Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi-Council of Europe Parliamentary Assembly/PACE (AKPM), Türkiye’nin izlemeye alınması konusundaki kritik oylamasını yaptı. Oylamada "Türkiye’nin yeniden denetim sürecine alındı" kararı verildi. Karar 45'e karşı 113 oyla alındı.*
Kararın Süreci
Bilindiği gibi daha önce, AB’nin bünyesindeki Avrupa Parlamentosu’nun, “Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin askıya alınması” yönündeki kararından sonra, AKPM bünyesinde oluşturulan komisyon, Türkiye’nin yeniden “siyasi denetime” tabi tutulmasını önermişti.2* Bugün alınan AKPM kararının dayanağı da, anılan Komisyonun raporu olmuştur.
Komisyon’un düzenlediği enformasyon raporundaki denetim önerisine gerekçe olarak, hukuk devleti ve insan hakları uygulamalarında yaşanan 'gerileme' gösterilmişti. Komisyon tarafından hazırlanan raporda, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL ilan edilmesinin meşru olduğu, buna karşılık hükümetin aldığı önlemlerin Türk Anayasası ve uluslararası hukuk normları ötesine geçecek şekilde yorumlandığı görüşü dile getirilmişti. Raporda Türkiye’nin, Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiremez hale geldiği belirtilerek, yeniden denetim sürecine dahil edilmesini talep etmişti.3*
AKPM’nin Görevleri ve İşlevi
Avrupa Konseyi-Council of Europe (AK), Avrupa çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla 1949'da kurulmuş hükûmetler arası bir kuruluştur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), AK’ne bağlıdır.
47 üyeli AK, Avrupa anakarasının önde gelen insan hakları kuruluşudur. Kuruluşun 47 üyesi olup, bunların 28’i Avrupa Birliği üyesidir. Tüm AK üyeleri insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü korumaya yönelik Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalamıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmenin üye ülkelerdeki uygulamasını denetler. Şahıslar ilgili üye ülkedeki tüm temyiz olanakları tüketildikten sonra insan hakları ihlallerine ilişkin şikâyetlerini kişisel olarak Strasbourg Mahkemesine (AİHM) götürebilir.
Konseyin amaçlarını:
- İnsan hakları, çoğulcu demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini korumak ve güçlendirmek,
- Irkçılık ve yabancı düşmanlığı, uyuşturucu madde, çevre sorunlarına çözüm aramak,
- Avrupa kültürel benliğinin oluşmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak,
- Üye ülkelerin vatandaşlarının daha iyi yaşam koşullarına kavuşmalarını sağlamak,
olarak özetleyebiliriz.
AK, ifade özgürlüğünü ve medya özgürlüğünü, toplanma özgürlüğünü, eşitliği ve azınlıkların korunmasını savunur. AK, çocukların korunması, internet üzerinden nefret söylemleri ve Avrupa’nın en büyük azınlığı olan Roman hakları gibi konularda kampanyalar düzenlemiştir.
Konsey, yolsuzluk ve terörle mücadelede ve buna ilişkin gerekli yargı reformlarının yapılmasında üye ülkelere yardımcı olur. Konseyin Venedik Komisyonu olarak bilinen anayasa konusundaki uzmanları dünyanın dört bir yanındaki ülkelere bu konuda yasal danışmanlık hizmeti sunar. AK, Kadınlara Karşı Şiddeti ve Aile içi Şiddeti Önleme ve bu tür şiddetle Mücadele Sözleşmesi ve Siber Suçlarla Mücadele Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerle, insan haklarını yaygınlaştırmaya çalışır. Bu alanda üye ülkelerin kaydettiği ilerlemeyi izler ve bağımsız uzman izleme kurumlarıyla önerilerde bulunur. AK bu görevleri ile ilgili inceleme ve izlemeyi, bünyesinde bulunan çeşitli grup, komisyon ve komiteler vasıtasıyla yapmaktadır.4* AK’inin organları, Bakanlar Komitesi, AKPM’dur. AKPM'de 5 Siyasi Grup bulunmaktadır. AKPM'de şimdilerde 324 asil, 324 yedek üye vardır. Ülkelere düşen üye sayısı, ülkelerin nüfusu ile orantılı olarak belirlenmektedir.5*
AK ve Türkiye İlişkileri ve AKPM’nin Son Kararı
Türkiye, Ağustos 1949 yılında kurucu üye olarak AK’ne dahil olmuştur. Ülkemizin de taraf olduğu AK sözleşmeleri çerçevesindeki mekanizmaları aşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz:
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS),
- İşkence ve İnsanlık Dışı veya Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Avrupa Sözleşmesi,
- Avrupa Sosyal Şartı.
