Bir örgütün, faaliyet gösterdiği ülkede, o ülkenin seçilmiş hükümetinin önüne geçtiğini söylesem, sadece Afganistan siyasetini yakından takip eden akademisyenler ve uzmanlar şaşırmayacaktır. Zira Afganistan’da Taliban’a, uluslararası toplum olmasa bile bir devletler grubu aracılığıyla önemli bölgesel aktör rolü atfedildiği, kendisine atfedilen bu rolün bilincinde olan Taliban’ın da kendisini Afganistan hükümetini muhatap almayacak bir konuma yerleştirdiğini görüyoruz. Taliban’ın Afganistan hükümetini muhatap almamasının gerekçesi ise hükümeti ABD’nin/Batı’nın kuklası olarak tanımlıyor olması.
Barış görüşmelerini Afganistan hükümeti ile değil de ABD ile yapmak istediğini belirten Taliban’ın isteği oldu; geçtiğimiz Temmuz ayından itibaren ABD ve Taliban arasında müzakereler sürdürülüyor. ABD’nin bölgedeki rakipleri Rusya ve İran da Taliban ile görüşüyor; geçtiğimiz ay Taliban mensupları İran’ı ziyaret etti; Rusya da bu ay Taliban ve Afgan muhalefetinin bir araya geldiği konferansa ev sahipliği yaptı.
ABD açısından bakılırsa, Taliban ile görüşme yapılması, ülkede barışın temini için gerekli; zira Taliban Afgan hükümeti ile masaya oturmadığına göre Taliban’ı barış masasına oturtmak için Taliban’ı doğrudan muhatap almak zorunluluk haline gelmiş durumda. Rusya ve İran açısından ise Taliban ile görüşmek Afganistan barış sürecinden dışlanmamak ve daha da önemlisi ABD mevcudiyeti sonrası Afganistan’ın dizaynında rol alabilmek adına gerekli.
ABD, Rusya ve İran açısından göz ardı edilemeyecek bir diğer husus da Taliban’ın Afganistan ülkesinin yaklaşık yarısını kontrol ediyor olması; son yıllarda Taliban’ın kontrol ettiği sahayı genişletmesi, ABD destekli de olsa hükümet güçlerinin Taliban karşısında başarısız olduğunu gösteriyor. Taliban’ın Afganistan hükümetini muhatap almama konusundaki tutumunun bir diğer nedeni de bu olsa gerek; sahada hükümet güçlerinden güçlü olduğunu düşünmesi…
ABD’nin Taliban ile masaya oturması, daha önce Afganistan’da barış ancak Afganların öncülüğünde ve sahipliğinde, Afganlar tarafından sağlanabilir diyen ABD’nin strateji değişikliğine işaret ediyor ve bu strateji değişikliği Taliban’a verilmiş bir taviz olarak da okunabilir.
Hal böyle iken Taliban’ın kendisini muhatap almadığı Afganistan hükümeti de geçtiğimiz günlerde Taliban’ın Kabil’de, Nangarhar ya da Kandahar’da ofis açmasına izin vermeye hazır olduklarını belirtti. Bu açıklamayı da Taliban’a verilmek istenen bir taviz olarak okuyabiliriz ama Taliban bu teklifi reddetti. Taliban sözcüsü amaçlarının uluslararası tanınma olduğunu, Afganistan’da bir ofis edinmek olmadığını açıkladı. Taliban’ın bu açıklaması hükümeti muhatap almama tutumunun bir devamı; yani Taliban ofis teklifine hayır diyerek hükümetten gelen herhangi bir teklifi önemsemediklerini gösterdi.
Taliban’ın taviz aldığı ve taviz istemeye devam edecek konuma getirildiği bu koşullarda, Taliban’ın en yeni talebi bu ayın sonunda gerçekleşmesi beklenen ABD-Taliban görüşme turu öncesi Haqqani Network lideri Sirajuddin Haqqani’nin kardeşi Anas Haqqani’nin serbest bırakılması oldu. Taliban Afganistan’da tutuklu bulunan Anas Haqqani’nin serbest bırakılmasını istiyor; çünkü Anas Haqqani’yi ABD ile görüşen müzakere heyetine koymuş. Afganistan hükümeti şimdilik bu talebi reddetti ama konunun dikkat çeken boyutu Haqqani Network’un ABD-Taliban görüşmelerinin bir parçası olmaması.
Taliban’ın bu talebinin ABD yönetimi tarafından nasıl karşılandığını şimdilik bilmiyoruz. Taliban’ın talebinin Afganistan hükümeti tarafından reddedilmiş olmasının ABD-Taliban görüşmelerine nasıl yansıyacağını görmek için de uzun bir süre beklememiz gerekmeyecek; zira bu ay sonunda yapılması planlanan görüşme turundan çıkan sonuç bizlere bir fikir verecektir.