2017 yılı Hindistan’da toplam yedi federe birimde yasama meclisi seçimlerine sahne olacak. Bu federe birimler, Goa, Gujarat, Himachal Pradesh, Manipur, Punjab, Uttar Pradesh ve Uttarakhand.
Bu seçimlerden beşi tamamlandı; Goa ve Uttarakhand seçimlerinden Başbakan Narendra Modi’nin partisi Bharatiya Janata birinci parti olarak çıktı; Punjab’da seçimlerden birinci parti olarak çıkan Hindistan Ulusal Kongresi oldu.
Mart ayında tamamlanan iki seçimden biri olan Uttar Pradesh seçimlerinde birinci parti oyların %39.7’sini alan Bharatiya Janata oldu; Hindistan Ulusal Kongresi oyların sadece %6.2’sini alarak beşinci parti olabildi. Manipur seçimlerinde ise Hindistan Ulusal Kongresi %35.1 oy oranı ile birinci parti oldu.
Hindistan Ulusal Kongresi’nin Hindistan’ın en güçlü partilerinden biri olduğu açık; ancak federe birim seçim sonuçları partinin zayıflamakta olduğu, Bharatiya Janata karşısında güç kaybettiği şeklinde okunuyor. Üstelik Hindistan Ulusal Kongresi’nin yönetiminde olan federe birimlerin toplam nüfusu, Hindistan nüfusunun sadece % 8.9’unu oluşturuyor. Bu durum da partinin, en azından göründüğü kadar, güçlü olmadığının bir kanıtı olarak sunuluyor.
Partinin güç kaybetmesinin nedeni ise liderlik sorunu. Partinin lideri Sonia Gandhi. Ancak Sonia Gandhi’nin, -yaş ve sağlık sorunları nedeniyle olabilir-, aktif bir siyaset izleyemediği açık; özellikle de Modi’ye kıyasla. Parti içinde Sonia Gandhi’ye karşı bir tepki var; üstelik açıkça ifade edilen bir tepki bu.
Partinin zayıflaması ve Sonia Gandhi’nin liderlikten çekilmesi halinde, liderlik koltuğuna kim oturacak? Aslında bu sorunun yanıtı belli; Sonia Gandhi’nin oğlu Rahul Gandhi!
Hindistan Ulusal Kongresi liderliğinin artık Rahul Gandhi’ye devredilmesinin zamanı geldiğini ve Rahul Gandhi’nin artık gereken sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini düşünenler var. Ancak, aksine , Rahul Gandhi’nin başarısız ve “donuk” bir siyasetçi olduğunu, siyasetteki mevcut konumunu sadece annesine borçlu olduğunu düşünenler de bulunmakta. Bu ikinci görüş çerçevesinde, liderliğin Rahul Gandhi’ye bırakılmaması ve hatta Hindistan Ulusal Kongresi’nin Gandhi ailesi dışından bir lider arayışına girmesi konuları da tartışmaya açıldı bile. Şunu da belirtelim; Hindistan Ulusal Kongresi içinde Gandhi ailesinin hegemonyasından rahatsızlık duyanlar var; ailenin fazlaca “elitist” olduğunu belirtenler, partinin yeni ve genç bir kana ihtiyaç duyduğunu, ama bunun Rahul olmadığını söylüyorlar.
Ancak Rahul Gandhi, şimdiden partinin dizginlerini ele alma niyetinde olduğunu gösterdi bile. Bu ay içinde, yanında annesi olmaksızın, parti içi bir toplantı yapıp, partinin güçlendirilmesi için alınacak, alınabilecek önlemleri tartışmaya açtı.
Açıkçası mevcut tablo, Sonia Gandhi Hindistan Ulusal Kongresi liderliğini bırakırsa, yerine Rahul Gandhi’nin geçmesinin çok yüksek ihtimal olduğunu gösteriyor.
Rahul Gandhi, Hindistan Ulusal Kongresi’nin lideri olursa, 2019 genel seçimlerinden başbakan olarak çıkabilir mi? Hindistan siyasetini yakından takip edenler, 2019 genel seçimlerinde Başbakan Narendra Modi’yi yerinden edecek kadar güçlü, tüm Hindistan genelinde kabul görmüş bir aday olmadığını belirtiyorlar; buna Rahul Gandhi de dahil.
Zaten Rahul Gandhi’nin de 2019 seçimlerinden başbakan olarak çıkma hedefi yok! Bunun sebebi Rahul’un iddia edildiği gibi “isteksiz siyasetçi” olması değil; gerçekçi bir siyasetçi olması. Rahul Gandhi, Narendra Modi ve partisi Bharatiya Janata’nın gücünün farkında.
Ancak Rahul Gandhi, 2024 seçimlerinde başbakanlığı hedefledi bile!