Genel Sekter Kıbrıs`taki iyi niyet misyonuyla ilgili raporunda, liderler öne çıkan ana konularla uğraşırken kendilerine `müzakereler sürecinde varılan önemli ortak anlayışı somut yakınlaşmaya dönüştürmeleri için ellerinden geleni yapmaları` çağrısında bulundu. Ban Ki-moon, “Bunu elde etmek için liderliklerini ve süregelen bağlılıklarını, ayrıca kendilerine yoğunlaştırılmış süreç için tanımlanmış konuları tamamlamalarına izin verecek biçimlenmiş yaklaşımlarını devam ettirmeye ihtiyaçları vardır” dedi. Genel Sekreter, liderlerin çalışmalarını yoğunlaştıracaklarına yönelik bağlılıklarını belirttikleri 15 Mayıs 2016`daki açıklamanın, Birleşmiş Milletlerin süreç için nihai bir tarih vermezken bu müzakerelerin olumlu bir sonuca ulaşması için eşsiz bir fırsat olduğunu tarafların anladığının açık bir göstergesi olduğuna dikkati çekti. Ban, şöyle devam etti: “Bu, liderlerin 2016`da bir anlaşmaya varılması amacına daha da yaklaşmak için fırsatı yakalamak anlamında daha da önemlidir.” “Üstlenilen görev önemini korurken sürecin çevresindeki bütün ivme ve koşullar taraflar için sürecin başarılı bir sonuca gitmesi için gerçek ama kısa ve kırılgan tarihi fırsattır.”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs`taki iyi niyet misyonuyla ilgili raporu, 23 Aralık 2015 ve 30 Haziran 2016 arasındaki gelişmeleri içeriyor ve şöyle deniyor: “Raporun hazırlanma döneminde Kıbrıslı Rum lider Nicos Anastasiades ve Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, ilgili Güvenlik Konseyi kararları ve iki tarafın 11 Şubat 2014`te benimsediği Ortak Açıklama esasında, sürdürülebilir kapsamlı ve iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm elde etmek için çabalarını sürdürdüler.”
Sürecin statüsüyle ilgili olarak Ban, Ocak 2016`daki bir önceki raporundan bu yana `iki liderin sürece sarsılmaz bir bağlılık gösterdiklerini, müzakeresi yapılmakta olan fasıllar üzerinde çeşitli konularda ayrıntılı görüşmelerine devam ettiklerini, raporun hazırlanması sırasında ortalama ayda iki kez bir araya geldiklerini, toplam 14 görüşme yaptıklarını, müzakerecilerinin de her hafta üç kez toplandıklarını, toplamda son altı ayda 40`ı aşkın görüşme yaptıklarını kaydetti. Genel Sekreter, tarafların çoğunlukla görüşülmekte olan altı fasıldan dördünün, yönetim ve güç paylaşımı, mülkiyet, ekonomi ve Avrupa Birliği konuları üzerinde yoğunlaştıklarını ifade etti. Raporda, “Devam eden taahhütleri çerçevesinde liderler çeşitli konularda, vatandaşlık ve mülkiyet dahil özellikle yönetim ve güç paylaşımı, daha da ilerleme kaydettiler” denildi.“Ayrıntılı, ciddi ve zaman zaman zor tartışmalarda, mülkiyet üzerinde ortak bir belge formüle edebilirken ayrılıklar devam etti ve ortak belgeye kaydedildi. Müzakerelerde tarafların ilk kez bu önemli faslı görüştüklerini not etmek önemlidir.”Güvenlik ve garantiler konusuyla ilgili olarak da Ban, bu konu üzerinde bazı fikir ayrılıklarının devam ettiğini, 8 Haziran`da liderlerin bu konuyu yoğunlaştırılmış müzakere dönemlerinde görüşmeye dahil etmeye karar verdiklerini bildirdi.
Ban Ki-moon, bir çözüm anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle gelecekteki Kıbrıs Türk Oluşturucu Devletini Avrupa Birliği müktesebatına uyumu ve uluslararası mali kurumlarla çalışması için daha iyi hazırlama çalışmalarının, anayasayı hazırlama ve uygulama için planlamanın ilerlemekte olduğunu vurguladı.Ban`a göre iki müzakereci Andreas Mavroyiannis ve Özdil Nami, İki Toplumlu Ad-hoc Komitesi tarafından yürütülen faaliyetler çerçevesinde sağlanan Avrupa Birliği teknik yardımının yoğunlaştırılmasını talep etmek için Brüksel`deki Avrupa Komisyonu merkezine başarılı bir ortak ziyaret gerçekleştirdiler. Raporun hazırlanması süresince Birleşmiş Milletler gözetiminde Avrupa Birliği konularıyla ilgili 13 teknik çalışma gerçekleştirildi.
http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/195810/PageName/KIBRIS_HABERLERI
Raporda geçen ifadeler KIBRIS MESELESİNDE DEĞİŞEN HİÇ BİR ŞEY ZANNEDİLİRKEN ESASINDA MÜZAKERE ZEMİNİNDE ÖNEMLİ BİR DEĞİŞİM YAŞANDIĞININ GÖSTERGESİDİR. Halbuki tüm müzakereler boyunca kayıt altına alınmış pek çok husus var. Yerleşik BM parametreleri olan iki kesimlilik, iki toplumluluk ve siyasi eşitlik ilkeleri bunlardandır. BM parametreleri, 77 – 79 Doruk Anlaşmaları ile belirlenmiş ve BMGK tarafından da kayıt altına alınmıştır. Diğer tarafta ise AB MÜKTESABATINA uyum meselesi bulunur. Mülk edinme, dolaşım, yerleşim (+ iş yapabilme ve çalışma) özgürlükleri AB müktesebatının parçalarıdır. AB müktesebatının anlaşmada yer alması, 77 – 79 Doruk Anlaşmalarını, olası bir anlaşmadan tasfiye etmek anlamına gelir.