Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 56. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında düzenlenen bir panelde Dağlık Karabağ konusunu tartıştı.
Anadolu Ajansı başta olmakla tüm haber ajansları buluşmayı “Tarihte ilk kez bir Azerbaycan ve Ermenistan lideri kamuoyu önünde açık tartışma gerçekleştirdi.” şeklinde duyurdu.
Ve muhtemelen tarihte ilk kez Ermenistan adlı ülkenin lideri kamuoyu önünde böyle zavallı, tutarsız ve konuştuğu yalanların yüzüne tokat misali iade edildiği bir duruma düştü.
Genelde ABD ve Avrupa’da Ermeni diasporasının önceden ayarladığı siyasi ortamlarda gönül rahatlığı ile ağırlanan Paşinyan, iki kişilik arenadaki gerçek rekabet ortamında un ufak oldu…
Münih’te, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'a tarih, siyaset, hukuk ve insanlık dersi verdi…
Aliyev, konuşmasında Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün uluslararası toplum tarafından tanındığını hatırlattı. Bugün Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin Ermenistan'ın işgali altında bulunduğunu ve 1 milyondan fazla Azerbaycanlının topraklarını terk etmek zorunda kaldığını, Azerbaycan halkına karşı etnik temizlik yapıldığını belirtti.
Aliyev, Hocalı'da 613 sivilin Ermenilerce katledildiğini anımsatarak "Uluslararası hukuk açısından bakarsak Karabağ Azerbaycan toprağıdır. Birleşmiş Milletlerin Ermenistan ordusunun işgale son vermesi gerektiği yönünde 4 kararı var. Bu kararlar uygulanmadı. Çözüm, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü temel alınarak elde edilmelidir." diye konuştu.
Aliyev, Paşinyan tarafından ileri sürülen Hocalı soykırımının Azerbaycanlılar tarafından yapıldığına dair Ermeni iftirasını sinizmin zirvesi olarak adlandırdı. Sinizm (kinizm), Sofist Gorgias’ın ve daha sonra da Sokrates’ın öğrencisi olan Antisthenes’in öğretisidir. Antisthenes, M.Ö. 4. Yüzyılda Kynosarges Gymnasion denilen yerde okulunu kurduğundan Kinik okulunun, kyon kelimesinden türediği söylenmektedir. Kynik adı, eski Yunancada köpek anlamına gelen “kyon”dan çıkarılmıştır. Buna gerekçe olarak da okul temsilcilerinin köpeksi bir yaşam sürmeleri, bir köpek kadar hırçın ve saldırgan olmaları nedeniyle halkın onlara bu adı yakıştırmış olması gösterilir.
Sinizm, insanların gizli, açığa vurulmamış amaçlar hakkında kötümser, hayal kırıklığına dayalı olayları kendi çıkarlarını korumak için başvurduğu başkasıyla ilgilenme eğilimidir.
Anlaşılan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı aslında Paşinyan’a en öldürücü darbesini Ermenilerin sinizmin zirvesinde olduklarını söyleyerek gerçekleştirdi.
Peki, entelektüel kişiliği ile bilinen Aliyev’i bu kadar sinirlendiren iftiranın çıkış noktası neydi?
Rusya’da yaşayan bir Ermeni gazeteci tarafından üretilen Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Muttalibov’a şamil edilen bir ifadedir. Hali hazırda hayatta olan Muttalibov defalarca böyle bir ifadesi olmadığını söyledi. Buna rağmen, Azerbaycanlıların kendi halkına soykırım yaptığı iftirasını Paşinyan’ın tekrar etmesi Aliyev’i öylesine çıldırttı ki haklı olarak onun gözünün içine bakarak böylesine bir iddiayı söyleyebildiğiniz için “Siz, millet olarak sinizmin zirvesindesiniz” dedi.
Hatırlatayım ki bizim Anadolu ‘da kötü niyetli insanlar için kullandığımız sinsi kelimesi de buradan türemiştir…
İnsan düşünmeden edemiyor, Hocalı soykırımı mağdurları hayatta iken ve Reuters ajansının katliama dair video görüntülerine rağmen şu iftirayı atma yüzsüzlüğü gösterenler, 1915 için hangi iftiraları rahatlıkla uydurabilir, neler söylerler kim bilir?
Münih’te AGİT Minsk grubuna da üst perdeden çağrıda bulunan Aliyev, çözüm sürecini yürüten AGİT Minsk Grubunun Dağlık Karabağ'ın Ermenistan toprağı olmadığını daha iyi anlatması ve uluslararası kamuoyunun bu konuda Ermenistan'a baskı yapması gerektiğini söyledi.
