Dün İtalya’da hükümetin anayasa değişikliği önerileri halkın onayına sunuldu. Sonuçlar açıklanmaya başlayınca, anayasa değişikliğinin halk tarafından onaylanmayacağı anlaşıldı. Başbakan Renzi referandum başarısızlığında tüm sorumluluğun kendisine ait olduğunu ve istifa edeceğini açıkladı (Referendum, vince il No. Renzi si dimette: "Ho perso io, la poltrona che salta è la mia, www.repubblica.it)
Renzi’nin istifası İtalya’da erken seçim yolunu açacak. Anketler Renzi’nin erken seçimde, referandumdan çıkan “evet” oyları kadar bile oy alamayacağını gösteriyor; bunun anlamı ise erken seçimlerde Renzi’nin Demokratik Partisi ile 5 Yıldız Hareketi’nin burun buruna yarışacağı.
5 Yıldız Hareketi (M5S- Movimento 5 Stelle) 2009 yılında İtalya siyasetine giren ve hızla yükselen bir parti ve öyle ki 2013 genel seçimlerinde en çok oy alan ikinci parti oldu. Aslında 5 Yıldız Hareketi “parti” kavramından hoşlanmıyor ve bu kavramı kullanmıyor. Zira örgütsel yapı, fon, ideoloji olmadan da, sadece internet aracılığıyla siyasi bir hareketin doğabileceğini kanıtlamaya yönelik bir girişiminin ürünü. Doğrudan demokrasi sloganı atan bu hareket, küreselleşme karşıtı, çevresi ve her siyasi görüşten seçmene açık protest bir hareket.
5 Yıldız Hareketi, referandum öncesi anayasa değişikliğine “hayır” kampanyası yürüttü. Referandum sonuçları açıklanmaya başlayınca hareketin lideri Beppe Grillo “demokrasi kazandı” mesajı atarken, bu referandumun iki sonucu olacak dedi; Birincisi Renzi gidecek, ikincisi erken seçim olacak. 5 Yıldız Hareketi erken seçime de hazır; hareketin önde gelen isimlerinden Di Maio, Hareketin hemen hükümet programı üzerinde çalışacağını açıkladı. (Riforme, Di Maio: “Dimissioni Renzi? M5s da domani su programma e squadra di governo”, http://www.ilfattoquotidiano.it/tag/movimento-5-stelle/ )
İtalya’da gerçekleştirilecek erken seçim sonrasında 5 Yıldız Hareketinin iktidarı ele geçirmesi pek şaşırtıcı olmayacak. Ancak siyaset bilimciler bir soruna işaret ediyor; sağdan, solda, siyasi yelpazenin her köşesinden destek ve oy alan bu hareket iktidara gelirse parçalanabilir ve daha önemlisi bir ideolojisi olmadığından devleti yöneteme riski var.
5 Yıldız Hareketinin İtalya’da iktidara gelmesi sadece İtalya’nın meselesi değil. 5 Yıldız Hareketi Avrupa Birliği karşıtı ve Avro karşıtı olunca 5 Yıldız Avrupa’nın da meselesi oluyor.
Bu hareket her şeye muhalif olunca Avrupa Birliği karşıtı olması da normal. Hareket iktidara geldiğinde Avro alanından çıkma meselesini halka sorma sözünü çoktan verdi bile. Brexit’i de örnek alırlarsa, İtalyanlara Birlik’ten çıkmayı sormaya kalkışmaları da sürpriz olmaz.
Brexit ve Avrupa’da aşırı sağın yükselişi ile başı dertte olan Brüksel, bir de İtalya kaynaklı sorunlarla uğraşmak istemiyor; dolayısıyla Beş Yıldız Brüksel tarafından istenmiyor.
Ancak 5 Yıldız Hareketinin İtalya’da yükselişinin Avrupa Birliği açısından etkilerinin oldukça abartıldığı kanaatindeyim. Zira ihtimaller üzerinden Brüksel’e kaygı pompalanıyor. 5 Yıldız Hareketi Brüksel açısından ne Brexit ne de Le Pen Fransası kadar büyük bir sorun. Çünkü anayasada referandumunda “hayır” diyen her seçmen Avrupa karşıtı değil, 5 Yıldız sempatizanı değil. Yani erken seçimde anayasa referandumunda “hayır” diyenler kitlesel olarak 5 Yıldız’a “evet” demeyecek. Seçimlerde 5 Yıldız Kuzey Ligi ile ittifak kursa bile karşılarında Demokratik Parti ile Berlusconi’nin Forza İtalya’sının blokunu bulacak.
Varsayalım 5 Yıldız Hareketi erken seçimlerde İtalya iktidarına geldi.5 Yıldız’ın Avrupa Birliği karşıtı, Avro karşıtı söylemlerinin ne kadarının politikalarına yansıyacağını bilemeyiz. Ne demişler “taç giyen baş akıllanır”.