ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un 30 Mart 2017 tarihinde Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaret hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı sözcü vekili Mark Toner tarafından 24 Mart günü bir basın açıklaması yapılmıştır. Açıklamada, diğer hususlar meyanında, Bakan Tillerson’un “Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer üst Türk hükûmet yetkilileriyle görüşmek üzere Ankara/Türkiye’yi ziyaret edeceği” ifade edilmiştir.
Devletlerarası ilişkileri düzenleyen yazılı ve teamülî kuralların temelinde “devletlerin egemen eşitliği” ilkesi vardır. Bu ilke, devletlerarasında yapılacak ziyaretlerde, ziyaret eden ve ev sahibi makam sahipleri arasında denklik gözetilmesini de gerektirir.
Bir devletin Dışişleri Bakanı’nın yabancı bir ülkeye yapacağı ziyaretin devletin Cumhurbaşkanı ve/veya Başbakanı ile görüşmek üzere gerçekleştirileceğinin açıklanması, ziyaret edilen Devlet’e karşı sadece bir nezaketsizlik değil, aynı zamanda saygısızlık teşkil eder. Çünkü, Bakanların muadili ve ilk plândaki muhatabı ziyaret edilen ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı değildir. Bakanlar Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından - önceden mutabakata varılırsa - kabul edilirler.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Bakan Tillerson’un ziyaret edeceği Türkiye’deki muadili ve ilk plândaki muhatabı sanki Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıymış gibi bir ifade kullanmış ve ayrıca, ziyaret programına göre Türkiye’de görüşebileceği Başbakan, TBMM Başkanı, Dışişleri Bakanı gibi üst makam sahipleriyle yapması muhtemel görüşmeler hakkında da “diğer üst Türk hükûmet yetkilileri” ifadesine yer vermiş olmasını bu çerçevede değerlendirmek lâzımdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluşundan itibaren devletlerarası ilişkilerde mücâmeleye, egemen eşitliğe, karşılıklı nezaket ve saygı kurallarına riayete önem vermiştir.
Dışişleri Bakanlığımız anılan kuralları dikkat ve titizlikle uygulamıştır. Dışişleri Bakanlarımızın yabancı bir ülkeye yapacakları ziyaret hakkındaki açıklamalarda, Bakan’ın ziyaret edilen devletin Cumhurbaşkanı ile görüşeceği şeklinde bir ifade hiçbir zaman kullanılmamıştır. Esas itibariyle “Bakan’ın muadili olan Bakan ile görüşeceği, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından kabul edileceği” ifade edilmiştir.
ABD’nin uluslararası siyasetteki nicelikli ve nitelikli yerini, oynadığı küresel rolü; müttefik olarak Türkiye’nin ikili ve çok taraflı dış ilişkilerindeki önemini ve değerini bilmekteyim. Bununla beraber, bütün bunların ABD’yi uluslararası ilişkilerinde egemen eşitlik ve karşılıklı nezaket ve saygı ilkelerinden müstesna kılmayacağını da bilmekteyim.
Dışişleri Bakanlığımızın, ABD Dışişleri Bakanlığının Bakan Tillerson’un Türkiye’yi ziyaretine dair açıklamasında kullandığı ifade biçimi hakkında ABD makamları nezdinde gerekli hatırlatmayı münasip biçimde, zamanında yapmış olduğunu varsayıyorum.
ABD Dışişleri Bakanlığının açıklamasının metnini https://www.state.gov/r/pa/prs/ps/2017/03/269098.htm adresinden okumak mümkündür.