Doç. Dr.  Dilek Yiğit Doç. Dr. Dilek Yiğit

Brüksel'de Avrupa Mahallesi Çehre Değiştiriyor: Yeni Bina "EUROPA"

10 Mart 2017
Brükselde Avrupa Mahallesi Çehre Değiştiriyor: Yeni Bina EUROPA

Belçika’nın başkenti Brüksel hem NATO’ya hem de Avrupa Birliği’ne ev sahipliği yapıyor olması açısından Transatlantik ilişkilerin olumlu seyrinin bir sembolü ve Avrupa entegrasyon hareketinin başkentidir. Dolayısıyla Batı medeniyetinin kalbinin attığı mekandır.

Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de Avrupa kurumlarının bulunduğu ve “Avrupa Mahallesi” olarak adlandırılan bölgenin  görüntüsünün olumsuz bir imaj yarattığı konusunda görüşler varken, hatta bazı çevrelerce, SSCB’nin dağılması ile yüzünü Batı’ya dönen ve Avrupa Birliği’ne üye olan  devlet temsilcilerinin  Soğuk Savaş koşullarını yansıtan binalarda misafir edilmelerinin hiç de hoş olmadığının öne sürülmesiyle Avrupa Mahallesinin çehresinin değiştirilmesi fikri hayata geçirildi. Tabi bu fikir Zirve’nin ve Bakanlar Konseyi’nin toplantılarının gerçekleştirildiği binaların bu toplantılar için hiç de uygun olmadığı ve Birliğin genişlemesi ile artan üye sayısı ve toplantı sayısı için yeterli olmadığı görüşüyle desteklendi.

Neticede 2011 yılında Belçika, İtalya ve Birleşik Krallık arasında oluşan bir Konsorsiyum çalışmalara başladı ve Justus Lipsius binasında toplantılarını gerçekleştirilen Avrupa Zirvesi ve Bakanlar Konseyi için “Residence Palace Building” i içine kalan “fener” şeklinde yeni bina inşa edildi.

Yaklaşık 321 milyon Avro’ya mal olan binanın  inşaatına en sert tepki Birleşik Krallık eski başbakanı David Cameron’dan gelmişti. Cameron Avro alanında borç krizi yaşanırken ve üye devletlerde kemer sıkma politikaları uygulanırken yeni bina inşaatını “çok sinir bozucu” bulmuştu.

Cameron’un “çok sinir bozucu” bulduğu bina 10 Aralık 2016’da halka tanıtıldı; bir bakıma görücüye çıktı. Dün de ilk kez Avrupa Zirvesi’ne ev sahipliği ve Avrupa Birliği Başkanının seçimine  şahitlik yaptı.

“Europa” adı verilen yeni binada Avrupa’nın geçmişini, bugününü ve geleceğini anlatan semboller bulunmakta.  Binada 3.750 pencere Avrupa Birliği’ne üye tüm devletlerden gelen geri-dönüşümlü malzemeler kullanarak yapıldı; mimarının ifadesiyle bu “farklılığın” sembolü.

Binadaki cam fener şeklindeki yapı ile de  “şeffaflık” ilkesine vurgu yapılıyor; Avrupa Birliği’nin karar alma süreçlerinin şeffaf olmadığına yönelik eleştirilere mimari bir yanıt verilmeye çalışılmış.

Eski meşe pencereler geçmişe, bazı çevrelerce “uzay yumurtası” olarak adlandırılan yapı futuristik özelliği ile ortak geleceğe vurgu yapmayı amaçlamış.

Europa’nın mimarisi ve görüntüsü beğenilsin ya da beğenilmesin, maliyeti üzerine tartışmalar olsun ya da olmasın, bina Avrupa Mahallesi’nin çehresini değiştirmiş bile. Avrupa’nın ortak geçmişini ve futuristik tarzı ile geleceğinin de ortak olduğunu vurgulamaya çalışan bu bina, mimarlarının çok rahatlatıcı bir ortam olarak tanımlamalarına rağmen, çok gergin toplantılara sahne olacak ve Avrupa’nın geleceğini şekillendirecek tartışmalara şahitlik edecek.

Europa’da gerçekleştirilen ilk Zirve’nin "gündeminde yoktu ama Brexit meselesi binanın kapısında bekleyen ilk ciddi mesele.

 

 

Yorumlar