Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

IŞİD'in Irak'ta Değişen Taktiği

11 Ağustos 2016
IŞİDin Irakta Değişen Taktiği
Sözde Arap baharı sürecinde uluslararası politikanın asıl aktörleri olan devletler bir gerçeği net olarak gözlemlediler ve gözlemlemeye de devam ediyorlar. Bu gerçek şu ki; bir devlette ve bölgede iktidar boşluğu oluşursa, o boşluğu doldurmaya kalkacak yapılanmalar mutlaka olur ve Ortadoğu’da oluşan iktidar boşlukları da cihatçı terör örgütleri tarafından doldurulmaya çalışılıyor. Terör örgütleri şiddet üreten sistemler olarak, doldurmaya çalıştırdıkları iktidar boşluğunun sebep olduğu siyasi ve ekonomik kaostan beslenerek güçleniyorlar. Terör örgütlerinin beslenip büyümelerine sebep olan iktidar boşluklarını doldurmaya çalışması ilk bakışta çelişkili görünebilir. Sözde bahar esnasında büyüyen cihatçı örgütlerden biri olan ve kendisine karşı uluslararası koalisyon oluşmasına sebep olacak kadar güçlenen IŞİD “devlet” olduğu iddiasındadır. Bu iddia da aslında örgütün asıl niyetini net olarak açığa çıkarmaktadır; bölgede ortadan kalkmasını umduğu/beklediği/tahmin ettiği devletleri ikame etmek, onların yerine geçmek. IŞİD’in ikame etmeye çalıştığı devletlerin başında yıllardır kaostan çıkamayan Irak ile sözde baharın iç çatışmaya sürüklediği Suriye yer almaktadır. Irak ve Suriye’nin IŞİD’in faaliyet ve etki alanına dönüşmesi IŞİD’in bu iki devleti seçmiş olması değil, bu iki devletin içinde bulundukları kaos ve çatışma hallerinin örgüte fırsat vermesi, hareket alanı sağlamasıdır. Yani bölgede hangi devlet kaosa, çatışmaya sürüklenirse IŞİD oraya gidecek ve orada olacaktır. IŞİD’in saldırı gerçekleştirdiği devletler listesinde Irak ilk sıradadır. 2013 yılında IŞİD saldırılarının tamamı Irak’ta gerçekleşmiştir. 2014 yılında saldırılarının kapsam alanını genişleten ve Avrupa’ya sıçrayan IŞİD Irak’ı hiç hedef almamıştır. 2015 yılında Irak’ta bir saldırı düzenleyen IŞİD, 2016 yılında Irak’ı dört kez hedef almıştır. 2016 yılında Irak’ta gerçekleşen saldırıların sayısında bir önceki yıla göre artış dikkat çekicidir. Bunun nedeni uluslararası koalisyonun karşısında zayıflayan IŞİD’in geri çekilmesi olabilir. Zira oluşum sürecinde de Irak’a odaklanan örgüt, zayıflarken de Irak’a odaklanıyor olabilir. Bu koşullarda IŞİD’in taktik değiştirdiği yönünde görüşlere rastlıyoruz. Devlet olma iddiasını güçlendirmek ve kanıtlamak adına taktiği toprak işgal etmek, yönetmeye kalkmak olan IŞİD’in artık şehirlerde sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirmesi taktik değişimi olarak okunuyor. Şehir saldırıları ile Irak’ta mevcut hükümetinin kredibilitesinin zayıflatılmasının ve örgütün hala ayakta olduğunun ispat edilmesinin hedeflendiği tahmin ediliyor. Irak güvenlik güçlerinin yaklaşık yarısının Bağdat’ta konuşlanmakta olduğuna yönelik haberler de, Irak’ın IŞİD ile mücadele stratejisini IŞİD’in değişen taktiğine uyarlamakta olduğunu düşündürüyor. IŞİD’in taktik değiştirmesi hususu IŞİD ile mücadele açısından önemli tabii. Ancak resme geniş bir perspektiften de bakmak gerekli; yani IŞİD’in beslendiği iktidar boşluğunun nasıl giderileceği tartışılmalı ve IŞİD’e bu coğrafyada ikame edeceği devlet olmadığı mesajı verilmelidir.

Yorumlar