Bazı Ermeni web sitelerinde yer alan habere göre, Helenik Amerikan Liderlik Konseyi (HALC) ve Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) “Türkiye' nin anti-Amerikan Erdoğan Rejimi”ne karşılık olmak üzere ABD’ li Senatörleri F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye satılmasını engellemeye çağıran” bir kampanya başlatmıştır…
Haberde şöyle denilmektedir:
“Ortak Bildiride, Amerika'nın en gelişmiş savaş uçaklarını Amerikan kuvvetlerine veya bölgesel müttefiklerimiz olan Yunanistan'ı da içeren Kıbrıs, İsrail ve Ermenistan’a karşı yönlendirecek bir ülkeye pervasız satılmasına karşı çıkmak için Yunan Amerikan Liderlik Konseyi (HALC) ve Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) ile bir araya gelmiştir.”
Amerika’da her fırsatta Türkiye aleyhtarlığı yapan Ermeni diasporası şimdi de Zeytin Dalı operasyonu kapsamında bu ülkede boy gösteren Türk düşmanlığını, kalıcı bir algıya dönüştürmek istiyor.
Anadolu’yu işgal arzusu Ege’nin serin sularına gömülen ve bu nedenle Türkiye’ye karşı kuyruk acıları yüz yıldır bir türlü geçmeyen Yunan diasporası ile birlikte şer ittifakı cephesi oluşturan bu zavallılar kampanya başlattıkları olay hakkında asgari düzeyde bile bilgi sahibi değiller.
Gözlerini Türk düşmanlığının kör ettiği bu cahiller, Türkiye’nin 2002 yılından itibaren bu uçakların üretiminde ortak olarak yer aldığından, uçağın motor bloku ve diğer bazı önemli parçalarının Türkiye’de imal/ ihraç edildiğinden haberdar değiller.
Kendi ülkesinin topraklarını ekonomik kriz nedeniyle borçlu olduğu Almanya’ya ipotek ettirmiş olan Yunanistan ile İstanbul’da çocuk bakıcılığı yapan kadınlarının ve yurtdışında yaşayan lobi üyelerinin Erevan’a gönderdiği paralar sayesinde aç karnını doyuran Ermenistan’ın dünyanın gelişmiş yirmi ekonomiye sahip ülkesinden biri olan Türkiye’ye kafa tutması ne anlama geliyor?
At sahibine göre kişner, arkalı köpek de kurda havlar ya, bu saldırılar da o misallerin pratikteki örneğidir...
**** ****
Amerika’da ülkemize karşı kurulan yeni cephenin faal aktörlerinden biri de Washington ‘da “Kürt Enstitüsü”nce düzenlenen “Türkiye’nin Afrin İşgali” adlı panelin ikinci oturumunun başkanı Aram Hamparian’dır. Kendisi Amerika Ermeni Ulusal Komitesi’nden bir isim, yani Ermeni diasporasının yıldız isimlerinden… Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington ziyareti sırasında Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği rezidansı önünde protesto düzenleyerek arbede yaşanmasına sebebiyet veren Taşnak Ermeniler ve PKK/PYD’li Kürtlerden oluşan gruptaki “faal”dan biri… Amerikan Kongresi’nde, yaşanan kavgayla ilgili 15'i cumhurbaşkanlığı koruması, 19 kişi hakkında yargı sürecinin başlaması kararının alınmasındaki etkin kişilerden biridir Aram Hamparian. .
Anlayacağımız, bayram değil, seyran değil Aram Trump eniştesini neden öptü durumu söz konusu...
Şıracının şahidi bozacı hikâyesi…
Şer ittifakı yahut Bermuda üçgeninde dans...
**** ****
Dans pistinde kimler var?
Washington’da YPG lobisini temsil eden Sinem Mohamed var ki daha önce,YPG’nin Avrupa temsilcisi olarak görev yapmıştı. Oradaki devletler ve Ermeni diasporası tarafından el üstünde tutulan bu kişinin Okyanus ötesinden gelmesi Avrupa ile Amerika arasında Kuzey Suriye’ye yönelik tavırda bir ayrışmanın olmaması için alınan bir tedbir ve tohumları yine Avrupa’da atılmaya başlanan Ermeni ve YPG dayanışmasını Washington’a taşımanın da bir işareti olarak kabul ediliyor.
