PKK terör örgütü Sincar’dan çekildi mi yoksa bir kurgu mu? Bölge, Türkiye ile Irak için güvenlik ve istikrar açısından önem taşıyor. Bu açıdan bakıldığında terör örgütüne yönelik müdahale anlaşılır durumda.
Sincar neden önemli?
Sincar (Şengal), Irak-Suriye sınırına 40 kilometre mesafede, Musul’un 130 km batısında, Nusaybin’in 80-90 kilometre güneyinde yer alıyor. Bölgenin önemli bir özelliği, Türkiye’nin güney sınırı ile Erbil’e eşit mesafede ve Irak ile Suriye sınırında yer alması.
Bölgenin tek dağlık alanı olan Sincar, PKK’nın ikinci Kandil’i olarak nitelendiriliyor. Bu bölge PKK için bazı avantajlar yaratıyor. PKK buradan Irak ve Suriye’nin kuzeyini kontrol edebildiği gibi hem Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (Barzani) sınırlarına girmemiş oluyor hem de Şengal Dağlarının kendileri için korunaklı olması avantajını kullanıyor.
PKK Sincar’dan çekildi mi?
Ortada bir kurgu söz konusu. PKK’nın çekilmiş olma ihtimali çok düşük. Silahlı kanadı Şengal Savunma Birliği (YPŞ) hala orada. Eğer çekildiyse nereye gitti? Bu soruya ancak “Ya isim değiştirdi (YPŞ diye) ya da halkın arasına karıştı” cevap olarak verilebilir. Bir başka hususu da unutmamak gerekiyor; buradan çekilen PKK terör örgütü Türkiye’ye karşı başka bir yerde de kullanılabilir. Türkiye bu konuda dikkatli olmalı.
İran’ın Sincar üzerinde etkisi var mı?
Kuşkusuz İran’ın Irak’ta etkinliği tartışılamaz. İran'ın Akdeniz'e ulaşma yolunda Irak ve Suriye arasında Sincar önemli bir noktadır ve kontrolünü ele geçirmek istemektedir. Ancak İran bu politikasını, Kerkük’ün merkezi hükümetin kontrolüne girmesiyle askıya almış durumda.
Haşdi Şabi Komutanı Kenan Tuzlu, PKK militanlarının Sincar'dan çekildiğini yerine Haşdi Şabi ve Irak Ordusu’nun yerleştiğini ifade etti. Belki doğrudur, ancak Haşdi Şabi sembolik olarak varlık göstermiş olabilir. Çünkü Başbakan Haydar el-İbadi tarafından faaliyetleri sınırlandırılmış, eskisi kadar aktif durumda değiller.
Türkiye’nin operasyonu…
Türkiye’nin Kandil’e yönelik operasyonları uluslararası alanda sorun olmazken, Sincar’a yönelik saldırısı yeni operasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, Türkiye uluslararası hukuk normlarına uymakla birlikte aynı zamanda da o ülkedeki meşru olan güçlerle işbirliği yapmak durumundadır.
Eğer 2014 yılında operasyon yapılmış olsaydı daha başarılı olunabilirdi. Çünkü merkezi hükümet zayıf, ordu dağılmış ve kaos ortamı söz konusuydu. Ancak şimdi merkezi hükümet var ve dengeler değişti.
Aklımıza şöyle bir soru gelebilir, bu operasyon Irak ile Türkiye’yi karşı karşıya getirir mi?
Doğrudan bir çatışma olacağını düşünmemekle birlikte, konu ile ilgili olarak Türkiye’nin Irak yönetimi ile görüşmeler yaptığı açıklandı. Bu doğru bir adımdır. Aksi bir durum Türkmenleri ve Kerkük’ü de tehlikeye atabilir. En önemlisi doğrudan Türkiye’nin bölgedeki çıkarları hedef alınabilir…