Yarın (20 Ekim 2016) Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları bir araya gelecek. Avrupa Birliği’nden gelen basın açıklamasına göre, bu zirvenin gündemini göç sorunu, ticaret, Suriye iç çatışması ve Rusya ile ilişkiler oluşturacak. Tabi Suriye meselesi ile Rusya ile ilişkiler konuları birbirlerinden bağımsız değil.
Zirvede Rusya iki açıdan konu edilecek. Birincisi Suriye iç çatışmasında Rusya’nın artan etkisi ve Suriye ülkesindeki askeri operasyonları. Avrupa Birliği üye devletleri ile Rusya arasındaki ilişkilerin Suriye üzerinde gerilmekte olduğu malum. Avrupalı liderler özellikle Rusya’yı Esad rejiminin insan hakları ihlallerine göz yummakla itham ediyorlar.
İkincisi oldukça ilginç ve ciddi. Rusya Avrupa Birliği üye devletlerin iç işlerine karışmaktan dolayı masaya yatırılacak. Bu iddiaların kaynağı ise ABD. Geçtiğimiz Ocak ayında ABD Kongresi, ABD istihbaratını Rusya’nın Avrupa’da bazı partilere maddi destek sağladığı iddialarını araştırmakla görevlendirmişti. Rusya’nın Avrupa’da özellikle aşırı sağ partiler ile dirsek temasında olduğu sanılıyor.
Financial Times’ın bir haberine göre, Rusya Avrupa Birliği devletlerinin içişlerine karıştığı yönündeki iddiaları reddediyor olsa da, Rusya'nın Avrupa’daki siyasi tartışmaları çarpıtmaya, yönlendirmeye yönelik gizli çabaları var.
Burada akla bir soru geliyor; Neden aşırı sağ partiler? Avrupa’da aşırı sağ partilerin ülkelerinin Rusya ile ilişkilerini güçlendirmesi gerektiği yönündeki görüşleri ve uluslararası sorunlarda Rusya’nın pozisyonunu destekler nitelikteki yorumları dikkat çekiyor. Hatta Avrupa’daki aşırı sağ partilerin “Avrupa şüphecisi” tutumları, Avrupa Birliği ve entegrasyon hareketi karşıtı söylemleri, dünyada ABD hegemonyasına ve tek kutuplu dünyaya yönelik eleştirileri, Rusya’nın bu partilere maddi destek sağladığı yönündeki savları güçlendirmek amacıyla kullanılıyor.
Ancak Avrupa’da herhangi bir siyasi partinin, Avrupa Birliği, Avrupa entegrasyon hareketi ve ABD karşıtı söylemleri ile Rusya yanlısı tutumları bu partinin Rusya’dan maddi destek aldığı sonucuna varılması için yeterli mi? Bu sorunun cevabının ciddi şekilde tartışılması gerekir.