Demokratların kurmaya çalıştığı koalisyon (siyahlar, Hispanikler, eğitimli şehirli beyazlar, gençler), başka şeylerin yanında, a) daha fazla sayıda kompleks parçadan oluştuğu için, b) daha yeni, daha acemi sandığa gitme alışkanlığı daha sorunlu bazı unsurlardan oluştuğundan başarılı olamamış olabilir. Bu koalisyonun başarısı ileride daha büyük sayısal üstünlük sağladıktan sonra daha garanti
hale gelebilir ama şu anda sayısal üstünlüğü sınırlı ve sandığa onları taşımak için heyecan verici bir lidere ihtiyaç var. Hillary Clinton bu lider değildi. Clinton, hem nispeten daha durgun tarzı ve söylemiyle, hem de hakkında haklı ya da haksız oluşan “sahtekar” olduğuna dair imajla ve özellikle mevcut atmosferde “sistemin adamı” olması nedeniyle bu koalisyonu tam harekete geçiremedi. Ayrıca çok önemli delege deposu olan Orta Batı eyaletlerinin ekonomik yapısı nedeniyle Trump’ın öylem ve vaatleri için çok uygun av alanları olduğu gerçeği çok geç fark edildi.
Bu demokratik koalisyonun bir dezavantajı da New York ve Kaliforniya'da boşa harcanan çok oyu olması. Kritik, ortada ya da (ortaya gelen) eyaletlerde üstünlüğü kesin değil. O nedenle bu seçimdekinden bile daha fazla farkla oy yarışını kazansa dahi seçimi kaybetmesi teorik olarak pekala mümkün. Ronald Brownstein seçimden önce Demokratlar Sunbelt'de üstünlük kurmadan Rustbelt'i elleriden kaçırabilirler gibi bir şey yazmıştı ve nitekim öyle oldu. Cumhuriyetçiler Trump’dan sonra da çalışan sınıflara çekici gelebilecek adaylar çıkarabilirler mi bilinmez ama bunu becerebilirlerse yarışa her zaman ortak olurar yoksa aslında önemli bir demografik dezavantajları var: Büyük ölçüde dayandıklrı beyazların nüfus içindeki oranları her seçimde ortalama 2 puan azalıyor.
********
Trump kendisine oy verenleri, 1) onları unutarak, 2) sorunlarına pratik-mantıklı çözümler üretemeyerek 3) mevcut düzenin engellemelerini aşamayarak hayalkırıklığına mı uğratacak 4) yoksa az veya çok mutlu edebilecek mi? Trump’ın geçmişinde ve karakterinde ona oy veren kesimlerin hayatını bildiğine ve sorunlarını “hissettebileceğine” dair fazla bir işaret yok. Ama tarihte böyle ağzında gümüş kaşıkla doğup kendinden epey farklı sınıfların ve kesimlerin şampiyonluğunu başarılı şekilde yapabilmiş liderler yok değildir.
Ama kurulu sistemin aktörleri Trump’ın etrafını adamları, kaynakları ve fikirleriyle sardıklarında Trump yine de kendine oy veren kesimleri hatırlamakta ısrar edebilecek mi? Özellikle de sistem ona direk değilse bile dolaylı yollardan, evcilleşmemesinin alternatifinin boynuna takılabilecek soruşturmalar ve hatta görevden alma olabileceğini hissettirirse bile mi?
********
Trump bilinen tüm o aşırı pozisyonlarına rağmen aslında bazı konularda da şaşırtıcı derecede merkezci (centrist) olabilir. Büyük altyapı harcamaları yapma, Obama sağlık reformunun bazı önemli unsurlarını koruma, sosyal güvenlik sistemini partisindeki birçok kişiden farklı olarak fazla kurcalamadan koruma gibi. Ayrıca bakalım deregülasyon ve vergi indirimleri gibi partisinin temel ekonomik yaklaşımları konusunda Cumhuriyetçilerden ne kadar ayrılacak?
*******
Trump ilk personel seçimleriyle partinin alışılmış kesimleriyle kendisine dışarıdan destek veren alternatif sağ arasında “hak geçirmedi”: Kağıt üzerinde en önemli görevlerden biri olan Beyaz Saray genel sekreterliği görevine yıldızının pek barışmadığı Paul Ryan ile çok yakın olan “parti müdürü” Reince Priebus’u atarken bu atamayı Stephen K. Bannon’u “baş danışman” yaparak dengeledi. Bu ikisi direk Trump’a bağlı olacak. Ama yine de Priebus’un görevinin daha alışılmış bir pozisyon olması ve altında geniş bir personel olacağı için daha ağır basma ihtimali olduğu söylenebilir.
**************
Obama döneminde önde gelen bakan ve danışmanlar arasında kaçınılmaz olarak hem de bazen içerik açısından önemli anlaşmazlıklar yaşanmasına rağmen bunlar neredeyse hiç “kan akan” keskin çatışmalara dönüşmedi. “No drama Obama” ekibi içinde önemli bir uyum ve sıcaklık yarattı. Sonradan anılarını yazan bazı bakanlar Obama’nın çevresindeki küçük danışman grubunu bazen sertçe eleştirdiler ama birbirlerinin yüzüne bakamayacak durumda değiller. Trump dönemindeyse yönetim içindeki rekabet, çatışma, köşe kapmaca, belaltı vuruşların çok daha yoğun ve sancılı olacağı tahmini kolaylıkla yapılabilir. Bunların yanında Trump’ın kendi karakteri, geçmişi, tarzı, üzerindeki medya ilgisi, memnuniyetsiz grupların yapacağı sızmalar da düşünüldüğünde bu dönemin Obamanınkinin tam tersine skandallar açısından da bereketli olması muhtemeldir. Kendi partisinin Kongre’deki unsurları bile partiyi tamamen Trump’a kaybetmemek için onu kendilerine daha bağımlı hale getirecek bazı adımların içinde olabilirler, özellikle de yeni Başkan yönetim ve partiye çok büyük değişiklikler getirmek isterse.
Şöyle bitirelim: Trump’ın başarılı ya da başarısız olma ihtimali hakkında şimdiden büyük tahminler yapmak riskli ve aslında gereksizdir ama eğer vaat ettiği değişimin bir kısmını bile gerçekleştirmekte kararlıysa o halde önümüzde büyük ihtimalle epey olaylı bir dört yıl var demektir. Emniyet kemerinizi bağlamayı unutmayın.