2018 yılının Temmuz ayında ABD’li diplomatlar ve Taliban temsilcileri Doha’da doğrudan görüşmeye başladı. ABD ve Taliban arasındaki görüşmelerin başlaması başlıca iki açıdan önemli idi. Birincisi ABD-Taliban görüşmeleri Afganistan’da barışın Afganlar tarafından sağlanması, bir başka ifadeyle barış görüşmelerinin Afganistan hükümeti ve Taliban arasında yapılması gerektiğini düşünen ABD yönetiminin fikir değiştirmiş olduğunu göstermişti. İkincisi bu görüşmeler Afganistan hükümeti ile masaya oturmak istemeyen, müzakerelerde muhatabının ABD yönetimi olduğunu söyleyen Taliban’ın, hem ABD ile masaya oturmayı hem de barış görüşmelerinde Afganistan hükümetini dışlamayı başardığının işareti idi.
Görüşmelerin geçen ay gerçekleştirilen turunda tarafların ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi ile Taliban’ın Afgan ülkesinin terör faaliyetleri amacıyla kullanılmayacağı yönünde garanti vermesi hususlarında prensipte anlaştığı belirtiliyor. Üzerinde anlaşılan hususlara dair ayrıntılar bu ayın sonunda gerçekleştirilecek görüşme turunda ele alınacak; en çok merak edilen konu da ABD askerlerinin Afganistan’dan ne zaman çekilmeye başlayacağı ve çekilmenin tamamlanacağı tarih; kısaca çekilme takvimi.
Taliban bir tarafta ABD ile görüşürken, diğer yandan da ABD’nin bölgedeki rakiplerinden biri olan İran ile görüşüyor. Geçtiğimiz Aralık ayında Taliban heyeti İran’ı ziyaret etti. İran Dışişleri Bakanlığı ziyaret talebinin Taliban’dan geldiğini, İran-Taliban görüşmelerinin gerçekleştirilmesinden önce Afgan hükümetine bilgi verildiğini açıkladı. İran-Taliban görüşmelerinin, aralarındaki “düşmanlığa” rağmen bölge politikasını yakından takip edenler için şaşırtıcı olmadığını belirtelim; zira İran ve Taliban Afganistan’da ABD askeri mevcudiyetini istememe noktasında birleşiyor. Her ikisi açısından bölgedeki ABD askeri varlığı bölgeye barış ve istikrar getiremez. Bu nokta İran’ın Taliban’a fon, eğitim ve silah desteği sağladığı yönündeki iddialarının da kaynağını oluşturmakta.
İran Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Taliban ile yapılan görüşmelerin amacı Afganistan’a barış getirmek için rakip Afgan taraflar arasında barış müzakerelerinin başlatılmasını amaçlayan çabalara yardımcı olmak. Üstelik İran yönetimi Afganistan’da Talibansız bir gelecek düşünmenin imkânsız olduğu yönündeki görüşünü vurgulamaktan kaçınmıyor.
İran’dan gelen açıklamaların satır araları önemli vurgular içeriyor. Birincisi, İran Afganistan’da barışın aslen Afgan taraflar/hükümet ve Taliban arasındaki görüşmeler ile sağlanabileceğini, “rakip Afgan taraflar arasındaki barış müzakereleri” ifadesini kullanarak ima ediyor. Yani barış Afganistan hükümeti ile Taliban’ın doğrudan birbirlerini muhatap alarak masaya oturması ile sağlanabilir. İkinci vurgu İran-Taliban görüşmelerinin Afganistan hükümetine önceden bildirilmesi; böylelikle İran Taliban ile görüşmelerinin Afganistan hükümetinin dışlanması anlamına gelmeyeceğini belirtmek istiyor. Bu durum da ABD-Taliban görüşmelerinin Afganistan hükümetini dışlamakta olduğu yönündeki eleştirilerin İran-Taliban görüşmelerine yapılmasına baştan engel koyuyor.
İran’ın Taliban ile görüşmesindeki tek amacı Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki barış görüşmelerinin başlatılmasına katkı sağlamak mı? Hayır!
İran’ın Taliban ile görüşmesinin nedenlerinden biri bölgedeki IŞİD varlığı; dolayısıyla görüşmenin amaçlarından biri de Taliban’ın IŞİD ile mücadele etmesini ve Afganistan’ın IŞİD’in üssüne dönüşmesini engellemesini sağlamak. Bilindiği gibi IŞİD’in Ortadoğu’da aldığı yenilgiden sonra kendine yeni bir üs seçeceği, aktif olduğu ülkeler arasında üs olma riskinin en yüksek olanın da istikrarsızlık içindeki Afganistan olduğu uzmanlar tarafından ifade ediliyordu. IŞİD’in Afganistan’da zamanla artan varlığı bu riskin gerçekleşmiş olması anlamını taşıyor.
İran IŞİD’in Afganistan’a yerleşmesinden ABD’yi sorumlu tutmakta; ABD’nin IŞİD militanlarına Afganistan’a gelmeleri ve yerleşmeleri için yardım ettiğini iddia ediyor. Zaten İran’ın bakış açısıyla IŞİD ABD’nin İran’ı çevreleme politikasının parçasını oluşturuyor. ABD yönetimi İran’ın açık suçlamalarını reddetse de ABD’nin IŞİD’i desteklediği iddiası Rusya tarafından da yapılıyor. Söz konusu iddialar ABD’nin Asya’yı istikrarsızlaştırmak ve bunu gerekçe göstererek de bölgede askeri varlığını sürdürmek amacıyla IŞİD’i araçsallaştırdığına işaret ediyor.
Dolayısıyla İran’ın Taliban ile görüşmesi, ABD’nin İran’ı çevreleme politikasının bir parçası olduğunu iddia ettiği IŞİD’e karşı Taliban cephesinin sürdürülebilirliğini sağlamaya yöneliktir.