Fransa Devlet Başkanı Macron’u ASALA’nın iki eski avukatının ziyaret etmiş olması da aynı bağlantıların Washington’da da kurulmasına yönelik hummalı çalışmayı kanıtlamaktadır.
Dans pistinde HDP temsilcisi Giran Özcan var.
Hatırlatmak isterim ki temsil ettiği HDP, vatandaşı oldukları Türkiye Cumhuriyeti’nin İstiklal marşını söylemekten imtina ettikleri halde Azerbaycan topraklarının yüzde yirmisini işgal eden Ermenistan’da teröristlerce yöneltilen ülkenin bayrağına sarılarak ciğerleri çıkarcasına Ermenilerin ve PKK’nın marşını söyleyen, terörü siyasi parti adı ile meşrulaştırmak isteyen oluşumdur…
YPG, HDP, PKK, Ermeni diasporası artı Yunan diasporasından müteşekkil olan bu oluşum Amerikan yönetiminin Evanjelistler, Ermeni lobisi ve ona destekçi güçler arasından oluşturduğu Türkiye/ Türklük düşmanlığı yapan yeni cephesinin baş elemanlarıdır.
Böyle bir ortamda Ermeni diasporasından (para, hediye ve sair özel) her türlü hizmet alan, dolayısıyla Amerikan kongresinde onları temsil eden grup boş durur mu?
ABD Kongresi’nin alt komite oturumunda Suriye konusunun ele alındığı, Kuzey Suriye'deki Afrin operasyonu nedeniyle Türkiye’nin çok ağır eleştirildiği oturumda Demokrat Parti Kaliforniya temsilcisi Senatör Ted Lieu, Ermeni Soykırımı'nı tanımanın tam zamanı olduğunun altını çizerek “Suriye'de ABD askerlerine yönelik Türkiye’nin tehdidine cevap olarak, Ermeni soykırımını tanıyan bir yasa tasarısını onaylama çağrısında bulundu.” Oturumu yöneten Ileana Ros-Lehtinen ile Kongre üyesi David Cicilline, “Zeytin Dalı” harekatını, Suriye'nin kuzeyindeki ABD destekli Kürt ve Arap güçlere karşı bir saldırı olarak değerlendirdi…
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Ermenistan'ın AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanlarının çatışmayı barış görüşmeleri yoluyla halletmeyi amaçlayan çabalarına katılma taahhüdünü bir bazı Ermeni web sitelerinde yer alan habere göre ; “ABD Demokrat Parti Kaliforniya temsilcisi Senatör Ted Lieu, Ermeni Soykırımı'nı tanımanın tam zamanıdır diyerek Suriye'de ABD askerlerine yönelik Türkiye’nin tehdidine cevap olarak, Ermeni soykırımını tanıyan bir yasa tasarısını onaylama çağrısında bulundu… ABD Kongre Alt Komite oturumunda Suriye konusu ele alındı… Kuzey Suriye'deki Afrin operasyonu nedeniyle Türkiye ağır bir şekilde eleştirildi. Oturumda konuşan Lieu, “Hepimiz Ermeni soykırımının vuku bulduğunu anlamalıyız, bu tarihi bir gerçek ve bu tasarının onaylanmamasının tek nedeni, Türkiye ile ilişkileri korumak istememizdir. Bu tasarıyı onaylamanın ve Türkiye'ye, ‘Hey bak! Bize karşı bu eylemlere girişeceksen, sana gerçeği anlatacağız ve sevmeyeceğin bir şeyler yapacağız’ demenin tam zamanı’ şeklinde konuştu. Oturumu yöneten Ileana Ros-Lehtinen ile Kongre üyesi David Cicilline da, “Zeytin Dalı” harekatını, Suriye'nin kuzeyindeki ABD destekli Kürt ve Arap güçlere karşı bir saldırı olarak değerlendirdi…” ABD destekli güçler diyerek kastettikleri şey Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atan sınırımızdakı terörist gruplar oluyor…
Amerika’nın demokrasi adı altında sergilediği terörist destekçisi oyunu Kaliforniya Eyalet Senatosu’nda Karabağ ve Ermenistan'la ilgili oturumla devam etmekte…
