Seyyid Selahuddin Qasemoghli Seyyid Selahuddin Qasemoghli

Hindistan ve Pakistan Rekabeti Gölgesinde Afganistan

16 Kasım 2016
“ Pakistan nasıl ki Keşmir konusunu Hindistan aleyhinde bir koz olarak kullanıyorsa Hindistan da Devrent Anlaşmasını Pakistan aleyhine kullanmaktadır. „
Hindistan ve Pakistan Rekabeti Gölgesinde Afganistan

Güney Asya’yı takip edenlerin bir bölümü Afganistan- Pakistan ilişkilerindeki soğukluğu Tarihi Hatt-i Devrent (Devrent Sınır Hattı) konusuna bağlarlar. Aslında Pakistan, Soğuk Savaş döneminde fakir ve birkaç ayrı bölgeden oluşan bir coğrafya üzerinde kuruldu ve yeni kurulan Pakistan devleti bütün bu bölgelere hâkim değildi. Ancak Soğuk Savaş sonrasında Pakistan, kendi kalpgâhını Amu Derya havzasını içene alacak geniş bir bölge olarak tarif etmiştir. Gerçi böyle bir bakış açısı Taliban’ın yenilmesi ve büyük güçlerin Afganistan’a yerleşmesinin ilk yıllarında en düşük perdeden dillendirilmiş olsa da Pakistan devlet aklının bu bakış açısından tam olarak vazgeçtiğini söyleyemeyiz. Bu yüzden Pakistan kuzey sınırlarını Devrent Sınır Hattı çizgisinden daha geniş bir bölge olarak tanımlaya gelmiştir. Hatta Pakistan, “Afganistan su kaynaklarına erişmeyi ve bu kaynakların dağıtımında ilk sözü Pakistan’ın söylemesi gerektiğini” Afganistan’ı desteklemesinin önkoşulu olarak sunmuştur.

Pakistan bütün bu hedeflerine ulaşabilmesi için Hindistan’ın bölgede güçlü ve aktif olmaması gerektiğini düşünmektedir. Başka bir deyişle Pakistan aslında Afganistan’ı değil Hindistan’ı Hindistan’ı rakip olarak görmektedir. Örneğin Hindistan’ın Kandahar ve Nengerhar illerindeki konsolosluklarının çalışmaları da engel olarak düşünülmüş olmalı ki bu Konsolosluklar birkaç defa Pakistan destekli terör örgütleri tarafından saldırıya uğramıştır. Yani Afganistan’da cereyan eden terör olaylarının bir ucu Pakistan ve Hindistan arasındaki rekabetle doğrudan ilintilidir.

Pakistan ve Hindistan arasındaki rekabet kendi sınırlarını aşıp komşu ülkelerin istikrarsızlığında bir etken olacak seviyede olduğuna göre Pakistan ve Hindistan arasındaki rekabetin sebeplerini incelemek ve üzerinde çalışmakta fayda bulunmaktadır. Çünkü Afganistan’da istikrarı sağlamanın yollarından biri de en azından Pakistan- Hindistan rekabetinin dozunun düşürülmesidir. Bu işe rekabetin gerçek sebeplerini tanımlamak ile başlamak gerekir. İki ülke arasındaki rekabetin sebeplerini kısaca (a)kimlik tartışması, (b)tartışmalı bölge ve (c)Orta Asya ülkeleri pazarına ve yer altı kaynaklarına ulaşım şeklinde kategorize etmek mümkündür.

Kimlik Tartışması Sebebi

Uluslararası ilişkilerde realist bir bakış açısına sahip olan Barry Buzan, Pakistan – Hindistan rekabetiyle ilgili şöyle demektedir: “Hindistan- Pakistan arasındaki coğrafi bölge kaynaklı rekabet sona erse de Soğuk Savaş döneminde Amerika Rusya arasındakine benzer Kimlik Tartışması kaynaklı rekabet iki ülke arasında devam edecektir.” Çünkü Buzan’a göre Hindistan - Pakistan rekabeti kimlik tartışmalarına dayanmaktadır: Hindistan seküler ve demokrat bir kimliği önceleyip kendi çıkarlarını bölgede sekülerizmi yaymak yoluyla garantiye alacağını düşünürken, Pakistan’ın varlık felsefesi din ve mezhebe dayalıdır. Zaten Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılmasının sebebi de birbiriyle uyuşmayan Hint sekülerizmi ve Pakistan dini bakış açısıdır. Dolayısıyla Pakistan açısından bölgede sekülerizmin yayılması Pakistan varlığı için tehdit teşkil etmekte hatta seküler bir bölge Hint Süper Gücü’nün/ Büyük Hindistan’ın doğmasının anahtarı olarak düşünüldüğünden konu, Çin- Hindistan rekabetine kadar uzamaktadır.

