Gözde Kılıç Yaşın Gözde Kılıç Yaşın @GzdKlcYsn

Balkanlarda Espiyonaj Siyaseti

25 Aralık 2019
Balkanlarda Espiyonaj Siyaseti

Rus casus skandalı bir anda Sırbistan’ın gündemine oturdu. 21 Kasım 2019’da, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Sırbistan istihbarat teşkilatının Sırp ordusu üyelerini içeren bir Rus casusluğunu ortaya çıkardığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin toplandığı yönünde açıklama yaptı. 18 Kasım’da ise bir Rus casusun yüzü dijital olarak gizlenmiş başka bir adamdan kırmızı bir çanta alıp, para içeren bir çanta para teslim ettiğine ilişkin bir video YouTube’a yüklenmişti. Video sonunda bu adam aldığı parayı sayıyordu.

Sırp yetkililer, ajanın Rusya’nın Belgrad’daki elçiliğinde askeri ataşe yardımcısı olarak görev yapan Georgy Kleban olduğunu söylediler. Vucic, Rus diplomatın Sırp ordusu subaylarından birine rüşvet verdiği ve bir dizi “komplo teorisi” gerçekleştirdiğinin ortaya çıktığını vurguladıktan sonra “Rusya büyükelçisine sorduğum tek şey vardı – Sadece ona sordum – Neden?” dedi.[1]  Bu arada Rus diplomatın Haziran 2019’a dek Sırbistan’da görevli olduğu anlaşıldı, artık ülkede değil ama nerede olduğu bilgisi de verilmiyor.  Diğer adamın Sırp ordusunun emekli bir üyesi olduğu açıklandı ama ismi verilmedi, hakkında takibat yapılacağı söylenmedi; söz konusu buluşmanın da 24 Aralık 2018’de gerçekleştirildiği bildirildi. Kleban’ın Sırp Silahlı Kuvvetleri üyeleriyle temaslarının fotoğraf, video ve ses kayıtlarına sahip olunduğu; en az “üç komplo odağı”yla 10 kez temas kurduğu da söylendi. Videoyu kimin çektiği ve kimin yayınladığı da açıklanmadı.

Sırbistan-Rusya ilişkileri

Vuciç, 4 Aralık’ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmek üzere Moskova’yı ziyaret edecek. Putin’in casusluk olayını bilmediğine inandığını, Rusya ile süren dostça ve kardeşçe ilişkilerin bundan etkilenmeyeceğini söyledi. Dahası, “Sırbistan NATO’ya girmeyecek. Yüksek sesle ve net söylüyorum. Gerçekleşen her şey tarafsız kalma kararlılığımızı pekiştirdi.” dedi. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise Kremlin’in iddia edilen olaydan haberi olmadığını; Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova da videonun ortaya çıkarılmasının “kışkırtıcı bir eylem” olduğunu söyledi. Haber Batı basınında manşetlere “Vucic Rusya’yı suçladı” şeklinde çıkmışsa da gerçek anlamda bir suçlamadan bahsetmek mümkün değil.  İlişkilerin sıkıntıya girmeyeceği anlaşılıyor. Yoğun temaslar sürecektir. 19 Ekim’de Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev, Belgrad’a ziyaret düzenlemişti.[2] 25 Ekim’de de Rusya, hava savunma S-400 füze sistemini ortak bir tatbikat için Sırbistan’a göndermişti.[3] Casuslar hakkında basın açıklaması yapıldığı gün de Sırbistan İçişleri Bakanı Nebojsa Stefanovic iki güvenlik anlaşması imzalamak üzere Moskova’daydı ve Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolai Patrushev ile de buluştu.

