Türkiye'deki referandumdaki anayasa değişikliklerinin Türkiye'nin yönetim sistemini Rusya'daki sisteme yakınlaştırdığını ifade eden Markov, cumhurbaşkanının asıl yetkiye sahip olması ve askerlerin yönetimde etkisinin olmaması gibi hususlarda referandum sonrası Türkiye'nin Putin Rusya’sıyla bazı benzerlikler göstereceğini söyledi.
Markov, Erdoğan yönetiminin yetki bakımından Putin yönetimine benzemeye başladığı iddialarına karşı çıkarak, “hayır, bu kesinlikle böyle değil. Erdoğan, Putin'den daha fazla yetkiye sahip oluyor” dedi. Rusya'da da cumhurbaşkanının çok geniş yetkilere sahip olduğuna değinen Markov, “fakat Putin'in iktidarı, büyük ölçüde, popülerliğinden geliyor. Rusya'da ayrıca, başbakan mevcut ve bu başbakanı parlamentonun onaylaması gerekiyor. Türkiye'deyse, yeni değişikliklerle, cumhurbaşkanı bütün atamaları kendisi gerçekleştirecek”, dedi.
Türk-Rus ilişkileri nasıl etkilenir?
Referandum sonrası Türk-Rus ilişkilerinin nasıl gelişebileceği yönündeki soruya ise Markov, Türkiye'de “anti-Avrupa” tarzı bir yönetim biçiminin ortaya çıktığını, cumhurbaşkanının çok geniş yetkilere sahip olmasına ek olarak idam cezasının da gündeme geldiğini ifade ederek, bunların Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin kötüleşmesine neden olacağı, bunun da Türk-Rus ilişkilerinin gelişmesine kapı açabileceğini söyledi. Öte yandan Türkiye'ye gelmesi söz konusu olan yeni sistemin büyük belirsizlikler yarattığını ifade eden Markov, yeni düzenlemeler sonrasında Türk-Rus ilişkilerinin büyük krizlere sürüklenmesinin de ihtimal dahilinde olduğunu dile getirdi.
Deniz Berktay/ Ukrayna, 17 Nisan, (DHA)