11 Aralık 2018 tarihinde Azerbaycan’ı ziyaret eden İran Sınır Muhafızları Komutanı Kasım Rezai’nin ardından 14 Aralık’ta, İran İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi de bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştirdi ve Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le bir araya geldi. Her iki görüşmenin içeriğine ilişkin iyi niyet açıklamaları dışında kamuoyuna ciddi bir bilgi verilmemiş olsa da İran güvenlik birimlerinden üst düzey isimlerinin Azerbaycan’ı art arda ziyaret etmiş olması, İran’ın önümüzdeki süreçte Azerbaycan’la kurmak istediği ilişki açısından büyük önem taşımaktadır.
İranlı yetkililerinin kuzey komşusu Azerbaycan’ı ziyaretinin en önemli sebebi, İran’a yönelik giderek artan yaptırımlar karşısında Azerbaycan’ın tutumunu görmek ve bu ülkeyle iş birliği yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi edinmektir. İran’ın öncelikli hedefi, çevresinde ABD’nin yaptırımlarına katılmayarak tarafsız kalan ve/veya İran’la ekonomik iş birliğini sürdürmeye devam eden ülke sayısını artırmaktır. İkincisi ise eğer söz konusu ülkeler, İran’la ticari ilişkilerini yaptırımlara rağmen sürdürürlerse bu ülkelere veya bu ülkeler üzerinden legal veya illegal yollardan üçüncü ülkelere petrol ihracatı yapabilmektir.
ABD’nin İran’a karşı petrol ambargosu 5 Kasım 2018’de resmen başlamış ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 ülkeye geçici muafiyet verilmiştir. ABD, petrol ambargosuyla 2019 Mayıs’ına kadar İran’ın yasal petrol ihracatını sıfıra indirmeyi amaçlamaktadır. Diğer taraftan İran, ambargoları delecek legal veya illegal yollar aramaktadır. Şimdiye kadar, yaptırımlara rağmen Irak’taki bazı örgütler üzerinden petrol ticaretini yürüten İran’ın, Rusya’yla da petrol ihracatı konusunda belirli düzeyde gizli bir iş birliği içerisinde olduğu belirtilmektedir. Bu iddiaya göre İran ham petrolü Rusya’ya taşınmakta ve Rusya üzerinden de Rus petrolü olarak dış pazarlara ihraç etmektedir.
İran petrolü Rusya’ya Hazar Denizi üzerinden taşınmaktadır. Şayet İran, Rusya ve Irak’taki bazı gruplarla kurduğu ilişkinin benzerini Azerbaycan’la da kurabilirse, Rusya’ya gidecek olan petrolün güzergâhını çeşitlendirebileceği gibi Azerbaycan üzerinden petrol satışı da yapabilecektir. Ayrıca Azerbaycan’ın İran’la böyle bir iş birliğine gitmesi, İran’ın Rusya’ya olan bağımlılığı da azalacaktır.
Ancak ABD’yle yakın ilişkileri olan ve bunu bozmaya da niyeti bulunmayan Azerbaycan, İran’ın bu yönde bir teklifine sıcak bakmayacaktır. Dağlık Karabağ konusunda Ermenistan’la yeni bir müzakere sürecine girecek olan Azerbaycan için ABD’nin pozisyonu büyük önem taşımaktadır. Diğer bir değişle Dağlık Karabağ konusunda Azerbaycan, İran’dan çok ABD’nin desteğine ihtiyaç duymaktadır. Dahası İran’la yakın ilişki kurarak ABD’nin yaptırımlarına ve siyasi tepkisine maruz kalmaktan da kaçınacaktır.
Bunun yanı sıra enerji sektöründe İran’ın Azerbaycan’a rakip olması nedeniyle İran’ın petrol ve doğal gaz pazarında etkisinin azalması, söz konusu pazarlarda Azerbaycan’a olan ihtiyacı artıracaktır. Bu sebeple Azerbaycan, İran’ın petrol piyasalarındaki konumunu koruması için çaba harcamayacaktır.
Sonuç olarak Azerbaycan’ın İran’a yönelik pozisyonu bellidir. Azerbaycan, İran’la olan ilişkilerini uluslararası konjonktüre göre şekillendirecek ve bu ülkeyle temaslarını ABD veya Batı’nın İran’a yönelik politikalarıyla paralel bir şekilde sürdürmeye çalışacaktır. Bu nedenle Azerbaycan, İran’a karşı kurulan cepheye dâhil olmasa da İran’la yakın bir ilişki kurmaktan da kaçınacaktır.
Bu makale ilk olarak İRAM-İran Araştırmaları Merkezi'nde yayınlanmıştır.