ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs’ten sonra Golan Tepeleri'ndeki "İsrail egemenliğini" tanıyan kararnameyi imzaladı ve ardından İsrail, Gazze kent merkezini vurmaya başladı. ABD tarafından önce Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilmesi, şimdi de Golan Tepeleri’nin egemenliği kararı ile Ortadoğu'nun göbeğine resmen bir ateş topu bırakılmıştır. Suriye’deki kriz, İran, Hizbullah ve Filistinli örgütler bahane edilerek atılan adımlarla Ortadoğu’da gerilim azaltılmak yerine yeniden artırılmıştır.
Peki, Golan Tepelerini önemli kılan nedir?
1- Sahip olduğu jeopolitik konumu… İsrail ile Suriye arasında yaklaşık 1800 km²'lik alana sahip bölge Şam'a 60 km. mesafededir. Golan Tepeleri İsrail için stratejik öneme sahiptir. Suriye, İsrail, Ürdün ve Lübnan arasında konumu ülkelerin güvenliğini etkileme bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Bu bölgeyi kontrol eden hangi ülke olursa olsun önemli bir stratejik üstünlüğe sahip olacaktır.
2- İsrail, su ihtiyacının önemli bir kısmını su kaynakları bakımından zengin Golan’dan karşılamaktadır. Su dışında petrol rezervleri bakımından da zengin olan bu bölgeden İsrail’in çıkması pek mümkün görünmemektedir. Bölgede olası bir Suriye üstünlüğü durumunda İsrail, su kaynağı sıkıntısı yaşayacağını düşünmektedir.
İsrail'in Golan Tepelerini işgali yasal değildir...
İsrail'in Golan'a yönelik işgalinin yasal olmadığı BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen üç önemli kararla sabittir. BM Karar 242 (1967), BM Karar 338 (1973), BM Karar 497 (1981). Ancak şimdi ABD, bu kararı çiğniyor…
Nüfusunun yarısını Suriyeli Dürziler diğer yarısını da Yahudi yerleşimcilerin oluşturduğu Golan Tepelerini, hem sınırlarını genişletmek hem de Suriye'ye karşı tampon bir bölge oluşturmak amacıyla 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda işgal eden İsrail, 1981 yılında resmen ilhak etmiştir. Böylece bu bölge günümüze kadar iki devlet arasında önemli bir sorun olmaya devam etmektedir.
Trump’ın kararnameyi imzalamasından önce de damadı Jared Kushner’in “Yüzyılın Anlaşması” olarak adlandırılan plan çerçevesinde İsrail-Filistin sorununu çözme yönünde bir takım ziyaretleri oldu. Aslında bu plan sorun çözmekten çok İsrail’in işgalini meşrulaştırdığı gibi gerginliği de artırmıştır. Dolayısıyla aldığı kararlar çerçevesinde ABD (Evangelistler), inançları ve çıkarları gereği tüm yolların birleştiği Ortadoğu'dan kolay kolayda çıkmayacaktır. Son kararda da görüldüğü üzere Büyük Ortadoğu Projesi içinde Büyük İsrail'i gerçekleştirme adına taşlar yerine oturmaya başlamıştır. Bu karara karşı uluslararası kamuoyundan tepkiler gelse de ABD ve İsrail’in hedefleri doğrultusunda dikkate aldığı söylenemez.
Netenyahu’ya jest…
İsrail’de 9 Nisan’da yapılacak seçim öncesi, radikal Yahudilerin oyunu almak için her yolu deneyen rüşvet ve yolsuzluğa adı karışan Başbakan Benjamin Netenyahu’nun imajı için de önem taşıyan bir karar olmuştur.
Kurulduğu günden bu yana her türlü güvenliğini sağlamaya çalışan İsrail’in bugün de aynı amaç doğrultusunda hareket ettiği görülmektedir. Aksi takdirde ya Suriye’ye bağımlı olacak ya da yeniden tüm Arap dünyasından ayrı bir yapılanmaya gidecektir. Nitekim İsrail ikincisini tercih etmektedir.