Senatör Anthony J. Portantino, Kaliforniya, Ermenistan ve Dağlık Karabağ arasındaki ekonomik ve sivil işbirliğine ilişkin konularda Eyalet Yasama Meclisinde bir oturuma başkanlık edecek…
Tarih de manidar, Ermeniler tarafından 26 yıl önce gerçekleşen Hocalı Soykırımının yaşandığı Şubat ayında ve haftasında…
Oysa, Şubat demek Hocalı Soykırımı demektir…
Hocalı Soykırımı demek Ermeni terörünün Batılı devletler tarafından görmezden gelinmesi, dünyanın insanlık imtihanında sınıfta kalması, adaletin iflas etmesi, insanlığın mutasyona uğraması demektir…
Hocalı Soykırımı, aksakallı dedenin gözleri önünde torununa tecavüz edilmesi, oğulun kafatasının soyularak babanın eline tutturulması, küçük bebeklerin, kadınların, kızların en adice yöntemlerle katledilmesi ve tüm bunların yapılma nedeni olarak bu insanların milli ve dini mensubiyetinin gösterilmesidir…
Bu cinayetlerin (Sarkisyan örneğinde olduğu gibi) böbürlenerek kahramanlık gibi dergilere verilen röportajlarda, hatıra olarak yayımlanan kitaplarda okunması (Zori Balayan örneğinde olduğu gibi) insanı insanlık adına utandırıyor…
Utancın belgeli resmidir Hocalı da yaşananlar, Soykırımın tescilli kanıtıdır Hocalı da yapılanlar...
Unutulmamalıdır... Ve insan olan herkesin Hocalı da olanların unutturulmaması için gayret sarfetmesi gerekmektedir…
Duyurun tam 26 yıl önce Şubat ayında yaşanmış bu Soykırımı birbirinize, duyurun hala yapılanlardan insanlık adına utanabilen vicdanlara, duyurun... Çünkü bu duyuru ile karartılmış ocaklar, rencide edilmiş ruhlar, yaşanmış bir Soykırım tekrar tekrar anılacaktır…
Duyurun, tam 26 yıldır ağıt yakan dillere, yol bekleyen gözlere, söndürülen ocakların tütmesi için inim inim inleyen titrek nefeslerin yüzü suyu hürmetine duyurun…
Şubat demek Hocalı Soykırımı, Hocalı Soykırımı demek Ermeni terörü, Ermeni terörü ise PKK/PYD ile aleni aşk yaşayan, Taşnaklarla zina yapan terörist destekçisi Batı’nın gerçek yüzü demektir…
Amerika 28 Şubat’ta Kaliforniya’da ne kadar “adaletli ve demokrat” olduğunu beyan ediyor böylece…
Amerika’daki oturumda konuşulan Karabağ ise Ermenistan işgalindeki Azerbaycan toprağı olduğu Birleşmiş Milletler tarafından tam dört kere alınmış kararla beyan edilmiş topraklardır.
Hukuk tanımaz Amerika’nın Türkiye’den Azerbaycan’dan hak hukuk talep etmesi ne kadar ironik?
Anlaşılan, bu kış bizler açısından Amerika’da bir hayli fırtınalı geçecek.
Perşembenin gelişi Çarşamba’dan belli…
Azerbaycan Diaspora Bakanı Sayın Nazım İbrahimov bu sene Ermeni Diasporası’nın Amerikan senatosunda Türkiye ve Azerbaycan aleyhindeki hamlelerine karşı ortak diaspora faaliyetine ağırlık verilmesinin önemine vurgu yaparak bu doğrultuda ortak çalışmalara öncelik verileceğini ifade etmektedir.
Bir millet iki devlet olarak biz üzerimize düşeni yapacağız.
Ermeni diasporasına gelince, kimin dalını terk ettiği ortada ve neden Yunan’ın dalına tutunarak Zeytin Dalı’na dil uzattığı da aşikar…
Ermeni milli markası olan Kim’den sonra Ermenilerin eteğinden yapışarak Türk düşmanlığı için medet umacakları yeni Kim’ler var, yaşayıp göreceğiz..
Sonuna kadar hakikatlerimiz için de kimselere abanmadan mücadele edeceğiz…
Milli mentalite böyle bir şey işte;
Ermeniler Kim’in dalıyla
Biz Türkler ise Zeytin Dalıyla savaş meydanındayız…
Aramızda bir Kim’lik farkı var…