Öte yandan Sırbistan Silahlı Kuvvetleri, Rus teknolojisini, jet avcı uçağı ve tanklarını kullanıyor. Kısa süre önce Rusya’nın Pantsyr kısa menzilli uçaksavar silah sistemini satın aldı. Ayrıca Sırbistan Rus petrol ve doğal gazına da bağımlı ve en büyük yerel petrol şirketi Naftna Industrija Srbije’nin çoğunluk hissesi Rus Gazprom’a ait. Sırbistan, Kırım nedeniyle Rusya’ya dönük yaptırım kararlarına da uymamıştı. Tarihten gelen sarsılmaz yakınlık da gücünü koruyor. Yani Sırbistan-Rusya ilişkileri her zamanki gibi çok sıcak.

Balkanlarda espiyonaj

Vuciç’in Rus meselesinin tek olmadığı, Avusturya, Almanya ve Bulgaristan da dâhil olmak üzere pek çok ülkeden sert istihbarat faaliyetlerinin hedefinde olduklarını belirtmesi ise kesinlikle not edilecek bir açıklamaydı. Sırp istihbaratından yetkili bir isim Relja Eljski’nin verdiği demeçte “Bu olay gerçek ve bunun Belgrad sokaklarında ve dünyadaki diğer şehirlerde ne sıklıkta yaşanacağına şaşıracaksınız” demesi yeni skandal açıklamalara işaret ediyor olabilir. Zira ABD, İngiltere, Fransa gibi diğer ülkelerin yanı sıra “bölgesel aktörlerin” Sırbistan’da yıkıcı istihbarat operasyonları düzenlediğini de sözlerine eklemişti. İki açıklama birbirini tamamlıyor görünüyor.

Balkanlar, casusluk faaliyetlerine yabancı değil. Hatta her yerde olduğundan daha yoğun, daha kolay, daha alışıldık ve hatta kanıksanmış olduğunu söyleyebiliriz. Abartılı görünen iddiaya göre Balkanlarda her yüz kişiden dördü Rusya’ya çalışır. Bölge devletlerinin birbiri içine dağılmış ajanları ve yukarıdaki iki açıklamada sıralanan devletlerin ajanları da hesaba katılmalı. Muhtemelen casusların bir kısmı ikili, üçlü çalışıyordur. Bu kadar çok afişe olmasını ise herhalde ajan, istihbaratçı ya da casusların acemi olanlarının Balkanlara gönderiliyor olmasına bağlamak doğru olmaz. Casusluk faaliyetlerinin önemsiz bir kısmının bilinir kılınması, bir nevi güç veya varlık gösterisi olabilir. Aynı zamanda bu faaliyetlerin siyaset yapma, olayların yönünü değiştirme niyetiyle açığa çıkarıldığını iddia etmek daha makul görünüyor. Çünkü genelde, en azından başka coğrafyalarda bu tür yakalamalar basına yansıtmadan çözülür. Basına yansıtılan her bir olay muhtemelen siyasetin parçasıdır.

Sadece son döneme baktığımızda, basına yansıyan kısmıyla bile Bakanlarda ciddi bir espiyonaj trafiği görülüyor. Bulgaristan soruşturma başlattığında Rusya casuslukla suçlanan diplomatını 28 Ekim 2019’da çekmişti.[4]  Bulgaristan, 10 Eylül’de de potansiyel casusluk gerekçesiyle Rus Hareketi Başkanı Nickolay Malinov hakkında soruşturma başlatmıştı. Öte yandan 2017’de de Sırbistan’a karşı casusluk yapıldığı kanıtlandığı için Sırbistan büyükelçilik personeli Makedonya’dan geri çağrılmıştı.[5] Makedonya istihbarat teşkilatından sızan bir belge de Rus casusları ve diplomatların ülkeyi Batı’dan izole etmek ve–Yunanistan’la- uyuşmazlığı kışkırtmak için yaklaşık on yıl süren bir çaba sarf ettiklerini iddia ediyordu.[6] Bir yıl önce de 6 Temmuz 2018’de yine Rus diplomatlar casusluk faaliyetleri gerekçesiyle Yunanistan tarafından sınır dışı edilmişti. En ciddi görülen ise Rusya’nın Karadağ’da başarısız bir darbeye destek vermekle suçlanmasıydı. Karadağ Başbakanı Milo Cukanoviç’e suikast düzenleme girişiminden tutuklananlardan, direktifi doğrudan Moskova’dan aldıklarını, kendilerine 50 otomatik silah ve aralarında görüşme yapabilmek için dinlenemeyen şifreli telefonlar temin edildiğini anlatan bir itirafçı olmuştu. Bunlar bir tarafa Balkanlarda birkaç ülkede zaten Rusya ile bağlantılı “Kozak Ordusu” denilen 26 ayrı paramiliter yapı da var.[7] Tüm bunları mümkün kılan ise Rusya’nın bölgeyle tarihten gelen ve Ortodoksluk inancının zemin oluşturduğu bağdır. Kiliselerin rolü unutulamaz. Dahası kiliselerin rolü casusluk bağlantısında da unutulamaz.

