikalı.
Obama Afganistan’da “süresiz savaş” fikrini asla desteklemediğini açıklamış olsa da, Afganistan’dan çekilme planını uygulayamayarak, Afganistan’da Amerikan askerinin varlığı meselesini Trump dönemine miras bıraktı.
Askeri uzmanlar, Afganistan’da devlet yapısının güçlendirilmesi ve terör unsurlarının bertaraf edilebilmesi için Amerikan askerinin Afganistan’da on yıllarca kalmak zorunda olabileceğini belirtirken, Amerika’nın Afganistan’a müdahalesini “felaket” olarak tanımlayan Trump’ın Afganistan politikasının nasıl olacağı ciddi bir merak uyandırdı.
Trump’ın Savunma Bakanlığı’na Amerikan Deniz Kuvvetlerinden James Mattis’i, ulusal güvenlik danışmanı olarak da Michael Flynn’i (görevde kısa süre kalacaktır) ataması Trump’ın bölgeye yönelik politikasının ne olacağı konusunda ip uçları vermişti; zira Mattis ve Flynn Güney Asya’da Taliban ve Haqqani Network’a karşı sert önlemler alınması gerektiğini düşünen ve özellikle de terörizm ile mücadele konusunda Pakistan’a baskı yapılmasını öneren uzmanlar. Bu durum da gösterdi ki; Trump Afganistan devlet yapısının güçlendirilmesi temel saikiyle olmasa bile aşırı dinci terör örgütleri ile mücadele amacıyla Afganistan’da Amerikan askeri varlığını sürdürecek; dolayısıyla terörizm ile mücadele adına, Afgan hükümetine -temel amacı bu olmasa da-, desteğine devam edecek.
Bu ayın başında Amerikan ordusunun, Afganistan’daki koşullara ve ABD’nin Afganistan politikasının nasıl olması gerektiğine dair tavsiyelerini Başkan Trump’a sunacağı yönünde haberler Amerikan basınında yer aldı. Daha sonra Trump’a Afganistan’a 3.000-5.000 Amerikan askerinin Afganistan’a gönderilmesinin önerildiğini yine Amerikan basınından öğrendik; önerinin amacı ise net: Afganistan güvenlik güçlerine yardım ve danışmanlık yapmak.
25 Mayıs tarihinde Brüksel’de NATO zirvesi toplanacak; zirve öncesinde Trump’ın Afganistan’a asker gönderme konusunda kararını netleştirmesi bekleniyor. Eğer Trump Afganistan’a mevcut olanlara ilaveten 3.000-5.000 asker gönderme kararı alırsa, bu Obama’nın aşamalı da olsa Afganistan’dan çekilme planının Trump döneminde tamamen dışlandığını gösterecek. Ayrıca Trump’ın ABD dış politikasını “yumuşak güç” üzerinden değil de “sert güç” üzerinden yürüteceğine dair öngörüler haklı çıkacak.
Diğer taraftan bazı Amerikalı uzmanlar Trump’ın askeri nitelikli kararları tamamıyla askerlere bıraktığının altını çiziyor. Hal böyle ise Trump’ın askeri elitin Afganistan’a daha fazla asker gönderme yönündeki önerisi Trump tarafından kesinlikle kabul edilecek ve dolayısıyla Afganistan’da Amerikan askeri varlığı artacak demek.
Dış politika uzmanları açısından ABD’nin Afganistan’da askeri varlığını artıracak olması, ABD’de askeri nitelikli kararları Başkan mı alıyor yoksa askeri elit mi alıyor konusundan daha önemli. Asıl soru ise şu: ABD’nin Afganistan’daki askeri varlığı daha ne kadar sürecek? Bu sorunun cevabını da sadece ABD’ye bakarak arayamayız tabii. Afganistan’da yerel ve Güney Asya’da bölgesel dinamikler ile Batı-Rusya rekabeti çerçevesinde küresel dinamikler de dikkate alınmalı.