Aliyev’in “Ermenistan Başbakanı barıştan bahsediyor. Fakat bugün, biz burada iken cephe hattında Azerbaycan askeri Ermeni keskin nişancısı tarafından katledildi." ifadeleri karşısında suskun kalan Paşinyan’ın zor durumu gözlerden kaçmadı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, çok net bir şekilde “Topraklarından çıkartılan Azerbaycanlılar kendi topraklarına geri dönmelidir. İşgal altındaki bölgelerdeki ordunun yüzde 80'i Ermenistan askerlerinden oluşmaktadır. Onlar bu topraklarını daima kontrol altında tutacaklarını düşünüyorlar. Fakat asla böyle olmayacak.” dedi.
Dağlık Karabağ sorununun aşamalı olarak çözülmesi gerektiğini vurgulayan Aliyev, "Ermeniler her zaman 'milletlerin kendi mukadderatını belirleme' ilkesinden bahsediyor. Ermeni halkı kendi mukadderatını belirledi. Onların bir devleti var. Kendi mukadderatlarını ikinci kez belirlemek istiyorlarsa bunun için başka yer bulmalarını öneriyorum, Azerbaycan'ı değil." diyerek tartışmaya noktayı koydu.
İlham Aliyev’in üstün performansı, Azerbaycan topraklarının işgal altında olmasından kaynaklanan haklılığı ve talepkâr tutumu ,inkar edilmez bilgi ve birikimi karşısında pestili çıkmış vaziyetini, içinden çıkılmaz zor durumda olduğunu vücut dili ile de ortaya koyan Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Dağlık Karabağ'da Ermenistan ordusunun değil, Karabağ Ermenilerinin silahlı güçlerinin bulunduğunu iddia etti fakat daha sonra kendi oğlunun da Karabağ'da, cephe hattında askerlik yaptığını söyleyerek uluslararası kamuoyu karşısında yalancı duruma düştü..
Ayrıca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Karabağ tarihiyle ilgili kapsamlı malumat karşısında tokat yemiş gibi sarsılan Paşinyan,önce Dağlık Karabağ Azerbaycan toprağıdır itirafını yaptı,sonra hemen alışıldığı haliyle kendi söylemini inkar etti..
Münih’ten canlı yayınla izlediğimiz ilk kez Azerbaycan ve Ermenistan liderinin kamuoyu önünde gerçekleştirdiği ikili tartışmada zavallı Paşinyan’a haddini bildiren, dünyanın gözü önünde “ Dağlık Karabağ Azerbaycan'ın bir parçasıdır ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü tüm uluslararası topluluk tarafından tanınmaktadır!”restini çeken sayın Aliyev’i alkışlıyor ve sonuna kadar destekliyoruz.
Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin milli menfaati namına olan tüm davalarda Devletimizden yana tarafız!
Azerbaycan’ın iç meselelerini ülke dışına çıkararak orada Azerbaycan’ı Ermenistan’a hangi nedenle olur ise olsun şikayet eden, Paşinyan’dan medet uman, işgal edilmiş vatan topraklarının mücadelesini veren Azerbaycan Devlet Başkanını yabancı topraklarında protesto edenlerin tam aksine terörist Ermenistan’ı onun temsilcilerini ve destekleyenleri telin ediyor Karabağ hakikatini en güzel şekilde belgelerle AGİT Minsk grubu başta olmakla riyakar siyaset yürüten Batı dünyasının hem de tam Avrupa’nın göbeğinde yüzüne sert şekilde çarpan Azerbaycan Cumhurbaşkanını alkışlıyorum .
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in Paşinyan’la görüşmesi esnasında Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisini işgal eden Ermenistan devletinin Başbakanı Paşinyan’ı değil, işgal edilmiş toprakların mücadelesini veren ülke başkanlarını protesto eden “ Azerbaycanlı “güruhun görüntüsü Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kritik Amerika ve Avrupa ziyaretlerinde aynı görüntüyü oluşturan zevatları anımsattı…
Mekân farklı olsa da mazmun aynı…
Oysa önce vatan olmalı ortak mefkûre ve mutabık olduğumuz değişmez gerçek.
Ülkesi için ülküsünü satmayanlara, makam mevki için dışarılardan destek beklemeyenlere selam olsun.
Yaşasın Azerbaycan
Yaşasın Türkiye
Prof.Dr.Aygün Attar
Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı( Fondu) Başkanı