Rusya yakalandı mı?

Casusluk faaliyetlerinin bu kadar sık açığa çıkması meselesine dönersek Rusya, Sırbistan’da yakalandı mı yani? Rusya’nın Sırbistan’da varlığını ispatlamaya ihtiyacı yok, bu konuda zaten hiçbir şüphe yok. Video yayınlandığı için Sırbistan doğrulamak zorunda kalmış olabilir mi? Zira Vucic, görüntülerin zaten Sırp istihbaratının elinde olduğunu söylemişti. Yani istihbaratın yeni bir keşfi değil, yayınlanan görüntüyü doğrulaması söz konusu. Bir ihtimal, daha ciddi bir skandalın perdelenmek istemesidir. Nitekim silah kaçakçılığıyla ilgili bir dosyanın varlığı hakkında söylentiler var. Sonuçta ortaya çıkan casusluk faaliyeti, muazzam sırlar içermiyor. Bu yüzden bir perde görevi gördüğü söylenebilir.

Bu arada Balkanlar’daki Soros faaliyetlerini hatırlatmamak eksiklik olur. Casusluk ifşaları, normalde yine gizli kalması daha mantıklı olan Soros faaliyetlerinin çok açık bir şekilde sergilenmesine aynı açıklıkla cevap verme yöntemi olabilir mi? Zira bölge siyasetçilerinin Soros’la çekilmiş fotoğrafları basınla paylaşılıyordu ve bu seçim kampanyasının parçası dahi olabiliyordu. (Açık şekilde yapılan müdahale işe de yarıyordu. Öyle ya, bölge ülkelerinden kimse hükümetine biz sana mı oy verdik, Soros’a mı; bizi sen mi yöneteceksin Soros mu dememişti.) Ya da belki Soros’un New York Times için yazdığı makalede (In the Balkans, a Chance to Stabilize Europe), Balkanlara ilgisinin nedenini Rusya, Çin ve Türkiye’yi bölgeden uzaklaştırmak olduğunu belirtme açıklığı göstermesidir[8] sebep. Belki de Yunanistan Savunma Bakanı’nın Makedonya-Yunanistan isim görüşmelerinin arkasındaki ismin Soros olduğunu, Soros’un Yunan Dışişleri Bakanı’na, Atina Kilisesine ve anlaşmayı olumlu yansıtmaları için medyaya para ödediğini meclis kürsüsünde söylemesine[9] rağmen beklenen tepkinin oluşmaması etkilidir. Eğer böyleyse Rus ajanların ifşası, Soros’un gövde gösterisine aynı üslupla verilen bir cevap olabilir: Buradayım ve burada kalıcıyım!

Peki, bölge halkları bu tenis maçını nasıl yorumluyor? İstihbarat örgütleri ya da uluslararası bir spekülatör devlet ve hükümetleri yönlendirmeyi bu denli açık şekilde yaptığında bir kanıksama hali doğuyor galiba. Uzun yıllara yayılmış istikrarsızlık, umutsuzluk ve fakirliğin etkisi olsa da tam bağımsız ve egemen devlet istencini asıl unutturanın devlet-vatandaşlık bağını zayıflatan hamleler olduğu belirlemesini yapabiliriz.

