“Komitacılık denilen şey, bazılarının sandıkları gibi soygunculuk, çapulculuk değildir. Aksine vatanseverliğin en aşırısına komitacılık denir! Ve komitacı vatan davası karşısında her şeyini, hatta canını dahi feda eden, gözünü budaktan sakınmayan, tepeden tırnağa feragat kesilmiş insandır.”
Balkanlarda ilk Türk komitacısı Fuat Balkan’ın bu sözleri, aynı zamanda onun yaşamının da bir özetidir. Beşiktaş spor kulübünün de kurucularından olan Balkan’ın yaşamı, tam anlamıyla kitaplara, filmlere konu olacak bir kahramanlık öyküsüdür.
Yüzbaşı Fuat Balkan’ın komitacılık ve kahramanlık öyküsü 31 Ağustos 1913’te kurulan Batı Trakya Cumhuriyeti ile başlar. Süleyman Askeri Bey ile birlikte Batı Trakya’ya hareket eden Balkan, burada önemli faaliyetlerde bulunur. Bölgenin Bulgaristan’a terk edilmesi ile birlikte de burada gözlemci olarak görevine devam eder.
1915’e gelindiğinde Yüzbaşı Fuat Balkan’ı bu kez Güney Makedonya’da yani günümüzde Yunanistan sınırları içinde kalan Kavala, Drama ve Serez bölgesinde görürüz. Çünkü Çanakkale Savaşları başlamış ve şimdi işgal güçlerinin Batı Trakya üzerinden, karadan da bir askeri harekâtı söz konusudur. Bu ise Türk ordusunun iki cephe arasında kalması demektir. Bunun farkında olan genelkurmay, olası bir tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçer. Türkleri organize etmesi amacı ile Yüzbaşı Fuat Balkanı bölgede görevlendirir.
Yüzbaşı Fuat Balkan bölgeye gelir gelmez faaliyetlerine başlar. Örgütlediği Türkler sayesinde iyi bir istihbarat ağı oluşturur. Yunan seçimlerine müdahale ederek, pazarlıklarla parlamentoya fazla sayıda Türkün girmesini sağlar. İlan ettiği seferberlik sayesinde çok kısa sürede onbinlerce kişiyi silâh altına alır. Bu arada, ihtiyacı karşılamak için subay okulu açtırır. Fakat son noktayı, kurdurduğu Radalyos Hükümeti ile koyar. Şimdi çalışmaları organize etmek çok daha kolaydır. Plan başarıya ulaşır. İşgal güçleri, bu durum karşısında karadan askeri harekât yapmayı göze alamaz.
Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve yeni bir dönem başlamıştır. Yüzbaşı Fuat Balkan artık memleketinde, Karamürsel’dedir. Fakat Anadolu’nun işgali her şeyi değiştirir. Mücadele tekrar başlar. Batı Trakya’dan gelen davet üzerine Balkan, genelkurmayın da oluru ile bölgeye geçer. Günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Mestanlı’ya bağlı Bektaşlar köyünü kendine askeri üs olarak seçer. Bu arada 25 Mayıs 1920 günü Gümülcine’nin kuzeyinde bulunan Himmetli’de mücadeleyi koordine etmek üzere “Garbi Trakya Müstakil Hükümeti”nin kuruluşuna öncülük eder. Bu arada işbirliği yaptığı Bulgar komitacılarla ve emrindeki akıncılarla Yunan ordusuna sık sık güçlü darbeler indirir. İşgal güçleri büyük bir yılgınlık içindedir...
Fuat Balkan’ın Batı Trakya’daki görevi Lozan Antlaşması ile son bulur. Mareşal Fevzi Çakmak’tan gelen emir üzerine, huzur içinde Ankara’ya geri döner. Tabi deşifre olmuş adamlarının hayatını da garanti altına almak için onları da yanında getirerek…