Hindistan üzerine kaleme aldığım pek çok yazıda Hint Müslümanlarının, kendilerini “inek koruyucuları” olarak adlandıran Hinduların saldırılarına maruz kaldıklarını, linç edildiklerini ve bu saldırılarda can kayıpları yaşandığını belirtmiştim.
Bir tarafta Hinduizmin kutsal değerlerini korumak diğer tarafta bu kutsal değerleri korumak adına Müslümanlara yönelik şiddeti engellemek, şiddet uygulayanları cezalandırmak Hindistan Hükümetinin görevi. Hindistan siyaseti uzmanları özellikle milliyetçi Modi Hükümetinin göreve gelmesi ile Müslümanlara yönelik şiddetin arttığı görüşündeler. Hindistan’da demokratik yollarla seçilmiş bir hükümetin, üstelik dünyanın en kalabalık ikinci Müslüman nüfusa sahip bir ülkeyi yönetirken, Hinduların Müslümanlara yönelik saldırılarını teşvik ettiğini ya da bu saldırılara göz yumduğunu düşünmek dahi istemeyiz. Zaten Hindistan Başbakanı Modi’nin “inek koruma” adına işlenen cinayetlere tepkisi belli. Modi “ ineğe saygı adına insanları öldürmek kabul edilemez”, “hiç kimse kanunu uygulama hakkını kendi eline alamaz”, “Biz Gandhi’nin ülkesiyiz, bunu neden unutuyoruz?” sözleri ile “inek koruma” adına şiddete başvuran Hinduları, Gandhi’nin öğretilerine aykırı davranan kişiler olarak ifade ediyor ve eylemlerini tasvip etmediğini de belirtiyor. Modi’nin “kimse kanunu uygulama hakkını kendi eline alamaz” sözüne özellikle dikkat çekerim; zira Hindistan’ın federe birimlerinin çoğunda inekleri koruyan özel yasalar var; Hindistan federe birimlerinin % 84’ünde inek kesimi yasak. İnek kesimini yasaklayan ilk yasal düzenlemeler Hindistan’ın bağımsızlığını kazanmasından öncesine kadar uzanır.[1]Kanunen yasak olmasına rağmen inek kesenler varsa, bunun cezasını vermek Hindistan kamu güçlerinin görevidir; Hindu radikallerin değil.
Gelelim kendilerine “inek koruyucusu” adını veren Hinduların basına yansıyan son saldırısına… Geçtiğimiz cuma günü (20 Temmuz 2018) Racastan’da bir Müslüman Hindistan vatandaşı, inekleri ile birlikte dolaşırken, Hinduların saldırısına uğrayarak hayatını kaybetti. Olay üzerine bazı Hindistan siyasetçileri, “Modi Hükümeti için insanın bir değeri olmadığını" belirterek, Hükümeti bu tür saldırıları önlememekle itham etti[2] Muhalefet lideri Rahul Gandhi, bu saldırı üzerine, Hindistan’ı Modi’nin “Acımasız Yeni Hindistan’ı” olarak tanımladı ve bu “Yeni Hindistan’ da nefretin insanlığın yerini aldığını ve insanların ölüme terk edildiklerini”[3] ifade etti. Rahul Gandhi’nin “insanların ölüme terk edildikleri” ifadesine burada özellikle dikkat çekerim. Çünkü bu ifadenin bir nedeni var; o da Racastan’da saldırıya uğrayan gencin yerel polis tarafından hastaneye götürülmesinin geciktirildiği yönündeki iddialar. Hindistan basınında görgü tanıklarının yaralı gencin üç saati aşkın bir süre hastaneye götürülmediğini, hatta güvenlik güçlerinin saldırıyı uğrayan genci hastaneye götürmek yerine inekleri inek barınağına götürmekle ilgilendiklerini[4] iddia ettikleri belirtiliyor.
Bu iddialar doğru ise durum vahim; iddialar doğru değil ise durum yine vahim! Zira bu iddialar gerçeği yansıtmıyor ise –yerel otoriteler iddiaların gerçekliğinin araştırılacağının altını çizdiler-akla Racastan’da durum nedir ki böyle iddialar ortaya atılıyor sorusunu sormak gerekir! Racastan özelinde ve ülke genelinde Hindu-Müslüman kutuplaşmasının olağan bir örneği midir bu?
[1] http://www.indiaspend.com/cover-story/99-38-indians-now-live-in-areas-under-cow-protection-laws-42787, 14 Nisan 2017
[2] https://www.thehindu.com/news/national/other-states/muslim-man-lynched-by-mob-in-rajasthan-on-suspicion-of-cow-smuggling/article24480631.ece, 21 Temmuz 2018
[3] https://timesofindia.indiatimes.com/india/alwar-lynching-case-this-is-modis-brutal-new-india-tweets-rahul-gandhi/articleshow/65100511.cms, 23 Temmuz 2018
[4] https://deccanchronicle.com/nation/current-affairs/230718/shocking-details-in-alwar-mob-lynching-case-police-thrash-victim.html, 23 Temmuz 2018