Ana konuya dönersek Rusya’nın yakalandığına inanmak zor. Ama Rusya ile AB hedefleri arasında seçim yapmaya zorlanan Sırbistan açısından bu skandal, kısmi olarak Sırbistan’ı rahatlatabilir. Sırbistan, AB yolunda ilerlemek istiyor ama Rusya ile bağlarını da koparmak istemiyor. Rusya da Batı’dan kopmuş uydu bir Sırbistan yerine Avrupa’ya kapı olacak bir Sırbistan’ı tercih ediyor.

İlgili görüntülerin bir başka istihbarat servisi tarafından sunulmuş olması da casusluk faaliyetini kabul etmeyi zorunlu kılmış olabilir. Her koşulda Rus casusun faaliyetinin Rusya’nın bilgisi dâhilinde açıklandığına inanabiliriz.

Sırbistan için anlamı

Skandaldan önceki siyasi gelişmelere de bakalım. Kosova’da Arnavutluk’la birleşme taraftarı Vetevendosia lideri Arnavut milliyetçisi Albin Kurti, 6 Ekim 2019 erken seçimiyle Başbakanlık görevini üstlendi.  Albin Kurti’nin makam odasına Kosova bayrağı asmayı reddetmesi ve Arnavutluk bayrağı asması, tebrik için gelen Birleşik Krallık Büyükelçisi ile bu bayrağın önünde fotoğraf vermesi,[10] Sırbistan’ın büyük tepkisini çekti. Sonradan ziyarete giden diğer diplomatlar makam odasında fotoğraf çektirmeyi reddetti[11] ama Kurti’ye Sırbistan’ın beklediği türden bir baskı da gelmedi.  Her ne kadar Arnavutluk Başbakanı Edi Rama istekli görünmese de Albin Kurti’nin referanduma gidilirse Arnavutlukla birleşmenin uluslararası hukuk sınırları içinde kalacağı iddiası artık Kosova’da iktidara taşınmış durumda. Kırım meselesi de malum, olan olduğuyla kalıyor. Bu iki olayın Sırbistan’da AB ile yakınlaşma gerektiği kaygısı oluşturduğunu söyleyebiliriz.

İkinci önemli gelişme Kuzey Makedonya’nın anlaşmayı imzalamış, gereken koşullarda yürürlüğe koymuş ve ismini de değiştirmiş olmasına rağmen AB kapısından bir kez daha dönmek zorunda kalmasıdır. Bu olay, Sırbistan için de Batı ile ilişkilerini gözden geçirme, bağların sağlamlığını kontrol etme gerekliliği anlamına gelir. Yine AB genişlemesinin duraklamasının bir sonucu olarak Sırbistan “Küçük Schengen” projesi ortaya atmıştı.[12] Bu, Batı Balkan ülkelerinin her biri tam üyeliğe ulaşılıncaya kadar AB ile işbirliği yapacak olan ekonomik birlik modeli önerisiydi. İlki 12 Ekim’de Novi Sad’da ikincisi 10 Kasım 2019’da Ohri’de yapılan toplantı ile Sırbistan Cumhurbaşkanı ile Arnavutluk ve Kuzey Makedonya Başbakanları, iki yıl içinde insan, mal, hizmet ve paranın dolaşımını kolaylaştırma konusunda uzlaştılar. Yeni birliğin adı da “Balkan Schengeni” oldu. Altı üyenin katılımı sağlanırsa 20 milyon kişilik ekonomik ve ticaret bölgesi yaratılabilir. İkinci toplantıya AB temsilcilerinin de katılması, bunun AB himayesinde yapılan bir çalışma olduğunu ortaya koydu. Karadağ bu modele sıcak bakıyor ancak Kosova Arnavutluk’un katılmasını dahi kabul edilemez buluyor. Modelin mimarı Vucic görünüyor. Ancak o kadar çok eleştirildi ki samimiyetini ispatlaması da gerekti.

