Avusturya sitesi Krone'un haberine göre Avusturyalı aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) lideri Heinz-Christian Strache, Facebook hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan destekçisi Avusturyalı Türklerin ülkeyi terk etmesini talep eden bir açık mektup yayınladı. 2016 yılındaki seçimde cumhurbaşkanı adayı olarak son tur seçimlerine kalan ancak seçimi Yeşiller partisinin adayı Alexander Van der Bellen'e kaybeden Strache, Avusturya ve Avrupa'da yaşayan Türklerin Avrupa’da kalarak ‘acı çekmemek’ için ülkelerinde geri dönmesi gerektiğini söyledi. “Sevgili Erdoğan destekçileri” ifadesi yer alan mektupta, “Uzun zamandan beri endişe ve anlayışla, sizlerin ne kadar anlaşılmaz ve mutsuz hissettiğinize şahit olduktan sonra, sizin burada kalmanızı istemenin boşa olduğu görüşüne sahibim. Sizin ve ailenizin burada acı çekmesi, istediğim en son şey” ifadesini kullandı.[1]
Avusturya Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) lideri Heinz-Christian Strache’nin açıklamaları dehşet verici ve esasen böylesi nefret açıklamalarının burada kalmayacağı da anlaşılıyor. Strache’nin açıklamasını radikal birinin sözleri olarak değerlendirmek de mümkün değil. Zira yolu açan Avusturya Hükümetinin çifte vatandaşlığa 5 bin Euro para cezası uygulanmasına dönük başlattığı hazırlıktı. Burada Avusturya’nın yasadışı bir duruma son verme çabası değil ama zamanlama ve kararı açıklamada tercih edilen ifadeler tartışmalıdır ve tartışılmalıdır.
Çifte Vatandaşlık Anlaşması yapılmayan ülkelerin vatandaşlığına geçebilmek için kişinin önceki vatandaşlıktan çıkması gerekir. Buradaki Türkler de Avusturya vatandaşı olabilmek için Türk vatandaşlığından çıktılar. Avusturya Hükümeti, Avusturya vatandaşlığını aldıktan sonra çifte vatandaşlık olmamasına rağmen –Avusturya yasadışı yollarla diyor- yeniden Türk vatandaşı olanları Avusturya vatandaşlığından çıkarma ve para cezası verme hazırlığında. Bu yaptırıma ilişkin taslak metinin Mayıs 2017 başında hazır olacağı duyurusu üzerine sadece Avusturya’da değil diğer çifte vatandaşlık uygulaması olmayan AB ülkelerinde de TC vatandaşlığından çıkmak isteyen Türklerin Konsolosluklar önünde kuyruk oluşturduğu haberleri de yapıldı.
Sonuçta bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçme hakkını kullananların o ülkenin kanunlarına uyma zorunluluğu açıktır. Ancak bu insanların bir kısmı 2015 genel seçimlerinde de oy kullanmıştı. Referandum için de Türkiye’den yapılan sandığa gidin çağrıları vardı. Neden 2015 seçimleri sonrasında “yasal olmayan yollarla yeniden Türk vatandaşı olup” da oy kullananlar tespit edilerek bu uygulama başlatılmadı? Ya da referandum öncesi ipler zaten iyice gerilmişken oy kullanmayı düşünenlere dönük bu yönde açıklama yapılmadı? Avusturya İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka’nın “Avusturya’da yaşayan Türk vatandaşlarının dörtte üçünün, referandumda “evet” yönünde oy kullanmasının 70 ve 80’li yıllarda uyum konusunda hatalar yapıldığını gösterdiği” yönündeki ifadesi meselenin Türklerin “yasal olmayan yollarla yeniden Türk vatandaşlığına geçmeleri”olmadığını gösteriyor zaten. Muhtemelen Avusturya’daki Türkler büyük bir çoğunlukla “hayır” demiş olsaydı, böyle bir düzenleme gündeme gelmeyecekti... Bu da “özgürlükler diyarı” Avusturya için şaşırtıcı bir yaklaşım.
Benzer gelişmelerin diğer Avrupa ülkelerinde yaşanması da yakındır. Hristiyan Demokrat Birlik partisi (CDU) dışişleri sözcüsü Norbert Röttgen referandumda Almanya'daki Türk seçmenin -resmi olmayan verilere göre- yüzde 63 oranında ‘Evet' oyu kullanmasına tepki gösterip bu eğilimin Almanya'da çifte vatandaşlık tartışmasına etkileri olacağını savunmuştu. Hollanda'da ana muhalefetteki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders yüzde 75 oranında "Evet" oyu veren seçmenlerin topluca Türkiye'ye gitmesini istemişti. Irkçı lider "Evet şimdi de topluca Türkiye'ye dönün. Eğer Hollanda'daki özgürlüklere rağmen Türkiye'de diktatörlüğü seçiyorsanız burada işiniz yok. Güle güle" diye yazmıştı.[2] Önce aşırı sağ başlatıyor, gidişata göre hükümetler de devreye giriyor... Önce Hollanda ya da Avusturya’da başlıyor, gidişata göre Almanya’da da benzeri yaklaşım devreye giriyor… İlk etapta bugüne dek yıllardır görmezden gelinen gizlice yeniden Türk vatandaşı olanların takibe alınması, ardından çifte vatandaşlık anlaşmalarının gözden geçirilmesi gündeme gelecektir. Mevcut sorunlar arasında en hafifi gibi görünse de uzun vadede Avrupa’daki Türklerin ve dolayısıyla Türkiye’nin bu konuda başının ağrıyacağı kesin. Yabancı düşmanlığının yükseldiği son yıllarda Türkler zaten hedef oluyordu ancak bundan sonra Türk düşmanlığı Avrupalı siyasi liderlerin dilinden düşmeyecek gibi.
Avusturya’da istatistiklere göre 93 bini 18 yaş üstünde olmak üzere toplam116 bin Türk vatandaşı bulunuyor. Son referandumda ise Avusturya’da oy kullanma hakkına sahip Türk vatandaşlarının sayısı 108 bin 561 idi. CNN Türk'ün haberine göre Avusturya makamları istatistiklerde görünmeyen fakat oy hakkı bulunan 15 bin kişiyi tespit etmeye çalışıyor. Avusturya basınında yer alan haberlere göre, ORF televizyonu, Avusturya Haber Ajansı ve Yeşiller Partisi milletvekili Peter Pilz’in elinde Türk vatandaşlarının isimlerinin bulunduğu seçmen listeleri mevcut.
Avusturya’da yaşayan Türkiye vatandaşları için üç merkezde sandık kuruldu. Viyana, Salzburg ve Brengez’de toplam 52.737 seçmen sandık başına gitti. Bu oran, Avusturya’daki Türkiye vatandaşlarının toplam nüfusunun yüzde 48.6’sı ediyor. Bir önceki genel seçime göre, katılımda yüzde 9’a yakın bir artış sağlandı.
|
-Bu analizde, Türkiye'de yaşamayanların Türkiye'de yaşayanları etkileyecek seçimlere katılması konusu tartışılmamıştır. Çünkü vurgulanmak istenen husus Avrupa'nın tepkisi ve doğurabileceği sonuçlardır.-
[1] http://www.hurriyet.com.tr/avusturyali-siyasetciden-turklere-kustah-cagri-40437738
[2] Gurbetçiler için şok öneri, http://www.hurriyet.com.tr/gurbetciler-icin-sok-oneri-40430427, 18 Nisan 2017