AKPM'de 1990'lı yıllarda oluşturulan "denetim süreci" üye ülkelerde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) temel değerlerini tesis etmeyi amaçlıyor ve uygulanmasını denetliyor. 1996'da bu sürece dahil edilen Türkiye, yapılan yapısal değişiklikler ve düzenlemeler sonrası ve AB katılım sözleşmesi öncesi 2004'te süreçten çıkarılarak "denetim sonrası izleme sürecine" dahil edilmişti.
AKPM'nin siyasi denetim sürecinde şimdilerde Ermenistan, Azerbaycan, Moldova, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Rusya, Sırbistan ve Ukrayna bulunmaktadır. Ancak AKPM’nun bugün aldığı karar ile Türkiye, 13 yıl sonra yeniden “siyasî denetim” sürecine alınmıştır. AKPM Genel Kurulu'nda "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu oturumda Türkiye'nin 2004'te çıktığı denetim sürecine yeniden alınmasıyla ilgili karar tasarısı oylanmıştı. AKPM'de alınan bu kararla, Türkiye denetim sürecinden çıkartılıp yeniden alınan ilk Avrupa ülkesi oldu. Bu arada sunulan bir önerge üzerine Parlamento, “Asemble , 2018 Nisan oturumunda Türkiye tarafından bu karardaki tavsiyelere yönelik atılan adımları, denetleme sürecini yeniden açmak da dahil değerlendirecektir” kararını aldı.
Ülke ekonomisini olumsuz etkileyebilecek söz konusu karara ilişkin Cengiz Aktar’ın yaptığı değerlendirmede :“Şubat ayındaki oylamada İzleme Komitesi Sekreteryasının talebi ve raporlara rağmen Türkiye KHK kararlarıyla ilgili komisyonun kurulacağını söyledi ve şubattaki acil oylamayı atlattı. Ama bıçak kemiğe dayandı ve Nisan 2017 itibarıyla Türkiye gayri demokratik, Avrupa normlarına Avrupa insan hakları ve demokrasi normlarına aykırı davrandığı gerekçesiyle izlemeye alındı” demektedir.6*
AB bünyesindeki Avrupa Parlamentosu Türkiye rapörtörü Kati Piri attığı tweet’le, “Avrupa Komisyonu temel haklar konusundaki ciddi problemler nedeniyle Türkiye’yi yeniden denetim sürecine aldı. Avrupa Konseyi’nin Türkiye’yi denetime alma konusundaki net kararından sonra şimdi AB’ye katılım görüşmelerinin durdurulmasına bir adım daha yaklaşıldı” ifadesini kullandı.7* Bu tweet de gösteriyor ki, AKPM denetim süreci Türkiye tarafından ciddiye alınmazsa, AB ile müzakereler, önümüzdeki günlerde, ya da kısa dönemde olmasa bile ilerde askıya alınabilir. Bu nedenle, Ankara’nın verdiği tüm siyasî tepkinin ötesinde, Avrupa Konseyi ve AKPM ile rasyonel ve olumlu sonuçlar verecek bir çalışma içine girilmelidir. Buna, Oğuz Demiralp’in de söylediği gibi, “orta yolu bulmak” da diyebiliriz.8*
(*): “Turkey Put on Council of Europe Watchlist Over Rights Record”,Bloomberg,25.04.2017,16:59, https://www.bloomberg.com/news/articles/2017-04-25/turkey-put-on-council-of-europe-watchlist-over-rights-record; “PACE reopens monitoring procedure in respect of Turkey”,PACE,25.04.2017, http://assembly.coe.int/nw/xml/News/News-View-EN.asp?newsid=6603&cat=8
(2*): Ersin Dedekoca,“Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Komisyonu: TÜRKİYE YENİDEN SİYASİ DENETİME TABİ TUTULMALI”,Söyledik.com.,17.12.2016, http://soyledik.com/tr/analiz/2620/avrupa-konseyi-parlamenter-meclisi-komisyonu-turkiye-yeniden-siyasi-denetime-tabi-tutulmali--ersin-dedekoca.html
(3*): ”Turkey: the commitee declassifies an information note”,PACE,14.12.2016, http://assembly.coe.int/nw/xml/News/News-View-EN.asp?newsid=6460&lang=2&cat=3
(4*): “Avrupa Konseyi-İnsan Haklarının Koruyucusu”,AK, https://edoc.coe.int/en/index.php?controller=get-file&freeid=5733
(5*): Organlar ve görevleriyle ilgili olarak bkz. “Avrupa Konseyi-genel bilgi”,TBMM, https://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/akpm/genel_bilgi.htm
(6*): Cengiz Aktar,”Türkiye 13 yıl geriye gitti”,Artı Gerçek,25.04.2017, https://www.artigercek.com/turkiye-13-yil-geriye-gitti
(7*): Kati Piri, tweet, https://twitter.com/intent/follow?screen_name=KatiPiri
(8): Oğuz Demiral,“ Türkiye, devekuşu gibi davranmamalı”,T24,25.04.2017, http://t24.com.tr/yazarlar/oguz-demiralp-x/turkiye-devekusu-gibi-davranmamali,17106