Dolayısıyla Rus casusun ifşa edilmesi, Sırbistan açısından Kosova’nın yeni milliyetçi lideri karşısında zemin kaybetmemek ve AB perspektifini korumak adına AB’ye bağlılığını ve Balkan Schengeni’ndeki samimiyetini ispatlama vesilesi de olmuştur. Üstelik bu, Rusya’yı kaybetmeden ve hatta NATO üyeliğini reddettiğini tekrar söyleme fırsatı bularak yapılmıştır. Bunlara “Rusya’sız Balkanlar” algısı yaratma siyasetini de bir kazanım olarak ekleyebiliriz. Bunun anlamı, gerçekte bölgeden uzaklaştırılması imkânsız olan Rusya’yı Balkanlar’da görmek istemeyen güçlerin isteğine uyuluyormuş görünümü yaratmaktır. Bu algının/görünümün Rusya açısından anlamını ya da nasıl değerlendirileceğini ise en erken 2020’de görebiliriz.

 

Bu makale ilk olarak Diplomatic Observer dergisinin Aralık 2019 (142.) sayısında Politics of Espionage in the Balkans başlığıyla yayınlanmıştır.

[1] Serbian president accuses Russia of spy plot involving army, The Guardian, 21 Nov 2019; Serbia’s president Aleksandar Vucic confirms Russian spy operation after bribe video, Deutche Welle, 21 Nov 2019; Serbia Documented Russian Espionage Effort, President says, Balkan Insight, 21 Nov 2019; Serbia probes video purportedly showing Russian spy handing cash to Serbian agent, Reuters, 20 Nov 2019; Serbian Security Agency Confirms Man In ‘Payoff’ Video Is Russian Intelligence Officer, Radio Free Europe, 20 Nov 2019

[2] Russia, Serbia show strong relations with Medvedev’s visit, Balkan Insight ,19 Oct 2019

[3] Russia sends state-of-the-art air defense system to Serbia, Deutche Welle, 25 Oct 2019

[4] Russia Pulls Diplomat Suspected of Spying in Bulgaria, Deutche Welle, 28 Oct 2019

[5] Vuçiç: Casusluk Nedeniyle Üsküp’ten Personelimizi Geri Çağırdık, 21 Ağustos 2017, http://m.kosovahaber.net/?page=2,9,41350

[6] Russia actively stoking discord in Macedonia since 2008, intel files say, The Guardian, 4 Jun 2017

[7] Detaylar için bkz. Gözde Kılıç Yaşın, Balkanlarda Jeopolitik Kavga, Diplomatik Gözlem, Ağustos 2018

[8] Gözde Kılıç Yaşın, Balkanlarda Jeopolitik Kavga, http://soyledik.com/tr/makale/7513/balkanlarda-jeopolitik-kavga–gozde-kilic-yasin.html, 1 Eylül 2018

[9] Gözde Kılıç Yaşın, ABD’nin Yunanistan’a Yatırımlarının Validasyonu: Kuzey Makedonya Cumhuriyeti, http://soyledik.com/tr/makale/7775/abdnin-yunanistana-yatirimlarinin-validasyonu-kuzey-makedonya-cumhuriyeti–gozde-kilic-yasin.html, 25 Ocak 2019;  Gözde Kılıç Yaşın, Yunanistan’da Makedonya Krizi, Soros Sürprizi, http://soyledik.com/tr/makale/7634/yunanistanda-makedonya-krizi-soros-surprizi–gozde-kilic-yasin.html, 8 Kasım 2018

[10] First Flag: Kosovo’s Would-Be PM Takes Serbian Heat For Favoring Albanian Banner, Radio Free Europe, 17 Oct 2019

[11] Ambassadors refused to take a photo with Kurti in front of Albanian flag, B92, 9 Oct 2019

[12] In case of EU accession failure, Serbia has a “plan B”, B92, 31 Oct 2019

 

Yorumlar