Aynı şekilde bölgede Pakistan kaynaklı dini bakış açısının hâkimiyeti yaklaşık 140 milyon Müslüman nüfusa sahip bir Hindistan için tehdit kaynağı olacaktır. Bu sebepten dolayı Hindistan’a göre Pakistan askeri kuvvetleri Pakistan medreselerinde eğitim almış dini grupları Afganistan’da Hindistan ile vekâlet savaşlarını sürdürebilmek için desteklemektedir. Bütün bunlar Afganistan gözünde Pakistan’ı terör destekçisi olarak resmederken Hindistan’ı teröre karşı kendi hamisi konumuna yükseltmektedir.

Tartışmalı Bölge Sebebi

Hindistan bölgesi, Büyük Britanya’dan istiklali alıp 1947’de Hindistan ve Pakistan’a bölündükten sonra iki ülke bugüne kadar üç kez savaş eşiğine kadar varan soğuk ilişkiler yaşamış ve artık Keşmir bölgesi iki ülke için de bir haysiyet meselesine dönüşmüştür. Aslında Afganistan ile Hindistan arasında imzalanan Devrent Anlaşması da Pakistan - Afganistan arasındaki tartışmalı konulardan bir tanesidir. Afganistan 1947’de Pakistan’ın kurulması ile Devrent Anlaşması’na itiraz etmiş daha sonra Sovyetler Birliği ve Hindistan’ın da kışkırtmaları ile Afganistan hükümetleri Pakistan’a karşı daha sert söylemler belirlemiştir. Nitekim hâlâ Afganistan’da bazı siyasiler, özellikle Peştular, Devrent Sınır Hattı’nı tanımadıklarını açıkça beyan etmektedirler. Doğrusu nasıl ki Pakistan Keşmir konusunu Hindistan aleyhinde bir koz olarak kullanıyorsa Hindistan da Devrent Anlaşmasını Pakistan aleyhine kullanmakta hatta Hindistan Afgan İstihbarat Kurumu aracılığı ile Pakistan’da ayrılıkçı grupları kışkırtmakta ve Pakistan’a karşı çatışan Pakistan Taliban’ını desteklemektedir.

Orta Asya Ülkeleri Pazarına ve Yeraltı Kaynaklarına Ulaşım Sebebi

Dünya ülkeleri içerinde nüfus açısından ikinci olan, bazı araştırmalara göre Çin’den birinciliği alacağı düşünülen Hindistan ile 2050 yılında nüfusunun 300 milyonu aşacağı hesaplanan bir Pakistan’ın ciddi enerji kaynağına ve kendi malları için pazara ihtiyacı her geçen gün daha fazla artmaktadır. Ve iki ülkeye de en yakın enerji kaynağı Orta Asya ülkelerinin yeraltı kaynaklarıdır. Aynı zamanda hem Hindistan için hem Pakistan için en yakın ihracat pazarı da Afganistan ve Orta Asya ülkeleri pazarıdır. Ama görüyoruz ki enerjiye olan ihtiyacı giderek artan iki ülke de bazı tartışmalara rağmen enerji konusunda bir yerlerde anlaşmış. Nitekim Taliban hükümetinin yıkılmasının ardından Türkmenistan doğalgazını Afganistan üzerinden önce Pakistan’a Pakistan yolu ile de Hindistan’a taşıyacak olan TAPİ doğal gaz hattı için imzalar atılmış ve proje ortak çalışma ile gerçekleştirilmektedir.

Son olarak üç ülke arasındaki ilişkiler ile ilgili kısaca şu değerlendirmeyi yapabiliriz: Pakistan’a kıyasla daha büyük ekonomi, daha büyük askeri güce sahip olan, hem ekonomik olarak hem de terörle mücadele de askeri yardımda bulunan Hindistan, Afganistan Devleti ve özellikle Taliban hâkimiyeti döneminde İslam adına sindirilen Afganistanlıların çoğunluğunun nezdinde Pakistan’a tercih edilecek bir devlet olagelmektedir.

Yorumlar