Bu hafta başında Avrupa gündemini değiştiren haber Londra’dan geldi; Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May erken seçim çağrısı yaptı ve tarih de önerdi: 8 Haziran 2017
Bu önerinin hiç beklenmedik olduğunu; Britanya siyasetini yakından takip edenler açısından bile sürpriz olduğunu belirtelim.
Erken seçim fikrine ilke olarak karşı olmasına rağmen, Birleşik Krallık’ın geleceğinin öngörülebilmesi için seçimlerin bir gereklilik olduğunu, bu kararı gönülsüzce aldığını ifade eden May, muhalefeti de hükümetin Brexit hazırlıklarını tehlikeye atmakla itham etti.
May’in erken seçim çağrısı muhalefet tarafından da desteklendi ve Parlamento tarafından ezici çoğunlukla onandı; oylama öncesi Parlamento’da konuşan May, Brexit müzakerelerinde Britanya’nın elini güçlendirmenin en iyi yolunun erken seçimler olduğunu belirtti.
May’in erken seçim çağrısı yapmasının nedeni, Brexit müzakerelerini yürütecek hükümetin meşruiyetini güçlendirmek istemesi. Zira Brexit müzakerelerinin çok zorlu geçeceğini tahmin etmek güç değil; üstelik Brexit Britanyalıların gündelik yaşamını bile etkileyecek. Bu nedenle Londra için Brexit müzakerelerini yürütecek hükümetinin meşruiyetini güçlendirmek ve hareket alanını genişletmek şart niteliğinde.
Diğer taraftan May, Britanya muhalefetinden erken seçim propagandalarını Brexit vizyonları üzerinden yürütmelerini istedi. May’in oldukça akıllıca olan bu çağrısı, Brexit müzakereleri gibi zor bir sürece girerken halkın dikkatinin farklı konulara kaydırılmasını önlemeye, Brexit alternatiflerinin seçim bahanesiyle kamuoyu önünde tartışılmasını, bu tartışmalar aracılığıyla da Brexit’e dair hiçbir noktanın göz ardı edilmemesini sağlamaya yönelik.
Peki Avrupa Birliği’ne çekilme başvurusunu yapan May erken seçimlerini kaybederse ne olacak? Açıkçası Britanyalı siyaset uzmanları erken seçimleri Muhafazakârların kaybedeceğine ihtimal vermiyorlar. Bu durumun nedeni ise Muhafazakârların çok başarılı olması değil, muhalefetin çok zayıf olması. Dolayısıyla erken seçim sonucu Brexit müzakerelerini yürütecek hükümeti değiştirmeyecek.
Ancak Britanya’da güçlü bir muhalefet beklentisi var; zira muhalefet partilerinin sergilediği zayıflık hem ülke siyaseti hem de zorlu Brexit müzakereleri öncesinde bir dezavantaj ve sorunların kamuoyu önünde etkin tartışmasını da önleyen bir faktör.
Hal böyle iken, Theresa May’in erken seçim çağrısı ile aslında muhalefeti daha da zayıflatmak istediği yönünde görüşler var ki; muhalefetin daha da zayıflaması hükümetin işine gelebilir ama Britanyalılar için tercih edilir bir durum olmayacaktır.
Şimdi Britanya’da dikkatler 8 Haziran’da gerçekleştirilecek seçimlere odaklandı; Avrupa Birliği’nin kaygısı ise Britanya’daki seçimlerin müzakereleri geciktirme riski taşıyıp taşımayacağı. Malum, Avrupa Birliği tarafı Brexit konusundaki gecikmeleri, belirsizlikleri artırdığı gerekçesiyle, hoş karşılamamakta.