Brexit müzakereleri Mart ayı içinde, Birleşik Krallık’ın Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesi uyarınca çekilme başvurusunu resmen yapmasını müteakip başlayacak.
Londra’dan müzakere masasında pozisyonu hakkında önemli sinyaller geliyor; Londra kişilerin serbest dolaşımını dışarda tutmak suretiyle İç Pazar içinde kalmak istiyor. Zira Londra, Haziran ayındaki referandumdan çıkan Brexit kararının temel gerekçesi olarak Britanyalıların kişilerin serbest dolaşımı karşıtı tavrını görüyor.
Bir başka deyişle, Londra’nın hedefi Brexit sonrası Avrupa Birliği ile malların, sermayenin, hizmetlerin serbest dolaşımını muhafaza etmek. “Raslantıdan Olasılığa, Olasılıktan Aksiyoma:Brexit” başlıklı yazımda da belirttiğim üzere Londra’nın bu tavrı dört temel özgürlüğü birbirlerinden ayrıştırmak suretiyle, İç Pazar kavramının içini boşatma, kavramı dönüştürme riski taşıyor.
Londra’nın Avrupa entegrasyon hareketinin dayandığı dört temel özgürlüğünün bütünlüğünü bozmaya yönelik bu tavrı Avrupa Birliği çevrelerinde tepki ile karşılanmakta. 9 Ocak 2016 tarihinde Avrupa entegrasyon hareketinin Fransa ile birlikte lideri olduğu şüphe götürmez Almanya’dan konuya dair sert bir açıklama geldi.
Şansölye Merkel Londra’nın Brexit müzakerelerinde dört özgürlüğü kabul etmediği taktirde, Avrupa Birliği’nin Birleşik Krallık’ın İç Pazar’a girişine sınırlama getirmek zorunda kalacağını belirtti.
Merkel ayrıca, Brexit müzakerelerinin “seç, beğen, al” taktiği ile yürütülemeyeceğini, “seç, beğen, al” taktiğinin Birliğin 27 üyesi için tehlikeli sonuçlar doğuracağını ifade etti.
Merkel’in bu açıklaması ile verdiği mesajları şu şekilde sıralayabiliriz.
*Dört temel özgürlük bir bütündür.
*Avrupa Birliği İç Pazar kavramının dönüştürülmesine izin vermeyecektir.
*Kişilerin serbest dolaşımını kabul etmeyen Londra, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımından da yararlanamaz.
*Dört temel özgürlüğün bütünlüğünün bozulması Avrupa Birliği’nin bütünlüğü ve entegrasyon hareketinin geleceği açısından tehlikelidir.
Londra’nın Merkel’in bu mesajlarını almış olduğu şüphe götürmez. Ancak bu mesajlar, Londra’nın Brexit müzakere masasında pozisyonunu ne şekilde etkiler şimdilik bilemeyiz. Ancak Birliğin müzakere masasında Londra’yı sıkıştırmakta kararlı olduğu gayet açık.