22 Mayıs 1929: Günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Romanya’ya bağlı Silistre’de Türkler, milli kimliklerini, haklarını ve kültürlerini korumak ve geliştirmek amacıyla Haksöz adlı gazeteyi çıkarmaya başladı.
22 Mayıs 1914: Türk-Yunan mübadelesinde ilk girişim. Yunanistan Başbakanı Venizelos, Yunanistan’daki Türklerle, Türkiye’deki Yunanlıların mübadele edilmesini kabul ettiğini Bab-ı Ali’ye bir mektupla bildirdi. Fakat araya giren Birinci Dünya Savaşı nedeniyle bu girişim sonuçsuz kaldı. İki ülke arasındaki mübadele, ancak Lozan Barış Konferansı’nda 30 Ocak 1923 tarihinde imzalanan “Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” ile hayata geçti.
23 Mayıs 1919: İşgale protesto. İzmir'in İtilaf Devletleri tarafından işgalini protesto için İstanbul’da Sultanahmet Mitingleri yapıldı. Her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı mitingler, Türk Ocağı ve Karakol Cemiyeti tarafından 4 kez düzenlendi. Mitinglerde Mehmet Emin Yurdakul , Halide Edip Adıvar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Rıza Nur, Selim Sırrı Tarcan gibi tanınmış birçok kişi yer aldı.
23 Mayıs 1919: Sofya'dan olumlu adım. Bulgaristan Müslümanları Dini Teşkilatı Yönetmeliği Çar tarafından onaylandı. Aleksandır Stamboliyski liderliğindeki Çiftçi Partisinin iktidarda bulunduğu 1919-23 yılları arasında hem Türk-Bulgar ilişkilerinde hem de Bulgaristan Türklerinin siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel haklarında önemli iyileşmeler yaşandı.
24 Mayıs 1881: Bab-ı Ali'ye nota. İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya ve İtalya'nın İstanbul elçileri, 19 Nisan 1881 tarihinde verdikleri ortak notaya istinaden Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasındaki sınırı yeniden belirleyen anlaşma imzalandı. Anlaşmayla Teselya Yunanistan'a, bırakıldı. Böylece Yunanistan bir kez daha, emperyalist devletlerin desteğiyle savaşmadan toprak sahibi oldu.
24 Mayıs 1904: Bulgaristan’ın Rusçuk ilinde Türklerin milli kimlik, haklarını ve çıkarlarını savunan Uhuvvet adlı gazete yayın hayatına başladı.
24 Mayıs 1992: Kosova'dan bağımsızlık adımı. Kosova Arnavutları ülkenin geleceğiyle ilgili olarak halk oylamasına başvurdu. Seçimlerde ezici çoğunluk, Kosova'nın bağımsızlığından yana oy kullandı. Devlet içinde devlet ilan edilen Kosova’nın ilk Cumhurbaşkanı İbrahim Rugova oldu. Kosova Meclisi, 17 Şubat 2008 Pazar günü yaptığı oturumda da Kosova’nın Sırbistan’dan ayrıldığını ve bağımsız Kosova Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan etti.
25 Mayıs 1920: Batı Trakya'da direniş ve yeni bir hükümet. Batı Trakya’da başlayan Yunan işgali üzerine askeri boyutta olduğu kadar siyasi boyutta da mücadele verilmeye başlandı. Bölgede yaşananları dünya kamuoyuna duyurmak için Gümülcine’ye bağlı bir köy olan Hemetli’de, hükümet kuruldu. Balkanlarda ilk Türk komitacısı Yüzbaşı Fuat Balkan’ın öncülüğünde “Garbi Trakya Müstakil Hükümeti”nde Bulgar temsilciler de yer verildi.
27 Mayıs 1920: Batı Trakya’yı işgalde son nokta. Batı Trakya'yı işgale başlayan Yunan kuvvetleri bölgenin en büyük ili Gümülcine’ye girdi. Atina’nın bundan sonraki asıl hedefi Doğu Trakya özellikle de İstanbul’dur. Fakat Yunanların bu girişimi, macerası da başarısızlıkla sonuçlandı.
27 Mayıs 1999: Birleşmiş Milletler örgütünden ağır suçlama. Birleşmiş Milletler bünyesinde kurulu olan Eski Yugoslavya Üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesi, Yugoslavya Devlet Başkanı Slobadan Miloseviç'i, Kosova'daki vahşetin sorumlusu olmakla ve Arnavutlara karşı soykırım yapmakla suçladı. Birkaç yıl sonra aynı mahkemede Hırvatistan, Bosna ve Kosova'da soykırım işlemek suçuyla yargılanan Miloşeviç, davanın sürdüğü bir dönemde 11 Mart 2006'da hücresinde ölü bulundu.
28 Mayıs 1812: İmzalanan Bükreş Antlaşması’yla Sırbistan’da Osmanlı Devleti’ne karşı gerçekleştirilen isyana karışanlara genel af ilan edildi. Ancak afla, beklenen fayda sağlanamadı ve isyan devam etti.
28 Mayıs 1918: Azerbaycan bağımsızlığını ilan etti. 28 ay bağımsız kalan Türk devleti, 27 Nisan 1920'de Kızıl Ordu’nun ülkede kontrolü ele geçirmesiyle Sovyetler Birliği’nin bir parçası oldu.
28 Mayıs 1919: İstanbul'da tutuklanan İttihat ve Terakki ileri gelenleri, Malta'ya sürgüne gönderildi. Bu ilk kafilede 66 kişi yer alıyordu. Sürgünler 20 Kasım 1920'ye kadar sürdü.
28 Mayıs 1954: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü en çok konuşulan diller arasına Türkçe'yi de aldı.